![]() |
Dünyanın En Uzun Adamı Zhao Liang 2,46 metre |
- İki ucu arasındaki mesafe çok olan, kısa karşıtı: Uzun cetvel, uzun boy.
- Zaman alarak çok süren: Uzun ömür, uzun vade, uzun yol vb.
- Ayrıntılı: Uzun iş, uzun söz vb.
- Bir boyutu öbürüne göre çok büyük olan: Uzun bir masa. Uzun bir yastık.
- Oldukça büyük bir uzaklığa erişen: Uzun menzilli silah.
- (edebiyat) Halk şiirinde hece sayısı on birden on altıya kadar olan (şiir).
Uzun ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "uzun" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Uzun boylu:
- Uzun uzadıya, ayrıntılı, derinlemesine: Rica ederim bu, o kadar uzun boylu düşünülecek bir şey değil. (C. Çetintaş)
- Uzun müddet, uzun süre: Yanınızda uzun boylu kalamam, biraz sonra gidiciyim. (Z. Korkmaz)
- Uzun etmek:
- Sözü gereksiz yere uzatmak, gereğinden fazla konuşmak: Uzun etme, belki kadrin biline, / Dost, ahbap uzayan sözden bıkmada (C. Dökmeci)
- Arışı gitmek: "Uzun etme yav! Uzun etme! Ne bu? Sabahtan beri köyü ayağa kaldırmışsın." (B. Öner)
- Uzun hikaye: Ayrıntılarına girilmek istenmeyen bir olay anlatmaktan kaçınmak için kullanılır: –Çok başarılı olmuşsun öğrenciliğinde, sonrasında güzel de bir hayat burmuşsun kendine, neden buralara geldin ki? – Bir davam var, kavgam var! Uzun hikaye!.. (E. Ebru)
- Uzun kulaktan haber almak: Bir haberi, ilgisi olmayan kimselerden ya da dolaylı olarak öğrenmek: Oğlan biraz haşarıdır. Sık sık bar kızlarına sevdalanır, ben de uzun kulaktan haber alırım...
- Uzun lafın (sözün) kısası: Uzatmayalım, özet olarak, kısacası: Uzun lafın kısası eski hali yok sözlüğün ama ben yine de umutsuz değilim çünkü toparlanması aslında kolay. (Kolektif)
- Uzun oturmak: (halk dilinde) Uzanarak oturmak, yarı yatmış durumda olmak: Oyuncu misafirimiz kanepeye uzun oturmuş, keyfi de gelmiş, fonda müzik. (G. Birsel)
- Uzun soluklu: (mecazi) Uzun sürecek olan: Uzun soluklu planlar yapmadan günümüzü gün ediyorduk (E. Sarıyıldız). Bu uzun soluklu bir yolculuk. (Y. Akdoğan)
- Uzun uzadıya: Uzatarak, derinleştirerek, genişleterek, çok ayrıntılı bir biçimde: Ali Fuat Paşa Hazretleri uzun uzadıya bu meseleyi izah ettiler. (C. Çetintaş)
- Saçı uzun aklı kısa: Eskiden akıl yönünden kadınların erkeklerden aşağı olduklarını belirtmek için kullanılmış olan gereksiz bir söz.
Uzun ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "uzun" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Uzun çarşı baştanbaşa çıkrıkçı, hepsinin rızkını Allah verir: Aynı işi yapan birçok insan olsa da herkesin nasibinin ayrı olduğunu ifade eder. Rızkı verenin Allah olduğu vurgulanarak, kimsenin geçim konusunda endişeye kapılmaması gerektiği anlatılır.
- Uzunçarşı'nın alt tarafında bir yalan söylemiş; yukarısına çıkmış kendi inanmış: Bazı insanlar bazen bir yalan söyler, herkesi inandırırlar; o kadar ki bir süre sonra o yalana kendileri de inanırlar.
- Uzunun gönlü olunca kısaya eğilir: Güçlü veya üstün konumda olan kişilerin, eğer isterlerse zayıflara veya alt kademedekilere yardımcı olabileceklerini ifade eder. Merhamet ve gönül açıklığı olan kişiler, kendilerinden aşağıda olanlara değer verir.
- Alma uzun saçlının ahını, gökten indirir şahini: Erkek kadınına fazla sert davranmamalı, onu aldatmaya kalkmamalıdır. Aksi halde erkeğin başına çok büyük dertler açabilir.
- Az ye, uzun ye: Daha uzun ve sağlıklı yaşamak istiyorsak yemeği fazla kaçırıp sağlığımızı bozmamalıyız.
- Balı, parmağı uzun (olan) yemez, kısmetlisi yer (Balı parmağı uzun olan yememiş, kısmeti olan yemiş)*: Güzel bir şeyden, onu isteyen ve elde edecek gibi görünen kimseler değil, kısmetli olanlar yararlanır.
- Balta sapı uzun olur, şamatası güzün olur*: Ağaç kesmek, odun yarmak işlerinde kullanılan balta en çok sonbaharda kullanılır (?).
- Bayram günü borç ödeyecek olana Ramazan uzun sürmez (Bayramda borç ödeyene Ramazan kısa gelir*): Vadesi yaklaşan bir borcu ödemek zorunda olan kimseye günler çok çabuk geçer.
- Bıyığın uzunsa borazan çal: Bir işi başarabilmek, gerekli koşulların bulunmasına bağlıdır.
- Boyu uzun beyni boş, tut kulağından çifte koş (Kafa büyük içi boş, tut kulağından çifte koş): Saf, akılsız kimselere ne kadar ağır iş verirsen ver itiraz etmeden yaparlar.
