sağ (I)
- Vücutta, kalbin bulunduğu tarafın karşı yanında olan, sol karşıtı: Sağ el, sağ bacak, sağ göz vb.
- Bu taraftaki yön; kuzeye bakan bir kimsenin doğusunda kalan yön; akrep ve yelkovanlı bir saatte, saatin merkezinde duran ve "12"ye bakan bir kimseye göre "3" rakamının bulunduğu yön: Sağdan yürümek, sağa dönmek, sağ şeritten gitmek vb.
- Siyaset ve düşünce bakımından gelenekçi ve muhafazakâr görüş: Sağ görüş, sağ partiler vb.
sağ (II)
- Esen, sağlıklı, sağlam, iyi: Sağ ol.
- Yaşamakta olan: Babam sağ. Deden sağ mı?
- Katkısız: Sağyağ, sağ para vb.
Sağ ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "sağ (I, II)" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Sağ ayakkabı değil: → Sağlam ayakkabı değil.
- Sağ eliyle (başının arkasından), sol kulağını göstermek: Kısa yoldan kolayca yapmak varken, bir işi dolambaçlı, güç başarılabilir yoldan yapmaya kalkmak: Bu iş çok kolay, ama sen sağ elinle sol kulağını gösterircesine işi yokuşa sürüyorsun. (N. Muallimoğlu)
- Sağ esen: Ölmemiş, yaşıyor ve sağlıklı: Sağ esen yaşayıp muradımıza erelim. (H. Mutlu)
- Sağ gösterip sol vurmak: Şaşırtmak: Ya Rab! Sana tüm benliğimle yalvarıyorum beni iki yüzlü insanlardan ve sağ gösterip sol vuran insanların şerrinden uzak tut.. (K. Çakır)
- Sağ gözünü sol gözünden kıskanmak: Çok kıskanç olmak: Sağ gözünü sol gözünden kıskanan bir adam... Seher'i, kuyuda boğulan tekirden bile kıskanıyordu belki.. (R. Enis)
- Sağ kalmak: Ömrünü devam ettirmek, yaşamasını sürdürmek: İki kişi sağ kalmış bataryadan: Niğdeli Ali ile Manastırlı Koca Seyit. (L. Kaleli)
- Sağ ol!: Hoşa giden bir davranış veya birinin verdiği şey için "Çok yaşa, teşekkür ederim" anlamında söylenen bir söz: Memed onun elini öpmüş: " Sağ ol emmi," demişti. "Sağ ol. Yıllar yılı babamı aratmadın." (Y. Kemal)
- Sağ olsun:
- Biri için sitem yollu bir şey söyleneceği zaman söyleyenin iyi niyetini belirtmek için sözün başına getirilir: Sağ olsun müdürüm de eksiksiz bir vazife istiyor. Hele bir eksik olsun. Sarı zarf hazır çekmecede. (A. F. Bak)
- Bir kişiye güven duyulduğu zamanlarda kullanılan bir söz: Serdar reis çok sağ olsun iyi bir insana benziyor (C. Tekin). Elinden geleni yaptı sağ olsun. (N. G. Asilsoy)
- Sağ (var) olsun, yerinde olsun: Kendisine bir kötülük olmasını istemem ama benden uzak dursun: Aman sağ olsun da, yerinde olsun. (L. S. Akalın)
- Sağ para: Eskiden mecidiyenin on dokuz kuruş hesabıyla ödendiği zaman sağlam para yerine kullanılmış bir deyim: Sağ para olarak bir kuruş kırk "para", bir para üç "akça" ve bir akça üç "pul"du. (K. Kepeci)
- Sağ salim: Hiçbir zarar görmeden, emniyetle: Oğul yolun açık, uğurlu olsun. Sağ salim gidip gelesin! (H. Adıgüzel)
- Sağ yapmak (Sağ yap!): Direksiyonu sağa çevirerek taşıtı sağ yöne götürmek: Sağ yap gel, sağ yap gel! (Ö. Şenyapılı)
- Sağa kaymak: Siyasette sağ görüşe yönelmek: Hükümet iktidarı, şimdi, adamakıllı sağa kaymıştı. (Kolektif)
- Sağa sola: Şuraya buraya, rastgele yerlere: Top oynayan çocuklar sağa sola kaçışıverdi. (S. Ertekin)
- Sağa sola bakmamak: Çevrede olup bitenleri hiçe saymak, yanını yöresini kollamamak: Hedefe doğru sağa sola bakmadan, üstelik kaplumbağa gibi yavaşça değil, tavşan gibi koşarak gidiyordum.
