Sırt nedir ne demektir? Sırt ile ilgili deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
  1. Omurgalı ve omurgasız hayvanlarda karnın aksi yanında bulunan ve boyundan kuyruğa kadar uzanan üst kısım: Atın sırtından inmek. Devenin sırtına binmek. Eşeğin sırtına yüklemek.
  2. İnsanın arka tarafında enseyle kuyruksokumu arasındaki uzun bölüm.
  3. İnsanın üstü: Kiminin sırtında incecik, kolsuz bir kazak, kiminin ayağında plastik terlik. (Ü. Tamer)
  4. Kesici araçların kesmeyen (üst) kenarı: Bıçağın sırtı.
  5. Dağların ya da tepelerin üst bölümü: Karşı sırtta bir arsa satın almış.


Sırt ile ilgili birleşik kelime ve fiiller


  • Sırt sırta: Birbirine arkasını dayayarak, elbirliği, işbirliği yaparak, destek olarak.
  • Sırtına almak:
    1. Yüklenmek.
    2. Bir giyeceği giymek ya da sırtına örtmek.
  • Sırtını yere getirmek:
    1. (spor) Güreşte rakibini sırtüstü yere yatırarak yenmek.
    2. (mecazi) Üstün gelmek.
  • Sırtüstü: Sırtı yere gelmek üzere: Sırtüstü yatmak, sırtüstü düşmek vb.


Sırt ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "sırt" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Sırt çevirmek (sırtını dönmek): (Birine) Güler yüz göstermez olmak.
  • Sırtı kaşınmak: (deyiminin anlamı) Dayak yemeyi hak edecek davranışlarda bulunmak.
  • Sırtı pek:
    1. Kalın giyinmiş.
    2. Güçlü durumda olmak ve güçlü birine sırtını dayamak.
  • Sırtı sıra: Birbirinin arkasından.
  • Sırtı yere gelmek: Yenilmek, alt olmak.
  • Sırtı yufka: İnce giysiler giyinmiş (kimse).
  • Sırtında yumurta küfesi yok ya!: Sorumluluk duymadığı bir durumda ya da işte tutumunu hemen değiştiriveren kimseler için söylenir.
  • Sırtından atmak: Başından savmak.
  • Sırtından bıçaklamak: Birine hiç beklemediği bir şekilde ihanet etmek.
  • (Birinin) Sırtından çıkarmak: Onun kesesinden ödenmesini sağlamak, ödemeyi birine yüklemek.
  • Sırtından geçinmek: Birinin kesesinden geçinmek, asalağı durumunda olmak.
  • Sırtından (para) kazanmak: Birini kullanarak onun üzerinden para kazanmak.
  • Sırtını dayamak: Birine güvenmek, birinden güç almak.
  • Sırtını sıvazlamak: Birini desteklemek, desteklediğini ona göstermek.
  • (Birinin) Sırtını yere getirmek: Birine üstün gelmek, yenmek.