( * yaygın bilinen )
- Söz bir, Allah bir*: (atasözünün anlamı) Verilen sözden hiç dönülmeyeceğini anlatır.
- Söz adamın mihengidir: Bir kişinin gerçek değeri ve karakterinin, söylediklerinden anlaşılabileceğini ifade eder. Yani, kişinin sözleri, onun kim olduğunu ve nasıl biri olduğunu ortaya koyar.
- Söz ağızdan çıkar*: Mert olan kişi sözünde durur, verdiği sözü tutar.
- Söz ağızdan çıkınca bin dile yayılır: Doğru ya da yanlış birisi bir söylenti çıkardığı zaman o söylenti kısa sürede bütün çevreye yayılır.
- Söz biliyorsan söyle ibret alsınlar, bilmiyorsan sus insan (adam) sansınlar: Bilgili ve anlamlı konuşmaların başkalarına ders verebileceğini ifade ederken, bilgisiz veya boş konuşmalardan kaçınılması gerektiğini belirtir. Yani, bilgin varsa konuş ve başkalarına fayda sağla, yoksa sus ki insanlar seni bilge sansın.
- Söz büyüğün, su küçüğün: Büyüklerin olduğu yerde küçüklere söz düşmez.
- Söz dediğin yaş deridir, nereye çekersen oraya gider*: Söylenen bir sözün anlamı yorumlanmaya göre değişir.
- Söz ebesi, tandır kebesi: Çok konuşan kişilerin genellikle anlamsız ve boş laflarla zaman geçirdiğini ifade eder. Gereksiz yere çok konuşmak, boş ve değersiz sözler söylemekle eşdeğerdir.
- Söz gümüşse sükut altındır*: Konuşmak, güzel, yararlı bir şeydir; ama dinlemek ulu orta konuşmaktan daha iyidir. Yani, bazen konuşmak önemli olabilirken, sessizlik genellikle daha değerli ve etkili olabilir.
- Söz imzadan muteberdir: Dürüst, mert kimselerin sözü belgelenmiş bir anlaşmadan daha geçerlidir.
- Söz namustur: Sözünde durmayan insanın dürüst ve namuslu biri olduğuna kimse inanmaz.
- Söz ne kadar ucuz ise iş o kadar pahalıdır: Konuşmanın kolay olduğunu, fakat bir işi gerçekleştirmek için emek ve kaynak gerektiğini ifade eder. Söz vermek basit olsa da, işi yapmak büyük çaba ve sorumluluk gerektirir.
- Söz söylemekle ağız aşınmaz: Bir şeyi dile getirmenin veya konuşmanın insanlara zarar vermediğini ifade eder. İnsanlar düşüncelerini ve duygularını paylaşmaktan çekinmemeli, doğru ve önemli şeyleri söylemekten kaçınmamalıdır..
- Söz sözü açar*: Bir konu üzerinde konuşulurken ilgisi dolayısıyla söz başka bir konuya geçer, sohbet uzar, gider.
- Söz sözü açar, söz de tabakayı açar: Konuşa konuşa konu konuyu açar ve uzayan konuşma sırasında ikramlar başlar.
- Söz sözü götürür, arşın bezi: Bir sözün başka bir sözle yanıtlandığını ve konuşmanın bir devamlılık içinde sürüp gittiğini ifade eder.
- Söz var, dağa çıkarır; söz var, dağdan indirir*: İnsanı yücelten de alçaltan da kendi sözüdür.
- Söz var gelir geçer, söz var deler geçer*: Bazı sözlerin yüzeysel ve geçici etkiler yarattığını, bazılarının ise derin etkiler bıraktığını ifade eder.
- Söz var insanı yola getirir, söz var insanı yoldan çıkartır: Bazı sözlerin insanları doğru yola yönlendirebileceğini, bazılarının ise yanlış yola saptırabileceğini ifade eder. Yani, sözlerin etkisi olumlu veya olumsuz olabilir ve bu nedenle ne söylendiğine dikkat edilmelidir.
- Söz var, iş bitirir; söz var, baş yitirir*: Söz insan hayatındaki olumlu ya da olumsuz olaylarda önemli bir etkendir.
- Söz verme, verdinse dönme: Kişi tutamayacağı sözü vermemelidir.
- Söz vermek kolay, iş onu tutmakta: Verilmiş bir söz, yerine getirilmemişse hiç bir değeri olmaz.
