Kefen nedir ne demektir? Kefen ile ilgili deyimler atasözleri ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Kefen, kefenlenmiş bir insan
Kefen
Kefen, Müslümanlığın öte dünyadaki eşitlik simgesi sayılan, ölenlerin defnedilmeden önce sarıldığı beyaz kumaş. Cenazenin yıkanıp kurulanmasından sonra sarıldığı bez demek olan kefen, bir yönüyle ölünün bedenini örtme görevi gördüğü gibi, bir yönüyle de insanın bu dünyadan hiç bir şey götüremeyeceğini temsil etmek üzere yensiz ve yakasız, dikişsiz ve oyasız sade bir bezdir. (İbni Abdülhadi)


Kefen ile ilgili deyim, atasözleri ve anlamları


İçinde "kefen" kelimesi geçen deyim, atasözleri ve açıklamaları:

  • Kefeni boynunda olmak:
    1. Her an ölümle burun buruna olduğunu bilerek hareket etmek, ölümü göze almak: Ata binenin kefeni boynunda gerek (İ. Hinçer). Haberi olsa ne olur ki, kefeni boynunda bir eşkıya... (Y. Kemal)
    2. (tarih) Hükümdardan af dileme ve teslim olma alameti: (...) aman vermeyerek kalesini top ile yıktı ve kendisini, kefeni boynunda olduğu halde, aman dilemeye mecbur etti. (Evliya Çelebi)
  • Kefeni yırtmak: (deyiminin anlamı) Ağır bir hastalığı yenerek ölüm tehlikesini atlatmak: Bu ameliyat, İnce Ramazan'ı yeniden hayata bağladı; sizin anlayacağınız, İnce Ramazan, Doktor Mehmet sayesinde kefeni yırttı. Şimdilik. (M. Uslu)
  • Kefen alacak adam yüzünden (gözünün yaşından) belli olur: (atasözünün anlamı) Kimsenin gönül rızasıyla almayacağı bir şeye istekli olanın bu davranışındaki neden, onun halinden anlaşılır.
  • Kefenin cebi yoktur: Öbür dünyaya hiçbir şey götürülemez, bütün maddi zenginlik bu dünyada kalır: "Kefenin cebi yoktur. Öte dünyaya kimsenin bir şey götürdüğü görülmemiştir. Dünya malı dünyada kalır. Eliniz cebinizden boş çıkmasın, cömert davranın!" dedi. (İlgili cümle kaynağı: O. Şahin)