Kahır nedir ne demektir? Kahır ile ilgili deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
  1. İnsanın içine işleyen derin üzüntü ya da acı, keder: Derdimi söylesem bilmem kimlere / Zalimmiş gurbetin kahrı, çok zalim (S. Aslan). Kadıncağız kahrından deliye döndü.
  2. Yok etme, perişan etme, mahvetme, ezme: Gelse celalinden cefa / Yahut cemalinden vefa, / İkisi de cana safa: / Kahrın da hoş, lütfun da hoş. (Yunus Emre)


  • Kahır etmek (kahretmek):
    1. Birini perişan etmek, ezmek.
    2. Beddua etmek, ilenmek: Kahretsin!
    3. Kendine dert etmek, içlenmek, çok üzülmek: Bu çocukların hali beni kahrediyor.
    4. Çok üzmek.
  • Kahır olmak (kahrolmak):
    1. Derin üzüntülere düşmek.
    2. Ant anlamında kullanılır: Kahrolayım ki yapmadım, diyorum sana!
  • Kahrolsun!: "Yok olsun" anlamında nefret bildirir: Kahrolsun hainler! Kahrolsun düşmanlar!


Kahır ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "kahır" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Kahır çekememek: Birinin huysuzluğuna ya da verdiği sıkıntıya katlanamamak.
  • Kahır çekmek: Uzun süre sıkıntıya katlanmak.
  • Kahır yüzünden lütfa uğramak: Birine kötülük olsun diye yapılan bir iş, tersine onun iyiliğine yardım etmek: Yurdakul'un "Vur" şiiri okutturulmadığı için, "Ahretlik" şiirini okumak zorunda kalışım, daha çok ilgi çekmeme ve beğenilmeme sebep oldu. Eskilerin deyişiyle, adeta, kahır yüzünden lütfa uğradım. (Türk Dili)
  • Kahrı çekilmez: (deyiminin anlamı) Huysuz ya da pek sıkıntılı.
  • Kahrına uğramak: Birinden kötülük görmek, birinin öfkesine uğramak.
  • Kahrından ölmek: Aşırı üzüntü çekmek.
  • Kahrını çekmek: Sıkıntı ve üzüntüsüne katlanmak: Siz ki bunca sene onun kahrını çektiniz, yaramazlıklarına tahammül ettiniz. (İ. Enginün)