- Sağı solu belli olmamak: (deyiminin anlamı) Nasıl davranacağı kestirilemez biri olmak: Böyle adamların sağı solu belli olmaz. Biz eşeğimizi sağlam kazığa bağlayalım da... (M. Atilla)
- Sağını solunu bilmemek: Düşüncesiz, dikkatsiz olmak: Siz onu bilmezsiniz. Bu sağını solunu bilmez. Çünkü o kadar kafası yoktur. (A. Farz)
- Sağlı sollu:
- Her iki yanda olan: Sağlı sollu büyük yapılar.
- Her iki eliyle: Sağlı sollu iki tane patlattı.
- Başın (Başınız) sağ olsun: Yakınlarından birini toprağa vermiş kimseye "Sen sağ ol", "Allah sabır versin" anlamlarında söylenen taziye sözü: "Güzel kardeşim, başın sağ olsun. Hakkı abinin mekânı cennettir, cennet" (S. Öz). "Başınız sağ olsun. Acımız büyük. Çok kıymetli, muhterem bir insandı, nasıl oldu böyle aniden?"
- Binicinin sağı solu olmaz:
- Uzman kişi, hangi yöntemi uygularsa uygulasın başarılı olur: "Güreşirim elbet. Benim için hepsi bir. Ha Ali ha Veli. Binicinin sağı solu olmaz derler." (F. Türkoğlu)
- İşini titizlikle yürüten kişinin, çalışanlarına her zaman iyi davranması beklenemez.
- Canı (canın) sağ olsun!: Çok önemli bulunmayan yitikler karşısında avutma sözü olarak "zararı yok" anlamında kullanılır: Annem önce bizden yakınır, sonra da "Çocuklarımın canı sağ olsun, kırdılarsa iyi ettiler," diyerek, babama karşı korurdu (K. Erzurum). Ben senin yaralarını sardım da, sen bende yara açıp gittin. Canın sağ olsun can parçam. (A. Özmen)
- İtibarın sağ olsun: Özellikle alışverişlerde kişiye güven duyulduğunda söylenen söz: "Paran kıtsa itibarın sağ olsun." "Dur aman, bu pek önemli bir söz oldu. Veresiye mi vereceksin yoksa..." (M. Ş. Esendal)
- Sen sağ, ben selamet: İş olmuş bitmiş, artık yapılabilecek bir şey yok: Tart fasulyeyi, al parayı... Sen sağ, ben selamet.
- Siz sağ olun: "Ne yapalım, ziyanı yok" anlamında kullanılan bir söz: İsterse hepsi yansın. Yeter ki siz sağ olun. Bu mesut günleri gören insanlar için malın ne kıymeti olur. (K. Yusufoğlu)
Sağ ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "sağ (I, II)" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Sağ (sağlam) baş yastık istemez*: Sağlıklı insan, yatmak istiyorsa gerçekten bir rahatsızlığı var demektir.
- Sağ elden iyilik, sol elden kemlik bekleme: Her insandan kötülük beklenemeyeceği gibi herkese de güvenilmez.
- Sağ elinin verdiğini sol elin görmesin*: İyilik gösteriş için yapılmamalıdır.
- Sağ gözden sol göze vefa yokmuş: Birbirine yakın olanların bile zaman zaman birbirlerine sadakat göstermeyebileceğini ifade eder. Yani, en yakın ilişkilerde bile güven ve sadakatin her zaman var olmayabileceğini belirtir.
- Sağ insanın işi bitmez (Sağ olana meşguliyet eksik olmaz): Yaşam sürekli bir uğraş ve hareket gerektirir.
- Sağ ne bilir hastanın halinden, tok ne bilir açın halinden (Açın halini tok bilmez, hastanın halini sağ bilmez): Sağlıklı kişi hasta insanın ne kadar acı çektiğini bilmez. Aynı şekilde karnı tok kimseler de açın halinden anlamaz.
