Uzun ne demektir? Uzun ile ilgili deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Dünyanın en uzun boylu adamı Zhao Liang, kapıdan eğilerek geçerken
Dünyanın En Uzun Adamı
Zhao Liang 2,46 metre
  1. İki ucu arasındaki mesafe çok olan, kısa karşıtı: Uzun cetvel, uzun boy.
  2. Zaman alarak çok süren: Uzun ömür, uzun vade, uzun yol vb.
  3. Ayrıntılı: Uzun iş, uzun söz vb.
  4. Bir boyutu öbürüne göre çok büyük olan: Uzun bir masa. Uzun bir yastık.
  5. Oldukça büyük bir uzaklığa erişen: Uzun menzilli silah.
  6. (edebiyat) Halk şiirinde hece sayısı on birden on altıya kadar olan (şiir).


Uzun ile ilgili birleşik kelime ve fiiller


  • Uzun atlama: (spor) Vücudun, bacakların sıçrama gücüyle yerden kesilerek alabildiğine uzağa konması ve bu yolla en uzağa atlamak için yarışılan atletizm dalı.
  • Uzun boylu: Boyu uzun olan.
  • Uzun dilli: İğneleyici ve fesatça konuşan (kimse).
  • Uzun hava: (müzik) Türk halk müziğinde, belirli bir karakteri olmayan, daha çok bölgesel öğelerin etkisi altında gelişerek özellik kazanmış türkü.
  • Uzun menzilli: (askeri terim) Mermisi veya roketi çok uzaklara erişebilen (silah sistemi).
  • Uzun uzun:
    1. Çok uzun.
    2. Uzatarak.


Uzun ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "uzun" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Uzun boylu: Uzun uzadıya, ayrıntılı.
  • Uzun etmek:
    1. Tartışmayı gereksiz yere sürdürmek.
    2. Konuşma sırasında karşısındakini kızdıracak ölçüde ileri gitmek.
  • Uzun hikaye: Ayrıntılarına girilmek istenmeyen bir olay anlatmaktan kaçınmak için kullanılır.
  • Uzun kulaktan haber almak: Bir haberi, ilgisi olmayan kimselerden ya da dolaylı olarak öğrenmek.
  • Uzun lafın (sözün) kısası: Uzatmayalım, özet olarak, kısacası.
  • Uzun oturmak: (halk dilinde) Uzanarak oturmak, yarı yatmış durumda olmak.
  • Uzun uzadıya: Uzatarak, derinleştirerek, genişleterek, çok ayrıntılı bir biçimde.