- Doymuş, açlığı gitmiş; aç karşıtı: Aç, doymam; tok, acıkmam sanır. (atasözü) Tok olan cümle cihanı tok sanır / Aç olan âlemde ekmek yok sanır (Sebayi)
- (Kumaşlar için) Sık ve kalın dokunmuş: Çuha, çözgü ve atkısı yün yapağından eğirilmiş, iplikten havlı, düz renkli, sade ve tok kumaştır. (B. Oğuz)
- (Ses için) Kalın ve gür: Ağa, tok bir sesle bağırdı: "Hadi yoluyuz açık ola." (B. Yıldız)
Tok ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "tok" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Tok evin aç kedisi:
- Gereksinimi olmadığı halde açgözlülük eden: Ve ardından şunu tembih ederdi. Evdeki haliniz ne olursa olsun; ister aç olun istek tok... Dışarıda mutlaka tok gözlü olun. Ve sakın ha, tok evin aç kedisi olmayın (C. Durmuş).
- Evde yemediği şeyi başka yerde isteyen çocuk: "Fatma Teyze, Fatma Teyze... Bize ne getirdin?" Kadın gülerek, "Sizi gidi tok evin aç kedileri sizi," diyerek yaldızlı kağıda sarılmış şeker çubuklarını çocuklara uzattı. (N. İçözü)
- Tok tutmak: Açlığı uzun süre giderme ya da doyurma özelliği olmak, acıktırmamak: Zeytinyağı; vücudu besler, tok tutar. (İ. Sarı)
- Karnı tok, sırtı pek: Rahatı yerinde, her türlü gereksinmesi karşılanmış: İnsanın karnı tok, sırtı pek, hatta dünyalara hâkim bir cihangir, hazineler sahibi bir Karun olduğu an bile içinde ekmekle, suyla, altınla doymayan bir açlık vardır. Bu açlığı duyan azaya ruh derler... (H. E. Adıvar)
- (bu sözlere) Karnım tok: İnanmam, bu gibi sözleri çok duydum: Geç efendim, geç; karnım tok benim böyle sözlere. İstersem, şımarıksız cinsinden, daniskasını işitirim ben bu lafların... (B. Büyükarkın)
Tok ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "tok" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Tok, aça ufak doğrar: Tok olan kişinin aç olanın durumunu anlamayabileceğini ve bu yüzden aç kişiye yardım etme konusunda duyarsız olabileceğini ifade eder. Tok insan, aç olanın sıkıntısını küçümseyebilir ve ona yardım etmede yetersiz kalabilir.
- Tok açın hâlinden anlamaz (bilmez, ne bilir) (Var ne bilsin, yok hâlinden)*: Varlıklı olanlar, yoksulların nasıl geçim sıkıntısı çektiklerini kavrayamazlar.
- Tok ağırlaması güç olur*: Karnı tok olanlara yemek beğendirmek kolay değildir.
- Tok ahmağa, akıllı aça nasihat verir: Nasihatin kimin dinleyeceğini bilerek yapılması gerektiğini ifade eder. Anlamayan kişiye nasihat etmek boşa zaman kaybıdır; akıllı ve öğüde açık insanlara öğüt verilmelidir.
- Tok domuz yulaf yemez: İhtiyaç duymayan veya tatmin olmuş bir kişinin, daha fazlasını istemeyeceğini ifade eder. İnsanların doyuma ulaştıklarında ek fırsatları değerlendirmeme eğiliminde olduklarını anlatır.
- Tok iken yemek yiyen, mezarını dişiyle kazar*: Tok karnına yemek yemek, ömrü kısaltır.
- Tok it aç beyden iyidir: İnsan yokluk içinde yaşayan saygıdeğer biri olmaktansa önemsiz ama kazancı bol olan birisi olmayı tercih eder.
- Acından ölmüş yok, tokundan ölmüş çok: Açlık veya az yeme nedeniyle ölenlerin az olduğunu, ancak aşırı yemenin insanlara daha fazla zarar verdiğini ifade eder. İhtiyaçtan fazlasını tüketmek, insan sağlığına ve hayatına ciddi tehlikeler getirebilir.
- Aç aslandan tok domuz yeğdir*: Sadece saygıdeğer birisi olmak karın doyurmaz. Böyle biri olmaktansa daha önemsiz ama çok kazanan biri olmak daha iyidir.
- Aç doymam, tok acıkmam sanır*: Yoksul kişi bir türlü varlığa eremeyeceğini düşünür; varlıklı olan da yoksulluğa düşeceğini aklına getirmez.
- Aç esner, tok geğirir: İnsanların durumlarına göre farklı tepkiler verdiğini ifade eder. Aç olan kişi yorgunluk ve halsizlik hissederken, tok olan kişi rahatlık ve doyum belirtisi gösterir.