- Söz vermekle iş bitmez: Birine verilen sözün önemi yoktur, önemli olan o sözü yerine getirmektir.
- Sözü söyle alana, kulağında kalana*: Söylediklerine değer veriliyorsa konuş, sözün dinlenmiyorsa, konuşma daha iyi.
- Sözünü bil, pişir; ağzını der devşir*: Aklına gelen her şeyi hemen söyleme, önce düşün, ondan sonra konuş.
- Sözünün eri ol: Verdiği sözü tutan kimselere herkes güvenir ve saygı duyar.
- Acı (kötü) söz insanı (adamı) dininden, tatlı söz yılanı ininden (deliğinden) çıkarır*: Kötü sözler insanları kızdırır, kötü davranışlara sürükler, iyi ve güzel sözlerse en olmayacak kişileri bile yola getirir.
- Adam odur ki sözünden/ikrarından dönmeye: Verilen sözü tutmak çok önemlidir; sözünü tutan kimseler güvenilir ve saygın kimselerdir.
- Adam olana bir söz yeter*: Onurlu ve anlayışlı kimseler uyarıları tekrarlatmaz, onları dikkate alırlar.
- Adam sözünde durmamış da söz adamda durmuş: İnsan verdiği sözü bazen tutamayabilir. Ama saklanması gereken bir sırı da kimseye söylemez.
- Adam, sözünden bellidir: Bir kişinin karakterinin ve değerinin, söylediklerinden anlaşılabileceğini anlatır.
- Adam, sözünü, adama eder: Onurlu ve güvenilir insanların, karşılarındaki kişinin de değerli ve güvenilir olduğunu düşünürlerse konuşmaya değer bulacaklarını ifade eder. Yani, değerli insanlar sadece değerli buldukları kişilere söz söylerler, aksi halde konuşmayı gereksiz bulurlar.
- Ağaç ucuna yel değer, güzel kişiye söz değer*: Herkesin gözü güzel üstündedir. Güzel, kıskançlıkları üstüne çeker.
- Ağanın gözü yiğidin sözü*: Çalışanlarını gereği gibi yöneten ve çalıştıran kişi iyi bir yöneticidir, sözünün eri olan kimse de yiğittir.
- Ağlar gözden, sahte sözden kendini sakın*: "Kendini acındıranlardan kork" anlamında söylenen bir atasözü.
- Ahmak olana söz anlatmaktansa dağda domuz gütmek yeğdir: Anlama yeteneği az olan kimselere laf anlatmak bazen çok ağır bir işi başarmaktan daha zordur.
- Akıllı, sözünü akılsıza söyletir*: Başkası adına konuşmak, insanın başını derde sokar. Açıkgöz, kurnaz insanlar işlerini yürütmek için, bilgisiz saf kimseleri kullanırlar.
- Akıllı sözünü delillerle, deli yeminlerle (süsler): Akıllı insanın doğru ve güvenilir bilgilerle konuştuğunu, akılsızın ise bilgi eksikliğini yalan ve boş sözlerle kapatmaya çalıştığını vurgular.
- Ana yılan, sözü yalan; karı çiçek, sözü gerçek: Karısını çok seven ve annesiyle karısı arasındaki geçimsizlikte annesini haksız bularak karısının tarafını tutan oğulun durumunu anlatır.
- Anlayana bir söz yetişir, görmek isteyene bir göz: Akıllı ve algıları açık insanların ve anlamak isteyenlerin, söylenenleri ve görülenleri hemen kavrayabileceğini ifade eder.
- Asılsız söz sahibine yüz karası getirir: Yalan söyleyerek insanları kandırmayı huy edinen insan toplum tarafından sevilmez.
- Ardıcın közü olmaz, yalancının sözü olmaz*: Ardıç ağacının ateşi çabuk geçer, kül olur; yalancının sözü de böyledir, ona da güvenilmez.
- Atasözü tutmayan, ok gibi atılır: Ata öğüdünü kulak ardı eden, toplumda herkes tarafından itip kakılır.
- Atasözü tutmayanın yolu ya teke gider, ya büke: Atasözünün aksine inanan kişinin bütün işleri ters gider (teke: çalıcı domuz, büke: vahşi hayvanlar ormanı).
- Atalar sözü evlada mirastır: Atasözleri sonraki kuşaklara kalan en değerli bilgilerdir.
