Kim? |
- (zamir) "Hangi kişi?" anlamında cümlede, özne, tümleç, nesne, yüklem olarak kullanılan sözcük: Kim söyledi? Kim gelecek? Kim bilirse o kazanır. Kimi arasam acaba? Kimin görevi? Kime ne? Kimde bulunur? Kimden yanasın? Şuan bunları okuyan kim?
- (bağlaç) Eskiden "ki" yerine kullanılırdı: Allah kim dünyaları yaratmıştır... Dedi kim sende var ulu kerâmet / Ululuk sende kılmıştır ikâmet (M. E. Coşan). Hem dedi kim, yâ yiğit nedir adın / Kim bu resme havf ve heybet eyledin. (S. E. bin Sıddık)
Kim ile ilgili birleşik kelime ve fiiller
- Kimi (kimisi): Bazısı, bir takımı: Odaların kimi büyük, kimi küçük. Öğrencilerin kimisi çalışkan, kimisi tembel. Kimi yazar, kimi bozar. Odunların kimi yaş, kimi kuru.
- Kimi zaman (kimi kez): Bazen, ara sıra: Kimi kez bir tepede tek başına büyüyen bir ağaç kadar yalnız, kimi zaman gri, ağır ve durağan bir gökyüzü kadar sıkıntılı, kimi zaman sinemada ilk "dannnnn!" sesinin duyulduğu an kadar sevinçli, kimi zaman da oynamak için sokakta saatlerce diğerlerinin gelmesini bekleyen bir çocuk kadar mahzun... (İlgili cümle kaynağı: Ş. Yiğit)
Kim ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "kim" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- ... kim ... kim: Söz konusu şeyle en küçük bir ilgisi bile yok: Profesörlük kim, o kim.
- Kim bilir: Belli değil, bilinmez: Kim bilir ne yaptı. - Gelecek mi? - Kim bilir?
- Kim kaybetmiş ki sen bulasın?: (Bir şey) Senin eline geçmez, o şeyden yararlanmak sana düşmez: "Kim kaybetmiş ki beyliği biz bulalım?" dedi Şükrü. (K. Ateş)
- Kim kime dum duma: (deyiminin anlamı) Kimsenin kimseden haberi yok, kimseye önem verilmiyor, pek karışık bir durum: Kim kime dum duma, insan selinde akar giderdim (R. Yılmaz). İstanbul'da sorun olmamıştır elbet, niye olsun, kim kime dum duma, biri de böyle yaşayıverir olur gider, bunun çetelesi tutulacak değildir ya... (M. S. Aslankara)
- Kim oluyor?: Kendini ne sanıyor, ne hakkı var?: "O kim oluyor da benim yurdumu elimden alıyor? Onunla savaşacağım." dedi. (N. Aytürk)
- Kim takar Yalova kaymakamını?: Umurumda değil, ona aldırış etmem: Anayasa ve yasa böyle ama ülkemizde "Kim takar Yalova Kaymakamını" deniliyor açıkça. (U. Mumcu)
- Kim vurduya gitmek: Kimin eliyle vurulduğu belli olmamak: Aslan gibi yiğit kim vurduya gitti. Katil ele geçmedi. Cinayetin hangi nedenle işlendiği de bir türlü anlaşılamadı. (A. Nesin)
- Kime ne: "Başkasını ilgilendirmez" anlamında söylenir: Zahitler diyormuş ki güzel sevmek pek günah / Ben severim sevdiğimi günah benim, kime ne / Nesimi'ye sordular ki yârin ile hoş musun? / Hoş olayım olmayayım o yar benim, kime ne
- Kime niyet kime kısmet: Birinin yararlanması düşünülen bir işten bir başkasının yararlanması: İstanbul'un tarihî anıtlarına baktıkça, kime niyet kime kısmet, diye düşünmeden edemez insan. Örneğin, Vaftizci Yahya Kilisesi kimler tarafından yıllar önce ne amaçla yapıldı, şimdi ise içinde namaz kılınan bir cami. (A. K. Büke)
- Kimi kimsesi: Ailesinden kimseler: Zavallı kadın, kimi kimsesi kalmamış.
- Kimin arabasına binerse onun türküsünü çağırmak (düdüğünü çalmak): Kimden çıkar sağlarsa onun hoşlanacağı yolda davranmak: "Senin Handanın kimin arabasına binerse onun düdüğünü çalar kızım. İki dakikada aklı çelinecek kazlardan..." (P. Celal)
- Kimin nesi?: "Kim", "kimin yakını", "kimlerden" anlamında kullanılan bir söz: Kimin nesi kimin fesi... İlk kocası ölmüş mü, boşanmış mı, bu da bilinmiyor... Ya yaşıyorsa, üstelik belalıysa koca, ayıkla pirincin taşını... (M. S. Aslankara)
- Kimin tavuğuna kış demişiz!: Yaptıklarımızla veya söylediklerimizle kimi rahatsız etmişiz!: Kimin etlisine sütlüsüne karıştık? Kimin tavuğuna kış dedik? (A. C. Akıncı)
- Kiminle dans ettiğini biliyor musun?: (teklifsiz konuşmada) "Benim bu konuda ne kadar üstün olduğumu biliyor musun?" anlamında söylenir: Her şeyden şüphelendiğini ve egoist birisi olduğunu anladığım bu sivil kiminle dans ettiğini henüz bilmiyordu. Beni hafife alması yapması gereken en son şeydi. (S. Birleş)
Kim ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kim" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Kimin ki bağı var, yüreğinde dağı var: Malı mülkü çok olanın derdi de büyük olur.
- Kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye: (atasözünün anlamı) Bazı kimseler bolluktan yakınırken bazıları yokluktan kıvranır.
- Kimine hay hay, kimine vay vay: Bu dünyada kimileri mutludur, kimileri de acınacak durumdadır.
- Kiminin parası (devesi) kiminin duası: İşler, varlıklı olanların parası, yoksul olanlarınsa duasıyla yürür.
Ayrıca bkz.: Kimse ile ilgili deyimler ve atasözleri
Soru/Yorum Formu
»