Tavşan nedir ne demektir? Tavşan ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Gece yeşillikler için beyaz yavru tavşan
Beyaz yavru tavşan
  1. (zooloji) Kemirgen memelilerden, çok hızlı koşan, eti yenen, kedi büyüklüğünde, kocaman uzun kulaklı, iri gözlü, ön bacakları arka bacaklarından kısa olan bir kır hayvanı.
  2. Değerli ağaçlar üzerine oyma yapan sanatçı, tahta oymacısı: "İşte bu ağaç oyma işine tavşanlık, oymacıya da tavşan denir. Babam bir tavşandı. Lakap olarak Hargûş Mehmet diye bilinmesi [Hargûş: (Farsça) Tavşan] sadece mizahi bir kondurma olmasa gerek. Tavşanlı'nın bütün tahta kaşık oymacıları birer tavşandır." (A. T. Altıner)


Tavşan ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "tavşan" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Tavşan bayırı aştı: "İş işten geçti, fırsatlar elden gitti" anlamında kullanılır: Tavşan bayırı aştı, atı alan Üsküdar'ı geçti. Av avlandı, tav tavlandı, aş pişti bayram geçti... (N. Muallimoğlu)
  • [Tavşan tersi (b*ku) gibi] Ne kokar ne bulaşır: "Kimseye iyiliği de dokunmaz, kötülüğü de, yararı da olmaz zararı da" anlamında kullanılan bir söz: Ne yaptı yani? Tavşan tersi gibi, ne kokar ne bulaşır bir herifti. (A. Nesin)
  • Tavşan (tilki, kedi) uykusu: Hafif ve kuşkulu uyku: Tavşan uykusu gibi bir uykuydu. Bir dalıyor, bir ayılıyordu. (Y. Çakmak)
  • Tavşan yürekli (olmak): Çok ürkek: Bu zatın, aslında tavşan yürekli olduğu ve tüm gücünü çirkin bir kadından aldığı söylenirdi. (O. M. Çolak)
  • Tavşana kaç, tazıya tut demek: İki tarafı, karşıt olan davalarında kışkırtmak, kendi tutumlarında yüreklendirmek: "Tavşana kaç, tazıya tut" politikasıyla her iki devleti de zayıflatmak için perde altında bu savaşı tahrik ve teşvik etmişti. (A. Büyüktuğrul)
  • Tavşanı arabayla avlamak: İşini telaşsız ve soğukkanlılıkla görmek: "Sinirlenme anam, sinirlenme," diyordu; soğukkanlı ol... Tavşanı araba ile avlamak gerek... (R. Enis)
  • Tavşanın suyunun suyu:
    1. Aralarındaki ilgi çok uzak olan akraba ve hısımlar için kullanılır: Sonra elin aşüftesi ile uğraşamam. Senin kız kardeşinin görümcesinin kızından bana ne?.. Görümcemin görümcesinin kızı!.. Tavşanın suyunun suyu!.. (H. N. Zorlutuna)
    2. İki şey arasındaki ilginin çok uzak olduğunu anlatır: Tavşanın suyunun suyu gibi oradan buradan dökülen fikir kırıntılarıyla çalışıyorlar. (Ş. Karataş)
  • Kağnıyla tavşan avına çıkmak: Bir işi bitirmemek için bahane bulmak, ayak sürümek.


Tavşan ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "tavşan" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Tavşan dağa küsmüş de dağın haberi olmamış*: İstenilen etkiyi yapmaktan çok uzak kalan dargınlıklar için söylenir.
  • Tavşan dağda, suyu ateşte: Bazı insanlar bir şeyi daha elde etmeden, ondan sağlayacağı kazancın hayalini kurarlar.
  • Tavşan ne kadar büyük ise pahası iki akçadır: Bir şeyin değerinin büyüklüğüne veya görkemine bakılmaksızın, gerçek değerinin bilindiğini ifade eder. Bu atasözü, bir şeyin değerinin görünen fiziksel özelliklerine değil, gerçek ve içsel niteliklerine dayandığını anlatır.
  • Tavşan ne küçük, kulakları ne büyük:
    1. Bazen çok iyi tanıdığımız kişilerin bile kendilerinden beklenmeyen işler yaptıklarını görebiliriz.
    2. Bazı şeyler çok küçük ve önemsiz görünse de o şeyleri elde etmek için çok masraf etmek gerekebilir.
  • Tavşan yatağında avlanır: İnsanları daha iyi tanıyabilmek için yaşadıkları çevreye bakmak gerekir. Bireyin içinde bulunduğu mekân onu ele veren en iyi ipuçlarına sahiptir.
  • Tavşanı tazı tutar, çalımı avcı atar: Üst düzey mevki sahibi kimseler, buyrukları altındaki kimselerin yaptıkları başarılı işleri çoğu zaman kendilerine mal ederler.
  • Tavşanın çıkışından, kurdun inişinden korkmalı: Tavşanın yokuşu hızla çıktığını, kurdun ise yokuşu hızla indiğini ima eder. Bu durum, beklenmedik değişikliklerin veya olayların hızlı bir şekilde gerçekleşebileceğini ve bu durumların olası risklerini ifade eder.
  • Tavşanın kaçışını gördüm, etinden iğrendim: Bazı kişilerin hareketleri ve düşünceleriyle çok rahatsız edici olabileceğini ifade eder. Bu atasözü, birinin davranışları veya tutumları nedeniyle ondan tamamen soğumak ve uzaklaşmak anlamında kullanılır.