- Atalar sözü kitabidir, yabana atılmaz: Atasözlerinin yol gösterici, aydınlatıcı ve öğretici olduğunu ifade eder. Atasözleri, geçmiş nesillerin tecrübelerini ve bilgeliğini yansıtır ve bu nedenle dikkate alınması ve değer verilmesi gereken önemli öğütlerdir.
- Atalar sözü, sözlerin özü: Atasözleri insana kısa ve öz biçimde doğru yolu gösterir.
- Atalar sözü tutan yüce dağlar aşar: Bütün atasözlerinde bilgi, beceri ve tecrübenin sırrı vardır. Bu yüzden atasözlerinin değerini bilen çok büyük işler başarır.
- Atalar sözü yerde kalmaz dünya durdukça: Ataların söylediği sözler ne kadar zaman geçerse geçsin unutulmaz ve yol göstermeye devam eder.
- Atalar sözünü tutmayan yabana atılır, ahirette tamu ehline katılır: Atasözlerinin öğüt ve uyarılarına uymayanlar hem ahirette hem de dünyada makbul olmayanlar arasında yer alır (tamu: cehennem).
- Atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar*: Atasözünün değerini bilmeyen o öğütlerin aksine inanan kişiler her işte başarısız olurlar. Bu yüzden toplumda iyi bir yer tutamazlar.
- Ataların bir sözü bin öğüde geçer: Büyükler deneyimleri sonunda her şeyin doğrusunu bilirler.
- Atın erkeği, sözün dişisi yarar: Güçlü ve dayanıklı erkek atların daha verimli olduğunu, yumuşak ve nazik sözlerin ise daha etkili olduğunu ifade eder. Atlar için güçlü olmak, sözler için ise nazik ve yumuşak olmak en iyisidir.
- Az söz çoğa varır: kısa ve öz konuşmanın daha etkili olduğunu ifade eder. Fazla söz yerine özlü ve anlaşılır ifadeler kullanmak, dinleyiciler üzerinde daha güçlü bir etki yaratır.
- Başını kestirir, sözünden dönmez: Bazı kimseler öylesine inatçı ve hırslı olurlar ki bir işi yapmayı kafalarına koyduklarında onları hiçbir şey bu kararlarından vazgeçiremez.
- Beylerin sözü, sözlerin beyidir: Saygıdeğer ve yetkili kişilerin söylediklerinin en değerli ve önemli sözler olduğunu ifade eder.
- Bir senden büyüğün sözünü dinle, bir senden küçüğün: Doğruyu öğrenmek istiyorsan, danışacağın kişilerin büyük ve küçüklüğüne aldırış etme.
- Bir söz söyler ki dirhemini yiyen köpek kudurur: Öyle sözler vardır ki dinleyeni çileden çıkarır.
- Boğaz dokuz boğumdur, sözünü yutkuna yutkuna söyle: Konuşmadan önce sözlerin dikkatle düşünülmesi ve ölçülmesi gerektiğini ifade eder.
- Borçlunun dili kısa, sözü kesik, gözü sönük olur: Borçlu insan alacaklısına karşı her zaman suskun ve çekingen davranır.
- Boş (kuru) kaşık ağza, boş (kuru) söz kulağa yakışmaz: Ağza boş bir kaşığın yakışmadığı gibi, kulağa da boş sözlerin yakışmayacağını; konuşurken içi dolu, anlamlı ve değerli şeyler söylemek gerektiğini ifade eder.
- Boyuna bakmadan, söze karışır: Bazı insanlar kendi gücüne ve yeteneklerine bakmadan her işe karışır.
- Büyüğünün sözünü dinlemeyen yorulur: Büyükler daha tecrübeli olduğu için neyin nasıl yapıldığını daha iyi bilirler. Onların öğüdünü dinlemeyip kendi başına iş yapan kimseler işi gerektiğinden daha uzun sürede tamamlarlar.
- Büyük lokma ye, büyük söz söyleme*: Başkalarını yerici, kınayıcı sözler söyleyerek büyüklenme, yerip kınadığın kişilerin durumu senin de başına gelebilir.
- Büyüklerde söz bir olur: Güçlü, mert kimseler verdikleri sözü mutlaka yerine getirirler.
