Askeri boru |
- Uçları açık, uzun ve dar, içi boş silindirik nesne.
- Nefesle çalınan perdesiz maden çalgı: Bu bando takımında çok iyi nota bilen, boru ve nefesli müzik aletleri çalan kişiler vardı. (K. Arı)
- (botanik) Bitişik taç yapraklı çiçeklerde çanak ya da taçların boru biçimindeki alt bölümü.
- (argo) Saçma, boş söz.
Boru ile ilgili birleşik kelime ve fiiller
- Boru anahtarı: Yivli, setli çeneleriyle boruyu sıkı sıkıya kavrayarak sökülüp takılmasını sağlayan el aleti.
- Boru çalmak:
- Borazan çalmak.
- Borazanla haber vermek: Bir asker selam borusunu çalıyor. (K. Bağlum)
Boru ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "boru" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Boru değil! (Boru mu bu?): (deyiminin anlamı) Azımsanacak, önem verilmeyecek şey değil: Atmış lira birden indirmişler boru mu? (A. Atalay)
- Borusu ötmek (ötmemek): Sözü geçmek veya geçmemek, dinlenilmek veya dinlenilmemek: Dünyada zalimlerin borusu öter oldu. (B. Yazgan)
- (Birinin) Borusunu çalmak: Birine hoş görünmek için, onun düşüncelerini övmek, söylediklerini tekrarlamak; çıkar sağladığı kişinin davasını gütmek: Bu ülkelerin basını, akademileri ve üniversiteleri de patronların borusunu çalıyor, farklı seslere kapılarını kapıyordu. (T. Timur)
Soru/Yorum Formu