Tarla nedir? Tarla ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Büyük bir buğday tarlası
Buğday tarlası
Tarla, tarıma elverişli, genellikle sınırlı ve belirli bir toprak parçasıdır. Tarlalar, çeşitli türde bitkilerin, meyvelerin, sebzelerin ve tahılların yetiştirilmesi için uygun koşulları sağlayan, toprağın düzenli olarak işlenebildiği ve sulanabildiği ve genellikle çeşitli tarım faaliyetlerinin gerçekleştirildiği alanlardır.


Tarla ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "tarla" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Tarla açmak: Çalıları, ağaçları, taşları kaldırarak veya ormanlık bölgede ağaç keserek, yakarak bir yeri sürülüp ekilir duruma getirmek: Dere boyunca ağaç diktiler, tarla açtılar, daha çok, koyun kuzu beslemeye başladılar (C. Yılmaz). Koyaklardan, yamaçlardan, pınar yanlarından bir tarla açtılar... Her birisinin yirmi dönümlük tarlası oldu en az... (Y. Kemal)
  • Yağmur olsa, kimsenin tarlasına düşmez (yağmaz): Yapabileceği halde kimseye iyilik etmeye eli varmaz: "(...) ama yine de tohumluk buğdayı teslim etmez. Çünkü mal canlısıdır, üstelik cimridir. Bu adam yağmur olsa kimsenin tarlasına yağmaz, iyi biliyorum" diye düşünüyordu.


Tarla ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "tarla" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Tarla çayırda, bağ bayırda*: (atasözünün anlamı) Tarla düzlük yerde, bağsa bayırda daha verimli olur.
  • Tarla eskiyince mahsul vermez: Uzun süre aynı şekilde kullanıldığında toprağın verimliliğinin azalacağını ifade eder. Sürekli aynı ekim yöntemiyle aynı şeyler ekilen toprağın besin maddeleri tükenir ve sonuç olarak daha düşük verim elde edilir. Benzer şekilde, sürekli aynı şekilde kullanıldığında, diğer şeylerin ya da diğer kaynakların verimliliği de azalır.
  • Tarla satanla karı boşayanın ahı geçmez: Para için malını mülkünü satan kişi para bittikten sonra pişmanlık duyar. Ortada bir sebep yokken karısını boşayan da bir süre sonra sefalete düşer.
  • Tarlada balık avlanmaz: Her işin ve faaliyetinin uygun ortamda yapılması gerektiğini ifade eder.
  • Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü (sözü) olmaz*: Bir işte emeği ve katkısı olmayan kişilerin, işin sonucuyla ilgili söz hakkının veya etkisinin bulunamayacağını ifade eder. Herkes, katkı sağladığı şeylerden pay alır. Tarlasını işlemeyen çiftçi harman zamanı pek ürün alamaz.
  • Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın*: Suya yakın olması tarlayı değerli kılar. Ama çapalama, gübreleme, ekme, ürünü koruma ve devşirmedeki kolaylığı nedeniyle, eve yakın olan tarla daha değerlidir.
  • Tarlanın taşlısı, karının (kadının) saçlısı* (Tarlanın taşlısı, kadının kaşlısı iyidir): Taşlı tarlaların genellikle daha verimli olduğu ve iyi tarım yapılabildiği, kadının saçlarının ise onun güzelliğini ve sağlığını simgelediği düşünülür. Bu atasözü, görünüşte olumsuz olan bazı özelliklerin aslında değerli ve arzu edilir olabileceğini vurgular.
  • Tarlanın taşlısı, kızın saçlısı, öküzün başlısı* (Kızın uzun saçlısı, tarlanın ufak taşlısı, öküzün başlısı makbuldür): Tarlanın taşlı olanı ve diğer her şeyin nasıl yararlı ve iyi olanı tercih edilirse toplumumuzda da saçı uzun olan genç kızın da becerikli ve iyi huylu olduğu kabul edilir.
  • Tarlanın verdiğini baban vermez (Kötü tarlanın verdiğini, yiğit kardeş vermez): Çalışmanın ve sürekli çabanın kalıcı kazançlar sağlayabileceğini, miras gibi geçici desteklerin ise sınırlı olabileceğini anlatır.
  • Tarlaya saban, koyuna çoban: Her şeyin kendi yerinde ve işinde olması gerektiğini vurgular. Tarlanın iyi işlenmesi için saban kullanılırken, koyunların korunması için çoban gereklidir. Her işin kendi uzmanı tarafından yapılmasının, en iyi sonucu getireceğini ifade eder.