- Devletin kolu uzun, kılıcı keskindir: Devletin gücünün geniş bir alana yayılabileceğini ve otoritesinin her yerde hissedilebileceğini ifade eder. Yetkililer, gerekli gördüklerinde, sorumlu oldukları kişilere nerede olurlarsa olsunlar ulaşabilirler.
- Dost ile ekmeği incecik uzunca yemek gerek: Dostlarla ilişkilerde, hemen her şeyi tüketmek veya bitirmek yerine, yavaş yavaş, özenle ve keyifle paylaşarak ilerlemek gerektiğini anlatır. Bu da dostlukların daha kalıcı ve güçlü olmasını sağlar.
- Dul kadının eteği uzundur: Dul kadın giyimine ve hareketlerine daha çok dikkat etmek zorundadır.
- Dünyanın ucu uzundur*: İnsan hep geleceği düşünmeli, davranışlarında ihtiyatlı olmalı, ilerde birçok yeni olaylarla karşılaşacağını unutmamalıdır.
- Eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa*: Kimseyi ilgilendirmeyen işleri kendi kendine karar verip yapmalısın.
- Her uzun ağaç kavak değildir: Her şeyin görünüşüne bakarak değerlendirilmemesi gerektiğini ifade eder. Bir şeyin dış görünüşü, onun içeriği veya kalitesi hakkında doğru bir fikir vermez; her büyük veya dikkat çeken şey, beklenen özelliklere sahip olmayabilir.
- Her uzun ağaç selvi değildir: Dış görünüş itibariyle birbirine benzeyenlerin özellikleri farklı olabilir.
- İyi arkadaş uzun yolu kısaltır: İyi bir arkadaşın, zor veya uzun bir yolculuğu ya da süreçleri daha katlanılabilir ve keyifli hale getireceğini ifade eder.
- Kavak uzun tepesi çok, gül kısa kokusu çok: Her şeyin hem olumlu hem de olumsuz yönleri olduğunu ve her şeyin kendi güzellikleri ve zayıflıkları olduğunu ifade eder.
- Kızın uzun saçlısı, tarlanın ufak taşlısı, öküzün başlısı makbuldür (Tarlanın taşlısı, kızın saçlısı, öküzün başlısı*): Tarlanın taşlı olanı ve diğer her şeyin nasıl yararlı ve iyi olanı tercih edilirse toplumumuzda da saçı uzun olan genç kızın da becerikli ve iyi huylu olduğu kabul edilir.
- Lokman hekim "Uzun ömür isteyen başı serin, kalbi ferah, ayağı sıcak tutmalı" demiş: Üzüntüden sıkıntıdan uzak duran, soğuk ve sıcak havalardan vücudunu iyi koruyan kimseler kolay kolay hastalanmaz ve uzun ömürlü olurlar.
- Refikin iyisi ile uzun yol yoktur: İnsan halden anlayan vefakar dostlara sahip olursa hiçbir zaman zorda kalmaz.
- Sadaka verenin ömrü uzun olur: Cömertliğin ve yardımlaşmanın insanın hayatını bereketlendireceğini ifade eder. İyilik yapmak, sadece başkalarına değil, kişinin kendi yaşamına da huzur ve sağlık getirir.
- Şeytan ile yemek yiyenin kaşığı uzun olmalı: Açıkgöz, kurnaz kimselerle iş yapan kimseler uyanık ve dikkatli olmalıdır.
- Yemeği uzun sürenin ömrü kısa olur: Çok yemek yiyen doymak bilmeyen kimseler çok yaşamazlar.
Uzun ile ilgili birleşik kelime ve fiiller
- Uzun atlama: (spor) Vücudun, bacakların sıçrama gücüyle yerden kesilerek alabildiğine uzağa konması ve bu yolla en uzağa atlamak için yarışılan atletizm dalı.
- Uzun boylu: Boyu uzun olan: Korumalardan biri uzun boylu ve iri yapılıydı. (K. Hocalar)
- Uzun dilli: İğneleyici ve fesatça konuşan (kimse): Bir gün , akılsız ve uzun dilli biri küstahlık ederek bu zat hakkında ileri geri söylenmeye başladı. (S. Şirazi)
- Uzun hava: (müzik) Türk halk müziğinde, belirli bir karakteri olmayan, daha çok bölgesel öğelerin etkisi altında gelişerek özellik kazanmış türkü.
- Uzun menzilli: (askeri terim) Mermisi veya roketi çok uzaklara erişebilen (silah sistemi).
- Uzun uzun:
- Çok uzun: "Siz kimsiniz?" der gibi uzun uzun baktı. (D. Ünal)
- Uzatarak: Bu sırada uzun uzun çalan kapı zilinin sesi onu düşüncelerinden ayırdı. (İ. N. Coşkun)
- Dili uzun: İncitici sözler söyleyen, küstah, saygısız (kimse): "Oğlun iyidir, hoştur, velâkin dili fazlaca uzundur. Sultan elçisi önünde susulması icap ettiğini öğretememişsin." (Y. Bahadıroğlu)
- Eli uzun:
- Fırsat buldukça öteberi aşıran: Eli de uzundur bunun, her ayın hesabında yüz kuruş, yüzelli kuruş açığı çıkıyor (A. İlhan).
- Çok uzaklara müdahale edebilen, imkanları bol olan: Karşı gelirsen padişahımızın eli uzundur. Şu gördüğün altı tuğun birisini sana gönderip katlini ferman eylese, ne yapabilirsin? (E. Subaşı). Devletin eli uzundur, her yere yetişir, devletin kulağı deliktir, her şeyi duyar. (M. Uzun)
- Kolu uzun: Gücü yetişir, sözü geçer: "Fakat oğlum, devletin kolu uzundur, gücü her yere yetişir." (Y. Bahadıroğlu)
Soru/Yorum Gönder