- Büyüklerin sözü altın gibidir, yerde kalmaz, biri almazsa öbürü alır: Deneyimli ve bilge kişilerin sözlerinin her zaman değerli olduğunu ve mutlaka birilerinin bu sözlerden faydalanacağını ifade eder.
- Cahile laf (söz) anlatmak, deveye hendek atlatmaktan güçtür (zordur)*: Cahil kimselerle uğraşmak, onları ikna etmek, inandırmak çok güçtür.
- Cahile söz anlatmak, köre renk tarifi gibidir: Cahil insan en basit şeyleri bile kavramakta zorluk çeker. Onun için böyle kimselere bir şey öğretmek bazen çok ağır bir işi yapmaktan daha zordur.
- Cahile söz yetmez, çalıda gül bitmez: Bazı şeylerin gerçekleşmesi nasıl ki imkansızsa, bilgisiz, beceriksiz kişilere bir şey öğretmek de o kadar zor ve hemen hemen imkansızdır.
- Cahilin sözüne bakılmaz: Bilgisiz ve deneyimsiz kişilerin söylediklerine güvenilmemesi gerektiğini ifade eder. Cahil kişilerin sözleri dikkate alınmaz ve önemsenmez.
- Çamın közü olmaz, yalancının sözü olmaz: Devamlı kurnazlık planlayan, yalan söyleyen, hile ve aldatmacayla iş gören insanların doğru söylemeyeceğini bilmek ve sözlerine inanmamak gerekir.
- Çiğ sözden, kem gözden ırak: Kırıcı ve kötü sözlerden ve kötü niyetli bakışlardan uzak durmanın önemini ifade eder.
- Çok söz hamamda yaraşır: Yapacak işleri olmayan kimseler bir araya geldiklerinde bol bol konuşurlar.
- Çok söz ozanda yaraşır:
- Mesleği çok söylemeyi gerektiren kimseler çevresindekileri sıkmazlar, ilgiyle dinlenirler.
- Sözler konuşmasını bilen kişinin ağzından çıkarsa değerli olur.
- Çok söz söyleyen, çok söz işitir: Sürekli konuşan kişinin, başkalarından da çok sayıda ve çeşitli tepkiler veya eleştiriler alacağını ifade eder.
- Çok söz (laf) yalansız, çok para (mal) haramsız olmaz*: Aşırıya varan konuşmada da, kazançta da sahibine duyulan saygınlığı yok eden bir nitelik ya da hoş karşılanmayacak bir durum olduğu düşünülür.
- Deli sözü kaleme gelmez: Akılsız, aptal kimselerin konuştukları fazla ciddiye alınmaz. Çünkü onlar doğru olsun, yanlış olsun akıllarına geleni söylerler.
- Delinin sözü, sarhoşun gözü: Deli kişinin söylediği sözlere ve sarhoş kişinin gördüklerine güvenilmez. Bu atasözü, akıl sağlığı yerinde olmayan veya sarhoş kişilerin söyledikleri ve gördükleri şeylerin güvenilir olmadığını ifade eder.
- Deniz bir padişahtır ki, söz dinlemez: Deniz, güçlü bir padişah gibi, insanın kontrolü ve sözleri dışında hareket eder. Bu atasözü, doğanın gücünü ve insanların buna karşı çaresizliğini vurgular, denizin kendine has kuralları olduğunu ve kimsenin emirlerine boyun eğmeyeceğini anlatır.
- Dilenci ekmek parçalarını, alim söz parçalarını toplar: İnsanların ihtiyaçlarına ve arayışlarına göre farklı şeyler peşinde olduklarını ifade eder. Dilenci maddi, alim ise manevi ve bilgelik arayışındadır.
- Dilenci ile yalancının sözüne güven olmaz: Kendi çıkarları için insanları kullananlara güven olmaz.
- Doğru söz acıdır* (Hak söz ağıdan acı gelir): Kusurları, yanlışlıkları, düzensizlikleri, yolsuzlukları, kötülükleri bütün çıplaklığıyla ortaya koyan ve eleştirenin sözü, bu işleri yapanlara çok acı gelir.
- Doğru söz çok kişiye batar: Gerçekler bazen hoş olmayabilir veya insanların alışkın olduğu düşünceleri veya inançları sarsabilir. Bu nedenle, doğru sözlerin bazı kişilerde rahatsızlık veya tepki uyandırabileceği düşünülür.