- Aç gezmektense (yaşamaktansa) tok ölmek yeğdir*: Doğal gereksinmelerini karşılamadan yaşamanın bir anlamı yoktur, yoksul olmak yaşamak değildir.
- Aç ne yemez, tok ne demez* (Aç eline geleni yer, tok ağzına geleni der): Yoksul kimse eline geçen şeyleri iyi ya da kötü kabullenir; varlıklı kişi ise en güzel şeylerde bile kusur bulabilir, çekinmeden her şeyi söyler.
- Aç ölmekten tok ölmek yeğdir: Aç kalan insan böyle sürünmektense bir şeyler yiyeyim de isterse sonunda ölüm olsun der.
- Aç tokun gözüne/yüzüne bakmakla doymaz*: Yoksul insanla ilgilenmek ancak ona yardım etmekle olur.
- Açı çalıştırma/işletme, toku depreştirme: Zor durumda olan bir kişiye ekstra iş yükü veya zorlayıcı görevler vermemek gerektiğini ifade eder. Açlık çeken birinin iş gücünü zorlamak verimi düşürür. Tok birini rahatsız etmekte iyi bir davranış olmaz.
- Açın amanı olmaz, tokun imanı: Açlık çeken bir insanın hayatta kalmak için her şeyi yapabileceğini ve merhamet göstermeyebileceğini, tok olan kişinin ise bolluk içinde iken dini değerleri unutabileceğini veya göz ardı edebileceğini ifade eder. Açlık insanı çaresiz bırakırken, tokluk bazen insanı rahatlığa ve kayıtsızlığa itebilir.
- Açın hâlini tok bilmez, hastanın hâlini sağ bilmez: Sağlıklı kişi hasta insanın ne kadar acı çektiğini bilmez. Aynı şekilde karnı tok kimseler de açın hâlinden anlamaz.
- Açlık ile tokluğun arası bir dilim ekmek (yarım yufka)*: Kamı aç olan insan çok yemek ister, ama yemeye başladığında düşündüğünün yarısını bile yiyemez.
- Açlıktan nefesi kokar, tokluktan gert gert geğirir: Bazı kendini beğenmiş kimseler sıkıntı içinde yaşasalar bile davranışlarıyla kendilerini varlıklı göstermeye çalışırlar.
- Çalışan el, tok karın üzerindedir: Çalışkan kişi her zaman rahat ve huzurlu yaşar.
- Doğruda aç, eğride tok bulunmaz: Dürüst, namuslu kimseler haram mala göz dikmezler, bu yüzden işleri rast gider. Ama sahtekâr dolandırıcı kimselerin gözü bir türlü doymak bilmez.
- Gözü aç olanın karnı tok olmaz: Açgözlü insan her zaman yokluktadır.
- Hem karnın tok olsun, hem çörek bütün (kalsın): Karnın toksa çöreği yemişsindir ve çörek azalmıştır. Yok eğer çörek bütünse o zaman yememişsindir ve karnın açtır. Sonuç olarak her iki durumun birden mümkün olamayacağını ifade eder.
- Hem koyunlar tam, hem de kurtlar tok olmaz: Bir yanda koyunların zarar görmeden kalması, diğer yanda ise kurtların doymuş olması beklenemez. Bu atasözü, hayatın bazı durumlarında iki tarafın da tamamen memnun olmasının imkansız olduğunu, bir tarafın kazancının diğer tarafın kaybı olacağını anlatır. Kısacası, her iki tarafın da aynı anda ve tamamen tatmin edilmesinin zor olduğunu vurgular.
- Karnı tok it gölgede yatar*: Sorumsuz insan karnı doydu mu iş yapmaz, keyfini sürer.
- Mülk alan kırk gün aç, mülk satan kırk gün tok: Bütün imkanlarını kullanarak ev, arazi, tarla gibi mal sahibi olan, bir süre sıkıntı çeker. Para bulmak için mülkünü satan da o parayla yalnız bir müddet rahat yaşar.
Tok ile ilgili birleşik kelime ve fiiller
- Tokgözlü: Gözü malda olmayan, gözü tok, açgözlü karşıtı: Alnının teriyle kazandığı ile yetinen, ay sonunu getirebilmişse kendini mutlu sayan, hiç kimsenin kazancıyla, malıyla, mülküyle ilgilenmeyen nadir tokgözlü insanlardan biriydi Cevdet Kudret. (Varlık)
- Tok karnına: Henüz yemek yemişken: Şöyle tok karnına kahveye ilişiverirdi. (Füruzan)
- Tok sözlü: Hatır ve gönül dinlemeden, hiçbir şeyden çekinmeden konuşan: Hile-hurda bilmezler, tok sözlü, sözlerinin eridirler. (E. Sarı)
Soru/Yorum Gönder