  • Araba ile tavşan avlanmaz*: Her işte başarıya ulaşabilmek için kullanılması gereken özel bir yöntem vardır; başka bir yöntem uygulanırsa, başarıya erişilmez.
  • Avcı tavşana "Bir kürk vereyim" demiş, tavşan "Postumu soyma da senin kürkünden vazgeçtim" demiş: Kurnaz kişilerin önce dostça yaklaşarak karşısındakini kandırmaya çalıştığını, ancak karşısındaki kişi bu tuzağı fark ettiğinde kandırmanın zorlaştığını ifade eder. Yani, deneyimli ve uyanık bir kişi, kendisine zarar vermek isteyenlerin niyetlerini anlayarak bu tür tuzaklara düşmez.
  • Bağlı (ölmüş) aslana tavşanlar bile hücum eder: Güçlü, varlıklı kişi bir gün çaresiz ve muhtaç durumda kaldığı zaman kendisinden kat kat düşük kimseler bile onu ezmeye çalışırlar.
  • Balık tavada, tavşan ovada: Her şeyin ait olduğu yere yakıştığını veya uygun koşullarda olması gerektiğini ifade eder.
  • Dağ doğura doğura bir tavşan doğurmuş: Büyük şeyler beklenen bir işten önemsiz bir sonuç alınınca söylenir.
  • Dağ tavşansız olmaz: Herhangi bir şeyin olmazsa olmaz bir parçasının bulunduğunu veya bir şeyin eksik olduğunda tam anlamıyla tamamlanamayacağını ifade eder.
  • Dağ tavşansız, kul/insan düşmansız olmaz: İnsan ne kadar iyi niyetli olursa olsun yine de çevresinde kendisinden hoşlanmayan birileri çıkabilir.
  • Dağdaki tavşanın suyu ocağa vurulmaz: Kişinin henüz sahip olmadığı veya elde edemediği bir şeyden fayda beklememesi gerektiğini ifade eder. Elde olmayan şeylerin varmış gibi düşünülmemesi ve hesaba katılmaması gerektiğini vurgular.
  • İki tavşan birden kovalanmaz (avlanmaz): Aynı anda iki farklı fırsatı ya da işi kovalamaya çalışmanın her ikisini de kaybetme riskini taşıdığını ifade eder. İnsan, eline aynı anda iki imkân geçtiğinde yalnızca birini seçmeli ve ona odaklanmalıdır; aksi takdirde ikisini de kaybetme olasılığı yüksektir.
  • Kaçan tavşan büyük olur: Elindeki fırsatı değerlendiremeyenler için kaybettikleri şans daima değerinden daha büyük olarak yorumlanır.
  • Kaçan tavşan çok yaşar: Gerektiğinde tehlikeden uzaklaşmanın akıllıca bir davranış olduğunu ve bu sayede kişinin uzun vadede daha kazançlı çıkacağını vurgular.
  • Kavgalı tavşan avcı başınındır: Geçimsiz ve saldırgan kişi er geç kendisini cezalandıracak birini bulur.
  • Kedi tavşan tutmaz: Bir kişinin yeteneksiz veya başarısız olduğu bir konuda başarı elde etme olasılığının düşük olduğunu ifade eder.
  • Köpeğin sahibi varsa tavşanın da Tanrısı vardır: Güçlü birinin koruması altında olan rahat ve güvenli bir yaşam sürer. Kimsesiz muhtaç kişininse Allahü Teala'dan başka yardımcısı olmaz.
  • Ölecek tavşan, çomağa karşı gelir: Kaçınılmaz bir sona yaklaşan kişinin, mantıksız ve tehlikeli davranışlar sergileyeceğini ifade eder.
  • Servetsiz insan, akılsız tavşan: Hiçbir geliri veya serveti olmayan kişinin, para sahibi olabilmek için akılsız tavşanlar gibi amaçsızca dolaşıp çabaladığını ifade eder.
  • Şaşkın avcı geyik dururken, tavşana bakar: Değerli ve büyük fırsatlar varken, dikkatsiz veya deneyimsiz kişilerin daha az önemli şeylerle ilgilenip esas fırsatları kaçırabileceğini ifade eder.
  • Tazının topal olduğu, tavşanın kulağına değmiş: Birinin veya düşmanın kötü bir durumda olduğunu, diğerinin de bu durumu sezdiğini veya duyduğunu ve rahat hareket edebileceğini ima eder.
  • Tazının topallığı, tavşan görünceye kadardır: Bir kişinin uygun bir fırsatı gördüğünde, var olan zorluklarına rağmen bu fırsattan yararlanmaya çalışacağını anlatır.
  • Tazısız ava çıkan tavşansız eve gelir: Hiçbir hazırlık yapmadan veya gerekli araçları kullanmadan bir işe kalkışan kişinin başarısızlığa uğrayacağını ifade eder.
  • Ürkütme tavşanı aslan edersin: Korkaklar tahrik edilince anormal derecede cesaret kazanırlar.
  • Yağ ile yavşan, sirke ile tavşan: Güzel yemek hazırlamak için bol ve kaliteli malzeme kullanmaktan kaçınmamak gerektiğini ifade eder. Bu atasözü, doğru malzemelerle, sevilmeyen bir yemeğin bile lezzetli hale getirilebileceğini vurgular.