- Erdemleri bakımından çok büyük, çok üstün niteliklere sahip, yüce: Soylu Oğuz beyleri başlarını göğe kaldırıp ellerini açtılar ve onun için Allah'a dua ettiler, "Ulu Tanrı sana bir oğul versin." dediler. (Y. Kartallıoğlu)
- Bu sıfat, nitelikleri yüksek olmakla birlikte madde bakımından büyük olan kimi şeyler içinde kullanılır: Ulu cami. Ulu dağlar. Ulu bir ağaç.
- Saygı duyulan, sözü dinlenen, bir toplumun maddi ve manevi büyüğü: Ama sırası düştükçe Allah ve Peygamber için ve din uluları hakkında candan övgülere yer veriliyordu. (A. Kabaklı)
Ulu cami: Bir Türk şehrinin Cuma namazı kılınan, yapıldığı dönemdeki en büyük camisine verilen ad (Fethedilen yerlerdeki ilk yapılan büyük camilere de ulu cami denmiştir): Türk şehirlerinde cemaatin toplandığı, ana ibadet yeri niteliğinde olan büyük camilere "Ulu Camii" ya da "Cami-i Kebir", Osmanlı Dönemi'nde sultanlar tarafından yaptırılan büyük camilere ise "Selâtin Camii" denir. (A. Demircan)Bursa Ulu Cami
Ulu ile ilgili deyim ve atasözleri
İçinde "ulu" kelimesi geçen atasözleri deyimler ve açıklamaları:
- Ulu orta: (deyiminin anlamı)
- Açıktan açığa, herkesin içinde aleni bir biçimde: Böylesine edepsizce ve ulu orta, apaçık küfür edebiliyorlardı? Belli ki şımarık çocuklardı. Şaşırıp kaldım. (H. F. Beşik)
- Bir işin aslını bilmeden, düşünüp tartmadan, çekinmeden, yapacağı etkileri göz önüne almadan (söylemek, konuşmak vb.): Bu konu açıklık ve kesinlik kazanmadan ulu orta yapılacak suçlamalar, suçlama sahiplerini tarih önünde ciddi bir sorumlulukla karşı karşıya bırakacaktır. (İlgili cümle kaynağı: A. B. Karataş)
- Ulu sözü dinlemeyen uluya kalır: (atasözünün anlamı) Kendisinden büyük kişilerin yol gösterici, uyarıcı öğütlerini dinlemeyenler, çok büyük bir pişmanlık içine düşerler.
- Ulular köprü olsa basıp geçme: Saygı duyulan kimseler toplumda gereken yerlerinde bulunmasalar, hatta birçoklarınca çiğnenseler bile, sen onlara olan saygını azaltma.
Soru/Yorum Formu