- Doğru söz yemin istemez*: Dürüst ve doğru olan bir kişinin söylediklerine güvenileceğini, bu yüzden söylediklerini kanıtlamak için yemin etmesine gerek duyulmayacağını ifade eder.. Dürüstlüğün ve güvenilirliğin önemini vurgular ve doğru sözün kendiliğinden inandırıcı olduğunu anlatır.
- Doğru söze akan sular durur: Kimse doğru olduğu kesinleşmiş bir şeyin aksini iddia edemez.
- Doğru söze can kurban: "Doğru konuşana herkes güvenir, inanır ve sayar" anlamında söylenen bir atasözü.
- Dost sözü acıdır*: Yakın dostlar, kusurumuzu düzeltmemiz için doğruyu söylemeyi borç bilirler. Doğru ise bize acı gelir.
- El sözü harman tozu: Başkalarının söyledikleri söze fazla değer vermemek gerekir. Her zaman için insan kendi düşünceleriyle hareket etmelidir.
- Er gözünden, yiğit sözünden belli olur: Bir kişinin gerçek değerinin ve karakterinin dış görünüşünden değil, sözlerinden ve davranışlarından anlaşılacağını ifade eder.
- Er olan sözünde durur: Dürüst ve mert kişiler verdikleri sözden hiçbir zaman vazgeçmezler.
- Er sözü bir, eyer bağı üç: Dürüst insan verdiği sözü mutlaka yerine getirir.
- Erken kalkmayan avrat, söz dinlemeyen evlat, mahmuzla gitmeyen at, kapında varsa kaldır at: İşe yaramayan ya da sorumluluklarını yerine getirmeyen kişi ve şeylerin faydadan çok zarar getireceğini ifade eder. Hayatı kolaylaştırmayan kişi ya da şeylerle vakit kaybetmemek gerektiği vurgulanır.
- Eşeğe söz, kokmuşa tuz hayretmez: Anlayışsız cahil kişiye laf anlatmak oldukça güçtür.
- Fena söz çekilmez: Kötü ve hoş olmayan sözlerin insanları rahatsız ettiğini ifade eder.
- Fettan insanın sözünden ziyade gözüne bakmalı: Kurnaz, sinsi kimseler kendilerini konuşmalarıyla dürüst göstermeye çalışır. Fakat bakışlarından niyetlerinin ne olduğunu anlamak mümkündür.
- Geçmez akça, kötü söz, sahibinindir: Çirkin davranışlarda bulunanlar ve sahtekarlık yapan kimseler yaptıkları işlere layıktırlar.
- Gözüm, sana mı inanayım, sözüm sana mı?: Kişinin söylediklerine mi yoksa yaptıklarına mı güvenileceğinin bilinemediği durumlarda söylenir. Görünenlerin olduğu gibi, değiştirilmeden başkalarına aktarılmasının önemine vurgu yapar.
- Güler yüz, tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır: Birisinden bir şey isterken veya bir ricada bulunurken güler yüzlü davranıp isteğimizi kibarca anlatırsak daha ikna edici olunuz.
- Gür söğüde kuş konar, güzele söz gelir: Dikkat çekici ve güzel şeylerin, her zaman ilgi gördüğünü ifade eder. Tıpkı yapraklı bir söğüdün kuşları çekmesi gibi, güzel insanlar da her zaman ilgi ve yorumlarla karşılaşır.
- Güzel huylu olanın can verirler sözüne, çirkin huylu olanın kimse bakmaz yüzüne: İyi niyetli ve güzel huylu insanlar genellikle toplumda saygı görürken, kötü niyetli ve çirkin huylu olanlar genellikle dışlanır veya hor görülürler.
- Güzel söz demir kapıyı açar: Güzel, yumuşak sözler en inatçı, sert insanları bile yumuşatır, etkiler.
- Hak söze mecnun dahi razı olur: Hiç kimse gerçek olan bir şeye karşı çıkamaz.
- Haklı söz, haksızı Bağdat'tan çevirir*: Doğru ve inandırıcı söz, yanlış inanç ve anlayışta olan kişiye, çok geç bile olsa doğru yolu gösterir.
- Halının tozu tükenir, delinin sözü tükenmez: Bilgisiz, kültürsüz kişiler hiçbir şeyden anlamadıkları halde her konuda ileri geri konuşmaktan geri kalmazlar.
- Halkın hazinesi eski söz: Atasözü sonraki kuşaklara bırakılan en değerli mirastır.
