Bostan nedir ne demektir? Bostan ile ilgili deyimler, atasözleri ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Korkuluk, tarla ortasındaki bir bostan korkuluğu
Bostan korkuluğu
  1. Sebze bahçesi: Bostanda mısır ile kabak ekiliydi (G. Karahan). Bostanda, pırasa, soğan ve sarımsak ekiliydi. (M. Kömür)
  2. Kavun, karpuz tarlası, bük: Bostan kelimesi Farsça'da ve oradan Divan şiirimize geçmiş manasıyla çiçek bahçesi demektir. Anadolu'da hemen daima kavun-karpuz hakkında kullanılır. İstanbul'da ise bostan denince yalnız sebze ekilen alan anlaşılır. Vaktiyle sur içinde bu gibi ekili pek çok bostan vardı. (M. O. Okay)
  3. Kavun ve karpuza verilen ortak ad: Köyde bostan toplamada kardeşlerimize yardım ediyorduk. (İlgili cümle kaynağı: İ. İlhan)


Bostan ile ilgili birleşik kelimeler


  • Bostan beli: Toprak kazmak için kullanılan uzun saplı gereç.
  • Bostan beygiri gibi: Durmadan aynı işle uğraşan kimse.
  • Bostan dolabı: Sebze bahçesine kuyudan su çıkarmak için bir atla ya da beygirle çevrilen döner kovalı dolap.
  • Bostan korkuluğu: Kuşları ürkütüp yaklaştırmamak için bostana dikilen büyük boy kukla.


Bostan ile ilgili deyim ve atasözleri


İçinde "bostan" kelimesi geçen atasözleri deyimler ve açıklamaları:

  • Bostan korkuluğu: (deyiminin anlamı) Kendisinden beklenilen görevi yapmayan ya da kendisinden çekinilmeyen güçsüz, göstermelik kimse.
  • Bostan gök iken pazar (pazarlık) yapılmaz: (atasözünün anlamı) Nasıl gelişeceği ve ayrıntıları belli olmayan bir iş üzerinde anlaşma yapılmaz.
  • Bostana dadanan eşeğin, kuyruğu kulağı olmaz: Çalıp çırpmayı huy edinen kişi, her birinde yakayı ele vererek ceza göre göre insanlıktan çıkar.
  • Bostancıya tere satılmaz (tereciye tere satılmaz): Bir işin ustasına, uzmanına, o işin nasıl yapılacağını öğretmeye kalkılmaz.