- Sağ olan baş her şeyi görür: İnsanlar yaşadıkça bir çok olayla karşılaşırlar.
- Sağ olana her gün düğün bayram: İnsanların yaşadığı sürece hayatın tadını çıkarmaya çalıştığını ifade eder. Sağlıklı ve hayatta olmanın, her günü kutlanacak ve değerli bir fırsat olarak görmeyi gerektirdiğini vurgular.
- Sağ olsun da dağ ardında olsun*: (atasözünün anlamı) Nasıl olsa bir gün kavuşulacaksa çekilen özlem önemli değildir.
- Sağ öküze çürük saban zarar etmez: Dayanıklı ve güçlü bir kişinin, eksiklikler veya kusurlar yüzünden olumsuz etkilenmeyeceğini ifade eder. Güçlü ve sağlam olan bir şey, küçük sorunlardan etkilenmez.
- Sağ tilki ölmüş aslandan iyidir: Çok güçlü, kuvvetli ama yaşamayan biri olmaktansa daha zayıf fakat canlı biri olmak daha iyidir.
- Allah sağ eli sol ele muhtaç etmesin*: Bir kimsenin sıkıntılı günlerinde, ne kadar yakını olursa olsun bir başkasının eline bakması kendine güç gelir.
- Çok söyleyenin kalbi sağ olmaz: Sürekli konuşan veya başkaları hakkında çok fazla konuşan kişinin iç huzuru bulamayacağını ifade eder. Yani, sürekli konuşmak ve gereksiz yere konuşmak, kişinin iç huzurunu ve sağlığını olumsuz etkiler.
- Dağ adamı, hasta eder sağ adamı: Hiç bir şeyden anlamayan cahil, görgüsüz kişi, davranışlarıyla çevresindekileri sinirlendirir ve rahatsız eder.
- Dağı bağ eden himmet, dağı da sağ eder: Büyük başarılar elde etmenin ve zorlukları aşmanın, azim ve gayretle mümkün olduğunu ifade eder.
- Erenlerin sağı solu belli olmaz*: Ermiş insanlar olayları kavrama kabiliyetleri farklı olduğundan diğer insanlar gibi davranmazlar.
- Gümüş sağ olsun, altın gidekosun*: Eldeki şey, elde edilmesi güç olan daha değerli bir şeyden üstün tutulmalı.
- Hasta sağ olacaksa hekim kapıya gelir: Vadesi gelmemiş kişi, çok ağır bir hastalığa yakalansa bile, ummadığı bir yerden gelen yardım sayesinde iyileşir.
- Hasta sağ kalırsa, hekime karşı gelir: İnsanlar zor zamanları atlattıklarında, kendilerine yardım edenleri bazen unuttuklarını veya onlara karşı geldiklerini ifade eder. Yani, bir kişi zor bir durumu atlattıktan sonra, bu durumu atlatmasında yardımcı olan kişiye nankörlük edebilir.
- Kadın kocayı var sever, koca kadını sağ sever: Kadın kocasının varlıklı olmasını, erkekse karısının sağlıklı olmasını ister.
- Kelle sağ olsun da külah bulunur (eksik olmaz)*: İnsan hayatta kalsın da nasıl olsa bir iş bulunur, geçimini sağlar.
- Kişi adamı sağ sever; komşu adamı var sever: Sağlıklı ve güçlü kimselerle herkes dostluk etmek ister. Aynı şekilde herkes komşusunun varlıklı ve eli açık biri olmasını ister.
- Koca karıyı sağ, komşu adamı var sever: Erkek karısının sağlıklı ve güçlü olmasını, komşusunun ise varlıklı ve eli açık olmasını ister.
- Kurt eline geçmiş kuzu sağ çıkmaz: Güçsüz ve savunmasız kişi, zalim ve acımasız birinin hedefi olmuşsa kolay kolay hiç zarar görmeden kurtulamaz.
- Mal yine kazanılır, can sağ olsun: İnsanın sağlığı yerinde olduktan sonra, servet ye mal kaybı telafi edilebilir.
Soru/Yorum Formu
»