- Ham söz sahibinindir: Düşünmeden veya olgunlaşmadan söylenen sözlerin, sözü söyleyen kişiye ait olduğunu, onun karakterini yansıttığını ve sonuçlarına katlanmak zorunda olduğunu ifade eder.
- Her sözü söyleme, yerin kulağı var: Konuşurken dikkatli olunmalıdır. Çünkü farkında olmadan söylenecek bir sır yayılabilir.
- İhtiyarın sözünü torbaya sok, büyüğün sözünü cebine at: Yaşlı ve tecrübeli insanların söylediklerini dikkatle dinleyip saklamanın ve gerektiğinde hatırlayıp faydalanmanın önemini ifade eder.
- İnsan insanı istemeyince bastığı "pat pat", sözü de "lom lom" gelir: İnsan birinden nefret ediyorsa o kişinin her hareketinden ve sözünden rahatsız olur.
- İnsan sözünden, hayvan yularından tutulur*: İnsanlar söyledikleri sözlerden sorumludurlar. Uygunsuz davranışlarında kendilerine o söylemiş oldukları sözler hatırlatılır.
- İnsanın söz anlamazı, atın gem almazı: İnsanların ve hayvanların bazen kendi başlarına hareket etmek istedikleri veya dış müdahalelere karşı direnç gösterdikleri durumları anlatır. Özellikle uyaranlara dikkat etmeyen, öğütleri dinlemeyen veya kontrol edilemeyen kişiler veya hayvanlar için kullanılır.
- İyi insan lafının (sözünün) üstüne gelir*: Orada yokken kendisinden söz edilen kimse, konuşmanın üzerine gelirse, kendisi için iyi bir insandır denir.
- Kanma kötünün sözüne, bilse iyisini söyler: Kötü karakterli insanların sözüne güvenilmez, onların aklı fikri kötü şeylerdedir.
- Karı koca bir sözle yakın, bir sözle uzaktır: Karı kocayı birbirine bağlayan hoş söz ve sevgidir.
- Kaş ile göz gerisi söz*: Güzellik, her şeyden önce kaş ve göz (yüz) güzelliğidir, vücudun başka yerlerinin güzel olması önemli değildir.
- Katibe sermaye göz, gevezeye sözdür: Verimli ve etkili çalışma gözlemler ve dikkatle yapılır, gevezelik ise sadece laf kalabalığından ibarettir.
- Kem söz, kalp (kem) akçe sahibinindir*: "Kötü söz söyleyenindir" anlamında kullanılan bir atasözü.
- Kızı var nazı var, oğlu var sözü var: Evlilikte ailelerin kuracağı ilişkilerde kız tarafının daha nazlı, hassas ve titiz olduğunu, erkek tarafının ise daha güçlü, söz sahibi ve kendini daha net ifade eden bir tutum sergilediğini anlatır.
- Kişinin işine bak, hüsnünü anla; sözüne bak, özünü anla: Bir kişinin karakterini ve gerçek değerini anlamak için hem davranışlarına hem de söylediklerine dikkat edilmesi gerektiğini ifade eder. Davranışlar, kişinin içsel değerlerini gösterirken, sözler kişinin gerçek düşünce ve tutumunu yansıtır.
- Kişinin sözü, özü bir olmalı: Bir kişinin söyledikleri ile gerçek düşünce ve davranışlarının tutarlı olması gerektiğini ifade eder.
- Kokmuş ete tuz kâr etmez, anlamayana söz kâr etmez: Bozulmuş bir etin tuzla düzelmeyeceği gibi, anlayışsız bir insana ne kadar anlatılsa anlatılsın fayda etmeyeceğini ifade eder.
- "Kör kadı" diyecek kadar doğru söz de işe yaramaz: Gerçek de olsa söz söylenmeden önce sonuçları düşünülmelidir.
- Körün istediği bir göz, iki olursa ne söz*: "İstenilen şey fazlasıyla elde edildi" anlamında söylenen bir atasözü.
- Kösenin sözüne, sakalı bittikten sonra inanmalı: Bir kişinin bilgi veya deneyimlerinin zamanla ve deneyimle kazanıldığını ifade eder. Yani, bir kişinin söylediklerine veya iddialarına, gerçek deneyim ve olgunluk kazandıktan sonra güvenilmelidir. (→ Sakalım yok ki sözüm dinlensin)
- Kötü söz insanı dininden çıkarır*: Kötü ve olumsuz sözlerin kişinin inancını ve ahlaki değerlerini zedeleyebileceğini ifade eder.
