Öz nedir ne demektir? Öz ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0

öz (I)


  1. Herkesin "ben" derken anlattığı tinsel varlık, kendi, kişi, nefis, zat.
  2. (mecazi) Bir şeyin temel öğesi, künh, zübde: Yazının özü.
  3. (botanik) Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan hafif, gevrek ve çoğu yumuşakça bölüm.
  4. Buğday, mısır gibi tanelerin iç bölümü.
  5. İç: Az bir aşk lekesi vardır özümde, Verseler dünyayı yoktur gözümde (İ. Özmel)
  6. Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça.
  7. (felsefe) Bir şeyi o şey yapan, öyle oluşunu sağlayan, bir varlığın yapısını kuran şey; kalıcı, değişmez olan, gelip geçici olmayan, her zaman var olmakta olan varlık.
  8. (felsefe) Kendinde varlık.
  9. (edebiyat)İçerik.


öz (II)


  1. Gerçek: Onun öz babası kim?
  2. İçine, arılığını saflığını bozacak hiçbir şey karışmamış olan: Öz süt, öz bal.
  3. Bir şeyin en kuvvetli, kıvamlı bölümü: Meyve özü.


öz (III)


  1. Dere, çay.
  2. Küçük akarsu, sulak yer.


Öz ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "öz" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Özü sözü bir: Düşündüğü gibi davranan, düşündüğünü açık açık söyleyen kimse: Alacağım kişi, bana candan bağlanmalı, / Güvenilir, özü sözü bir, işi bilen biri olmalı. (Yusuf Has Hacib)
  • Özü sözü sağlam olmak: Güvenilir yaratılışta olmak: Özü sözü sağlam, güven verici, vefakar bir karakteri vardı. İnandıklarını veciz ve kendine özgü bir üslupla dile getirdiği için inandırıcı idi.


Öz ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "öz" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Öz ağlamayınca göz ağlamaz (yaşarmaz)*: Üzüntü, insanın yüreğini yakmadıkça gözden yaş akmaz. Kişi içinde acı duymayınca bunu belli etmez.
  • Öz/kendi aklını özgeye/başkasına verme: Kişinin kendi düşüncelerini ve kararlarını başkalarına bırakmaması gerektiğini ifade eder. Kendi akıl ve irade gücünü kullanmak, bireyin sorumluluğunu ve bağımsızlığını koruması açısından önemlidir.
  • Özü sözü doğru olanın alnı açık yüzü paktır: İnsan dürüst olduğu sürece doğruyu söyler, doğru yoldan ayrılmaz. Dürüst insan yaptıklarından dolayı suçluluk hissetmez, vicdan azabı çekmez. Bunun için haksızlığa uğrasa da başı dik gezer.
  • Özüne dost kazan, düşman kapıdadır: Kişinin içten ve samimi dostluklar kurmasının, zor zamanlarda ona destek sağlayacak güvenilir bir çevre oluşturmanın önemini anlatır.
  • Adamın yüzü değil, özü güzel olsun: Bir kişinin dış görünüşünden ziyade, içsel değerlerinin ve karakterinin önemli olduğunu ifade eder. Gerçek güzellik, insanın kalbindeki iyilik ve erdemlerle ölçülür.
  • Ağlarsan gözüne, yemezsen özüne yazık: Duygusal tepkilerden kaçınıp, fiziksel ihtiyaçlara önem vermek gerektiğini ifade eder. Bu atasözü, gereksiz yere üzülmenin gözlere zarar vereceğini, yememenin ise bedene zarar vereceğini vurgular.
  • Ağrılardan göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı*: Herkesin sorunları, dertleri vardır; ama kişi için en büyük dert kendi çektiğidir.
  • Aşağı baksam özüm, yukarı baksam gözüm: Her iki durumda da kendim zarar göreceğimden karar vermekte zorlanıyorum.
  • Atalar sözü, sözlerin özü: Atasözleri insana kısa ve öz biçimde doğru yolu gösterir.
  • Az olsun, öz olsun: Yapılan iş az olsa da temiz ve kaliteli olmalıdır.
  • Az söyle öz söyle, iki dinle bir söyle: İletişimde öz ve etkili olmanın önemini vurgular. Kısa ve öz ifadelerle anlatım yapmak, gereksiz ayrıntılardan kaçınarak daha etkili bir iletişim sağlar; aynı zamanda dinlemenin, düşünmenin önemine de dikkat çeker.
  • Çok olup çöp olacağına, az olup öz olsun: Bazı şeylerin azlığı, çokluğundan daha kıymetlidir.
  • El ağlarsa gözünden ağlar, anam ağlarsa özünden ağlar: Bir kişinin derdinin en derin şekilde annesini etkilediğini ifade eder. Başkalarının üzülmesi yüzeyde kalırken, anne evladının acısını yüreğinde hisseder ve en derin şekilde üzülür.
  • Hırs gelir göz kararır, hırs geçer öz kararır: Birden öfkelenen insan, davranışlarına dikkat etmez ve öfkesi geçtiğinde yaptıklarından pişmanlık duyar.
  • Kazan kaynar suyu yok, çorba kaynar özü yok: Yapılan işlerin veya sunulan şeylerin içi boş, değersiz veya anlamsız olduğunu ifade eder. Görünürde hareket ve çaba olsa da, içerik olarak niteliksiz veya değersiz bir durum söz konusudur.
  • Kişinin işine bak, hüsnünü anla; sözüne bak, özünü anla: Bir kişinin karakterini ve gerçek değerini anlamak için hem davranışlarına hem de söylediklerine dikkat edilmesi gerektiğini ifade eder. Davranışlar, kişinin içsel değerlerini gösterirken, sözler kişinin gerçek düşünce ve tutumunu yansıtır.
  • Kişinin sözü, özü bir olmalı: Bir kişinin söyledikleri ile gerçek düşünce ve davranışlarının tutarlı olması gerektiğini ifade eder.
  • Üvey öz olmaz, kemha bez olmaz*: Üvey evladın veya üvey annenin hiçbir zaman öz evlat ya da öz annenin yerini tam anlamıyla tutamayacağını ifade eder. Tıpkı değerli bir kumaş olan kemhanın sıradan bir bez gibi olmaması gibi, ilişkilerde de öz olanın yeri farklıdır ve başka bir şeyle tam anlamıyla doldurulamaz.
  • Üveye etme, özünde bulursun; geline etme kızında bulursun*: Üvey evlada kötü davranan birinin, aynı kötülüğü kendi öz çocuğunda, geline kötü davranan birinin de kendi kızında bulacağını anlatır. Kısaca, başkalarına yaptığımız muamelelerin er ya da geç bize geri döneceğini vurgular.