  • Tarlayı düz al, kadını kız al*: Tarla alacak kimse bayırdan, engebeli yerden değil düz yerden almalıdır, evlenecek erkek de dul kadın değil, kız almalıdır.
  • Tarlayı koçan (tapu) zapt etmez, saban zapt eder*: Tapusunu elde bulundurmak bir tarlaya sahip olmaya yeterli değildir, orayı işlemek gerekir; orayı ekip biçebiliyorsanız asıl o zaman o tarla sizin demektir.
  • Tarlayı taşlı, kızı kardeşli yerden almalı*: Tarlanın taşlı olanı, evlenilecek kızın kardeşli olanı halk arasında daha yeğ tutulur.
  • Aklını eşek aklına verirsen çeker arpa tarlasına: İnsan aklını gereksiz ve yararsız işler için kullanırsa hayatta hiçbir şeye sahip olamaz.
  • Alın teriyle sulanmayan tarla göz yaşı ile sulanır: Çiftçi toprağına gerekli özen ve bakımı göstermez, bol bol sulamazsa, ürün alamaz ve üzüntü duyar.
  • Bağ bayırda, tarla çayırda*: Her şey kendisi için en uygun ortamda daha verimli olur.
  • Bağ çapa ister, tarla saban: Bir işten iyi verim alabilmek için o işe emek sarf etmek ve her işin kendine özgü araç ve yöntemlerle yapılması gerektiğini ifade eder.
  • Baskısız yongayı yel alır; sahipsiz tarlayı sel alır*: Kontrol altında bulundurulmayan veya gereği gibi korunmayan gençler kötü yollara sürüklenebilirler.
  • Derede tarla sel için, tepede harman yel için*: Elden çıkarmak istemediğimiz şeyleri tehlikeye açık durumlardan uzak tutmalıyız.
  • Erken ekme don alır, geç kalma yer kurur: Tarlanın tohumlanma işi ekim zamanından önce veya sonra yapılırsa mahsulün tamamı ziyan olur.
  • Her tarladan bir tahıl (çakıl/nakil), her adamdan bir akıl (al): Her fırsattan ve her kişiden bir şeyler öğrenmek gerektiğini ifade eder. Her deneyim ve her insanın kendine özgü bir bilgi veya öğretisi olabilir. Bu nedenle, çeşitlilikten ve farklı bakış açılarıyla zenginleşmekten yararlanmak önemlidir.
  • Ne tarlam var, ne de kargadan davam: Fazla bir varlığı olmayan insanın ne mal kaybetme korkusu olur ne de malın neden olacağı sıkıntılarla uğraşır.
  • Sahibinin gözü tarlaya gübredir: Bir tarım arazisinin, sahibinin ilgisi ve bakımıyla verimli hale geleceğini ifade eder. Tarımda en iyi sonuçları elde etmek için tarlanın düzenli olarak kontrol edilmesi, gübrelenmesi ve bakımının yapılması gerektiğini vurgular. Yani, bir işte başarı ve verimlilik, iş sahibinin özen ve ilgisiyle doğru orantılıdır.
  • Şartı tarlada keselim, harmanda yabalaşmayalım: Ortak iş yapacak kişiler gerekli anlaşmaları işe başlamadan yapmalıdırlar. Aksi halde iş yapılırken çok büyük sorunlar çıkabilir (yabalaşmak: dövüşmek).
  • Üçlenmemiş eken, olmamış eker/biçer*: Gerekli koşullarını yerine getirmeden bir işe başlayan kişi olumlu sonuç alamaz. Tarlayı üçlemeden yani üç kere sürmeden eken yeterli verimi alamaz.
  • Vakıf tarla kimseye mal olmaz: Vakıf olarak ayrılmış ve kamu yararına kullanılan mülklerin, kişisel mülkiyete dönüştürülmeyeceğini ifade eder. Bu tür mülkler, toplumun ortak kullanımına sunulur ve hiçbir bireyin özel mülkü haline gelmez. Bu, toplumsal fayda ve adaleti koruma amacını taşır (?).
  • Yağmur yağarsa tarladakinden, yağmur yağmazsa ambardakinden kazanır: Tarımsal üretimin doğal koşullara bağlı olduğunu ifade eder. Yağışın tarım ürünlerinin verimini artıracağına işaret ederken, yağış olmadığında eldeki gıda stoklarının değerini vurgular. Her iki duruma hazırlıklı olunması gerektiğini ve her iki durumda da kazançlı çıkılabileceğini anlatır.
  • Zemheride sür de çalı ile sür: Kişi iyi verim alabilmek için zemheride tarlasını yüzeyden de olsa mutlaka sürmelidir (zemheri: 22 Aralık – 31 Ocak arasındaki çok soğuk günler, karakış).