- Turuncu ve yeşil arasında bir renk, limon kabuğu rengi, kükürt rengi: Seherde açılır güllerin hası / Sarı çiçek yaylaların libası (Aşık Veysel).
- (Yüz için) Soluk, solgun: Bir acısı varmış gibiydi yüzü; sarıydı. (M. Şahin)
- Sarı saçlı, sarışın: Sarı kadın, "Londra'da iken almıştım" dedi. (İlgili cümle kaynağı: A. Givda)
- (mecazi) Altın: Ey sarılar, ey beyazlar (gümüşler) benden hep uzak durun. Diğerleri gibi beni aldatamazsınız. (İmam Cafer-i Sadık a.s)
Sarı ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "sarı" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Sarı çıyan: Hain bakışlı sarışın: Bana resmen mıymıntı demiş o sarı çıyan. (F. Kasım)
- Sarı çizmeli Mehmet Ağa: Kendisi ve adresi iyi belirtilemeyen kimse için söylenir: Herhangi bir yerde teşhisi zor bir insan tarif edilince derhal şöyle denir: "Sarı çizmeli Mehmet Ağa!". Sarı çizmeli Mehmet Ağa, insanoğlu şartlarının asgarisinin mümessilidir: İki göz, iki kulak, bir burun, bir ağız ve yegane temayüz unsuru olarak da bir çift sarı çizme... (N. F. Kısakürek)
- Sarı kız: (argo) Altın para.
- Sarı sıcak: Türkiye'nin güney illerinde yakıcı güneşe ve çok güçlü yaz sıcağına verilen ad.
Soru/Yorum Formu