- Kötülerin sözü ölümünden güçtür: Kötü insanların sözlerinin, doğrudan yaptıkları kötülüklerden daha fazla ve daha uzun süreli zarar verebileceğini ifade eder. Sözle yapılan kötülükler, kalıcı etkiler bırakabilir ve insanları derinden yaralayabilir.
- Lakırdının kısası, sözün temsili: Bir şeyi anlatırken az ve öz konuşmaya özen göstermeliyiz. Aksi halde konuşmayı uzun tutarsak dinleyenlerin anlaması daha güç olur.
- Mekruh yiyene haram söz yakışır: Haram yolla kazanç sağlayanların sözleri de dürüst olmaz.
- Mürai (Riyakâr) dosttan doğru sözlü düşman yeğdir: İkiyüzlü, sahtekâr kimselerle dost olmaktansa kendi halinde, dürüst, sözünün eri kimselerle dost olmak daha faydalıdır (mürai: ikiyüzlü, riyakar kimse).
- Osmanlı yanında gözünü, katip yanında sözünü sakın: Toplum içindeyken herkes davranışlarına ve konuşmalarına dikkat etmelidir.
- Öküzü boynuzundan insanı sözünden tutarlar:
- Bir insanın nasıl biri olduğuna karar vermek için önce konuşmalarına ve davranışlarına bakarlar.
- İnsanlar söyledikleri sözlerden sorumludurlar. Uygunsuz davranışlarında kendilerine o söylemiş oldukları sözler hatırlatılır.
- Özü sözü doğru olanın alnı açık yüzü paktır: İnsan dürüst olduğu sürece doğruyu söyler, doğru yoldan ayrılmaz. Dürüst insan yaptıklarından dolayı suçluluk hissetmez, vicdan azabı çekmez. Bunun için haksızlığa uğrasa da başı dik gezer.
- Sadık dostun nasihati acıdır, acıtmaz; hain düşmanın sözü tatlıdır, acıtır: Gerçek dostlar, iyiliğiniz için sizi eleştirir ve dürüst davranır. Bu eleştiriler ilk başta hoşunuza gitmese de uzun vadede sizin yararınıza olur. Öte yandan, düşmanlar veya kötü niyetli insanlar tatlı sözlerle sizi yanıltabilir, ama bu yanıltmaların sonucu acı verici olabilir.
- Sakalsızın sözü dinlenmez: Deneyim sahibi olmayanların sözlerine itibar edilmez.
- Saza saz ile, söze söz ile mukabele gerek: Bir duruma veya harekete uygun bir karşılık verilmesi gerektiğini ifade eder.
- Söylenmedik söz yok, işitilmedik söz çoktur: İnsan yaşadıkça hiç duymadığı, işitmediği şeyleri duyup öğrenebilir. Ama yine de işitmediği bilmediği çok söz vardır.
- Su küçüğün, sofra büyüğün (Söz büyüğün sus küçüğün)*: Küçükler susuzluğa daha dayanıksız olduğu için su hakkı önce küçüğe verilmelidir. İlk söz hakkı ise daima büyüğün olmalıdır. Yanında büyük varken küçüğe söz düşmez.
- Suyun sessizinden, insanın sözsüzünden korkmalı (İnsanın söylemezinden, suyun şarlamazından [çağlamazından] korkulur)*: Duygu ve düşüncelerini açığa vurmayan sessiz insan yavaş akan derin su gibi tehlikelidir.
- Şaire lazım olan bir söz bir sazdır: Şairlerin etkili ve güzel eserler ortaya koyabilmesi için hem sözün hem de müziğin uyum içinde olması gereklidir.
- Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü (sözü) olmaz*: Bir işte emeği ve katkısı olmayan kişilerin, işin sonucuyla ilgili söz hakkının veya etkisinin bulunamayacağını ifade eder. Herkes, katkı sağladığı şeylerden pay alır.
- Tatlı söz can azığı, acı söz baş kazığı*: Güzel ve yumuşak sözlerin insanı mutlu ettiğini, dostlukları pekiştirdiğini ifade eder. Buna karşılık, sert ve kırıcı sözler ise insanları uzaklaştırır, düşmanlık ve sıkıntı yaratır.
