Nişan nedir ne demektir? Nişan ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Birleştiğinde kalp oluşturan kırmızı kurdeleli nişan yüzükleri
Nişan yüzükleri
  1. İşaret, iz, belirti, alamet: Ya Ali! Seni sevenlerin üç nişanı vardır: Malını sana feda eder. Canını senin için feda eder. Senin sırrını gizli tutar. (A. H. Haksöyler)
  2. Evlenme sözünün kesinlik kazanması için nikahtan önce yapılan özel tören, yüzük takma töreni: Birbirlerini seviyorlar, aralarında nişan da var. (derleme cümle)
  3. Devlet nişanı rozeti
    Devlet nişanı
    Gördükleri önemli işlerden dolayı onurlandırmak için devletlerce yurttaşlara ya da yabancılara verilen ve resmi günlerde göğse takılan, kurdeleli ya da kurdelesiz, türlü biçimde rozet: Devlet nişanı, liyakat nişanı vb.
  4. Vurulmak istenen hedefe doğru silahı yöneltme: Bağırarak, "Düşman her yerde. Nişan al. Ateş!" dedi. (İ. S. Öztürk)
  5. (denizcilik) Deniz ortasında balıkların bulunduğu saptanmış yer: Bulunduğumuz nişanda pamuk balığı dedikleri bir canavar olduğunu işitmiştik.


Nişan ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "nişan" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Nişan almak:
    1. Vurulmak istenen hedefe doğru silahı yöneltmek: Has dur, selam dur, silah omza, nişan al, ateş! (N. F. Kısakürek)
    2. Kendisine nişan (ödül) verilmek: Ordumuzda nişan alanlar parmakla gösterilirdi, Şâkir Bey de onların arasına katıldı. (M. Arif)
  • Nişan dikmek: Atış için hedef belirlemek: Koşarak ona bir nişan diktiler. Müeyyet, tabancayı elinin üstünde destekleyerek ateş etti ve dikilen taşı parçaladı. (H. İ. Dinamo)
  • (Bir şeye) Nişan koymak: İleride tanıyabilmek veya ölçebilmek için bir şeyin durumunu, onun herhangi bir özelliğini akılda tutmak veya iz bırakmak: Mustafa, dönüşte yolu kolay bulmak için buna nişan koydu. (K. Tahir)
  • Nişan takmak:
    1. Nişanlanan çiftin nişan yüzüklerini parmaklarına geçirmek: Evet cevabını alınca nişan yüzüğünü taktı. (A. Yaraman)
    2. Göğsüne nişan iliştirmek: Kendi eliyle göğsüme bir nişan taktı ve dedi ki: Sen o kadar canlı bir Türk çocuğusun ki, başkalarına şeref veren bu nişan, senden şeref almak mecburiyetindedir. (S. Yurtoğlu)
  • Nişanı (nişanını) atmak (bozmak): Kadın veya erkek nişandan ve dolayısıyla evlilikten vazgeçmek: O gün nişanı atmış, fakat birkaç gün sonra amcası ve ailesinin baskısıyla tekrar barıştırılmıştı. (S. Yücel)
  • Namı nişanı kalmamak: Yok olup unutulmak: Artık dışarda rüzgâr sert esiyor, eski saltanatların namı nişanı kalmamış. (S. Batu)


Nişan ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "nişan" kelimesi geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Aşık nişanı, sevgili kuşamı sever: Aşık olan kişinin ilişkide bağlılığı ve resmiyeti simgeleyen nişanı önemsediğini, sevgili olan kişinin ise süslenmeyi ve güzel giyinmeyi sevdiğini ifade eder.
  • İlk atışta vuran nişancıdır: İlk denemesinde başarılı olan kişinin gerçekten yetenekli ve uzman olduğunu ifade eder. Başarının asıl göstergesinin ilk seferde doğruyu yapmak olduğunu vurgular.
  • Ne kadar da büyük olsa onun şanı, taştır onun nişanı: (atasözünün anlamı) Yaşarken, toplumdaki mevkiimiz ne olursa olsun, öldüğümüzde aynı yere, mezara gideriz. Mevkiimizden ötürü böbürlenmemiz yanlıştır.
  • Zengin ölürse mezarına taş dikilir, züğürde çalı nişan ederler: Yoksullar öldüklerinde kendilerine mezar taşı bile diktiremezler


Nişan ile ilgili birleşik fiil ve kelimeler


  • Nişan düzlemi: Bir ateşli silahta, mercekli nişan aracının düşey hattından ve nişancının gözünden geçen düzey düzlem.
  • Nişan halkası (yüzüğü): Nişan töreninde takılıp evlilik süresince kullanılan, erkeklerde sade, kadınlarda taşlı da olabilen altın ya da gümüş yüzük.
  • (Bir şeyi, bir şeye) Nişan koymak: Sonradan tanıyabilmek, bulabilmek ya da ölçebilmek için bir şeyin durumunu, herhangi bir özelliğini akılda tutmak ya da işaret koymak: Dönüşte yolu şaşırmamak için şu ceviz ağacına nişan koyalım.
  • Nişan noktası: (askeri terim) Bir silahın yöneltildiği ya da bir gözetleyicinin gözetleme aracını yönelttiği nokta, hedef.
  • Nişan şekeri: (folk.) Nişan töreninden önce oğlan tarafından özel bir kutu içinde kız evine gönderilen şeker.
  • Nişan takımı: (folk.) Nişanlanacak erkekle kızın karşılıklı olarak birbirlerine aldıkları giysi, takım vb.ye verilen ad.
  • Nişan vaziyeti: (askeri terim)
    1. Tüfek ya da başka bir silahla ateş ederken, bir askerce alınan standart durum.
    2. Ateş etme durumu için verilen komut.
  • Nişan vermek: Birini nişanla onurlandırmak: Osman Paşa'ya nişan verdi ve şerefine ziyafetler düzenledi. (N. Ayyıldız)
  • Nişan yapmak: Nişan töreni düzenlemek: Hülya Hanım'ı istediler. Kayınpeder, bütün sülalemizin katıldığı çok güzel bir nişan yaptı. (S. Güven)