- Elini ya da elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla indirmek: Birinin sırtına vurmak. Örse çekiç vurmak.
- Ses çıkarmak için, bir şeyi başka bir şey üzerine hızlıca değdirmek: Kapıya üç kere vurdu. Cama vurdum.
- Sapmak: Kadını önüne kattı, tarlaların içine vurdular (O. Kemal). Balık karaya vurdu. Sürü suya vurdu.
- Etkisi bir yere kadar uzanmak, üzerinde görünmek: Gün ışığı vurmayan, gölgeli, loş bir boğaza iniyorduk (S. Ali). Dişimin ağrısı kulağıma vurdu. Gölgesi duvara vurdu.
- Çarpmak: Arabayı ağaca vurmak. Başını duvara vurmak.
- Sürmek: Boya vurmak. Cila vurmak. Sıva vurmak. Yakı vurmak.
- Bağlamak, takmak, koymak: Zincire vurmak. Eyer vurmak. Yük vurmak. Kelepçeye vurmak. Yama vurmak. Kapının destek demirini vurmak.
- Olduğundan başka bir biçime çevirmek ya da başka bir biçimde göstermek: Şakaya vurmak. Deliliğe vurmak.
- Saplamak: İğne vurmak. Bıçak vurmak.
- Atmak, çarpmak, çalmak: Kapıyı vurup çıkmak. Bardağı yere vurmak.
- Çalmak: Saat (zili) on ikiyi vurdu. Gong vurdu.
- Herhangi bir biçimde yolsuzca ele geçirmek, soymak: Tam yüz bin lirasını vurmuşlar. İyi bir parti vurdum.
- Hedeflediği şeye taş, mermi vb. rast getirmek: Yirmi adımdan elmayı vurmak. Uçan turnayı gözünden vurmak. On ikiden vurmak.
- Silahla yaralamak, öldürmek: Adam vurmak. Dur ihtarına uymayanı vurmak.
- Şiddetli etkisiyle hasta etmek: Sıcak vurmak. Onu güneş vurmuş.
- (Soğuk, dolu gibi şeyler için) Zarar vermek: Meyveyi dolu vurmak. Sebzeyi soğuk vurmak.
- Vurar durumda olmak: Nabzı vurmuyor. Yüreği vurmuyor mu?
- İsabet etmek, çıkmak: Piyango vurmak. İkramiye vurmak.
- Çıkmak, görünmek: Su dışarı vurdu.
- Üzerine koymak: Tencereyi ateşe vurmak.
- Tavla oyununda pulu kırmak: İki pulu birden vurmak.
- Çarpmak birbirine eklemek: İkiyi dörde vurursak sekiz eder. İkinizi birbirine vursam bir adam etmezsiniz.
- Sokmak, değdirmek: Elini sıcak sudan soğuk suya vurmuyor. (B. Yıldız)
- (Motorlu araç) Hız yapmak, hız göstergesi belli bir değeri göstermek: Bu araba düz yolda 180'i vurur.
- Uygulamak: Damga vurmak. Lapa vurmak.
- (argo) İçki içmek.
Vurmak ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "vurmak" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Vur abalıya: "Güçsüz, fakir, yumuşak huylu olduğu için sık sık hırpalanan" ve "hakkı yenen kimse" anlamında kullanılır ve sitem bildirir: Kimsesiz olduklarını biliyorlar ya, vur abalıya (Y. Kemal). Parasız mısın, yoksul musun vur abalıya olursun (İ. Yalçın).
- Vur aşağı tut yukarı: Uzun uzun çekişerek, sıkı pazarlık ederek: Vur aşağı tut yukarı pazarlık sonunda dokuzbin liraya uyuştuk bununla; paranın üstü altıbin lirayı da eline saydık bir güzel. (A. Nesin)
- Vur dedikse (dedimse) öldür demedik (demedim) ya!: Bir dileği yerine getirirken aşırılığa düşene karşı söylenir: Yahu bu ne hal? Çocuğun yüzü Çarşamba pazarına dönmüş. Sana vur dedikse öldür demedik ya! (H. F. Gözler)
- Vur deyince öldürmek: (deyiminin anlamı) Kendinden istenilen işi yaparken aşırılığa kaçmak: Bizimkiler de vur deyince öldürürler. Adamın ağzından laf değil nefes bile çıkacak durumu kalmamıştı. (P. Karayel)
- Vur-kaç taktiği: (askeri terim) Art arda yapılan ve düşmanı bıktırmak amacını güden saldırı ve çekilmeler.
- Vur (vurdumduymaz) köy Ayvaz (olmak): Duygusuz, umursamaz, aldırış etmez olmak.
- Vur patlasın çal oynasın: Aşırı zevk ve eğlenceye düşkünlük tutumu ya da bu tutumdaki insanların bulunduğu ortam için kullanılır: Komşu konaklarda vur patlasın, çal oynasın, saz âlemleri devam ediyor; uzak yakın piyano sesleri işitiliyordu. (Ö. Seyfettin)
- Vurdukça tozumak: İşlendikçe işi artmak, üzerinde durdukça sorun çıkarmak.
- Vurduğu yerden ses getirmek: Çok güçlü ve eli ağır olmak: Güçlü kuvvetli bir çocuktu, kazmayı vurduğu yerden ses getiriyor, tozu dumana katıyordu. (İlgili cümle kaynağı: A. Çubukçu)
- Vurup kafayı yatmak: Kararlı bir şekilde uyuma isteğiyle yatmak.
Vurmak ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "vurmak" kelimesi geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Vurursan acıt, yedirirsen doyur: Her ne yapıyorsan yap ama hakkıyla yap, eksik yapma, en iyisini yap; yaptığın bir işe yarasın.
- Vuran vurulur, diyen işitir: Herkes ettiğinin karşını bulur.
Soru ve Yorumlar: 1
Soru/Yorum Formu