- Tatlı söz dinletir, tatsız söz esnetir*: Güzel bir konuşmayı dinlemeyi herkes sever, sıkıcı bir konuşma dinlemek zorunda kalanlar, sıkıldıklarını belli etmekten kendilerini alamazlar.
- Tatlı söz dost kazandırır, acı söz düşman: Tatlı ve nazik bir dil kullanmak, iletişimi olumlu yönde etkiler ve insanlar arasında iyi ilişkiler kurulmasını sağlar. İnsanlar, kendilerine nazik davranan ve hoş sözler söyleyen kişilere karşı olumlu duygular beslerler. Ancak, sert ve kırıcı sözler insanların kalbini kırar ve olumsuz duygulara yol açar, bu da düşmanlıklara sebep olabilir.
- Tatlı söz (dil) yılanı deliğinden çıkarır: Gönül alıcı, okşayıcı sözlerle karşımızdakinin inadı yenilebilir.
- Tatsız aşa su (tuz) neylesin, akılsız başa söz neylesin*: İşe yaramayan nesneyi küçük çabalarla bir şeye benzetmek boş olduğu gibi aptal kişiyi de sözle akıllandırmak imkânsızdır.
- Ulu sözü dinlemeyen, uluya kalır*: Büyüklerinin sözünü dinlemeyen kişi, türlü derde uğrar ve yakınır durur.
- Ulu sözü dinleyen yüce dağlar aşmış: Akıllı ve bilgili kişilerin derin ve önemli sözleri dinleyip değerlendirdiklerinde büyük engelleri aşabileceklerini ifade eder. Yani, bilgeliği ve derin sözleri dinleyenler, zorlukları kolayca geçebilir ve yüksek hedeflere ulaşabilir.
- Ulu sözü yerde kalmaz: Atasözleri boş yere söylenmemiştir.
- Uluların sözü Kur'an'a girmez illa yanında yürür: Ataların sözleri Kur'an ve Hadislerden sonra en değerli sözlerdir.
- Ulular sözü yere düşmez dünya durdukça: Atalarımızın söylediği sözler, mutlaka denenmiş ve yaşanmış olduğundan saygı duyulmalıdır.
- Uzun söz tarihe yakışır: Detaylı ve uzun anlatımların önemli konulara uygun olduğunu belirtir ve genellikle söylenenlerin kısa kesildiğini ifade eder.
- Vaktine göre söz söylemeli: Kişinin konuşmalarının zamanında ve uygun bir şekilde olması gerektiğini ifade eder.
- Vergini ver varoğlu gibi, sözünü söyle eroğlu gibi: Dürüst insan malının, kazancının vergisini verirken haksızlık ve sahtekârlık yapmaz. Böyle kimselerin sözüne de her zaman güvenilir.
- Verilen söz geri alınmaz: Kişi iyice düşünmeden, yerine getiremeyeceği sözü vermekten kaçınmalıdır.
- Yemeğe tuz, söze şeker konmalıdır: Yemeklere tuzun lezzet kattığı gibi, konuşmalara da tatlı ve nazik sözlerin eklenmesi gerektiğini ifade eder. Yemeklerin lezzeti için tuz, konuşmaların etkisi için ise nazik ve tatlı sözler gereklidir.
- Yemeğin azından sözün çoğundan Allah ırak etsin: İnsan karnı doymadığı zaman nasıl rahatsız olursa uzun süren konuşmalardan da o derece rahatsız eder.
- Yerin kulağı var (her sözü işitir)*: Gizli konuşulan bir şey umulmadık bir yoldan başkalarınca duyulabilir.
- Yiğidi kılıç değil, kötü söz öldürür: İnsan bazen haksızlığa, kötülüğe katlanabilir, fakat kötü bir söz, bir hakaret onu yıkmaya yetebilir.
- Yiğidin sözü, demirin kertiği*: "Mert insan sözünden dönmez" anlamında kullanılan bir atasözü.
- Yolcu için yol mu yok, kurnaz için söz mü yok: Bir kişinin kendi amacına ulaşmak için gerekli araçları ve imkanları bulabileceğini ifade eder. Yani, yolcu yolda bir yol bulur, kurnaz kişi ise konuşma ve taktikler yoluyla istediği sonucu elde edebilir.
Ayrıca bakınız:
Soru/Yorum Formu