Hızır kimdir? Hızır (a.s.) ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Hazreti Hızır Aleyhisselam tasviri minyatürü
Hz. Hızır aleyhisselam (tasviri)
  1. (halk dilinde) Peygamber ya da İlahi gizleri bilen büyük bir ermiş olan, zor durumda, başı dertte olanların yardımına koşan, ak sakallı, kır atlı, ölümsüz zat.
  2. (edebiyat) Divan edebiyatının belli başlı konularından biri olan İskendername adlı öykülerde, İskender ile birlikte abı-hayatı aramak üzere karanlıklar ülkesine giden ve aradığı suyu bulup içerek ölümsüzlük mutluluğuna eren tek insan.
  3. (din) Kuran'ın Kehf suresinde, Allah katından gönderildiği bildirilen ve Hz. Musa Peygamber'e bir süre arkadaşlık eden, ancak adı bilinmeyen ermiş kişi: "O (cansız balık), şaşılacak bir şekilde denizde yolunu tutup gitmişti." Musa: "İşte aradığımız o (olay) idi," dedi. Hemen izlerinin üzerine geri döndüler. Nihayet karşılarında kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, tarafımızdan (özel) bir ilim öğretmiştik. (Kehf Suresinden)
  4. (tasavvuf) Kutup, gavs.

Hızır (a.s.) ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde Hızır a.s.'ın geçen atasözleri, deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Hızır eli değmek: Bereketlenmek, bollaşmak: Hele tohum tavında atılırsa artık iste isteyebildiğin kadar... Ekin Hızır eli değmiş gibi, göcek göcek olur, biçmekle bitmez (Ülkü). "Kız, küpe Hızır eli değmiş. Hiç tükenmediğini söylemeseydin küp hiç eksilmezdi. Ama şimdi artık taşmaz." dedi. (F. Türkmen)
  • Hızır gibi yetişmek: En sıkışık anda, tam zamanında yardımına koşup sıkıntısını gidermek: Beş gün önce Hızır gibi imdadımıza yetişti. Gelirken bir bagaj dolusu erzak getirmiş. Sayesinde kaç gündür karnımız doyuyor. (T. Çetin)
  • Hızır uğramak: Artmak, çoğalmak: Yeminlerine bakılırsa bunca yıldır bunca armut vermemişti. Ya Hızır uğramış armutların dibine ya Rabbin bereketi yağmıştı; ikisi de bir. (M. N. Sepetçioğlu)

Hızır (a.s.) ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde Hızır a.s.'ın adı geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Her misafiri Hızır bil: Misafirin değerli ve kıymetli olduğuna inanılması gerektiğini ifade eder. Gelen her misafire iyi davranılmalı, çünkü kimin ne zaman ne hayır getireceği bilinmez.
  • Her vaktini hazır (her geceyi Kadir), her geleni Hızır bil: Her anın ve her insanın kıymetli olduğunu anlatır. Zamanı iyi değerlendirmeli, insanlara değer vererek yaklaşmalıdır; çünkü hayır ve hikmetin nereden geleceği bilinmez.
  • Kapına geleni Hızır bil, ne verirsen hazır bil: Gerçekten ihtiyacı olanlara yardım etmekten kaçınmamalı, çünkü mutlaka bir mükafatı vardır.
  • Kul sıkışmayınca (bunalmayınca) Hızır yetişmez: Yardım hep en zor anda gelir. İnsanın başı derde (dara) düşmedikçe sıkıntısına çare olacak olağanüstülükler beklenemez.