![]() |
Mızrak |
- Uzun saplı ve sivri demir uçlu olan, delici ve dürtücü özellikleri bulunan, elde veya fırlatılarak kullanılan eski bir savaş aleti, kargı: Mızrak iki muharip karşı karşıya geldiği zaman kullanılırdı ve rastladığı yerde kama tesiri yapardı. Demirin takılmış bulunduğu sert ağaçtan yapılan sapın uzunluğu iki metre ve daha uzun olduğu için uzaktan iş görürdü. (A. Çaksu)
- (spor) Atletizmin cirit dalında en uzağa atma amaçlı tek elle fırlatılan ucu sivri uzun bir sopa biçimindeki spor aleti.
Mızrak ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "mızrak" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- (Güneş için) Mızrak boyu yükselmek: Güneşin doğmasından bir mızrak boyu yükselmesine kadar geçen süre olarak kabul edilen ve yurdumuzda yaklaşık 40–50 dakika arasında değişen zamanı anlatmak için kullanılır: Sümbül Dağı'nın doruklarına tırmanırken, güneş bir mızrak boyu yükselmişti... (S. Kaplan)
- Yek at yek mızrak (Tek at tek mızrak):
- Tek başına: Zifiri karanlıkta, dere tepe, yek at yek mızrak saatlerce yol aldıktan sonra ancak köye varabildim (K. Yedekçioğlu). "Benim çoluk çocuğum var. Senin gibi yek at, yek mızrak değilim." (R. Sanay)
- Hiçbir karışanı edeni olmamak: Yek at yek mızrak olmak gibi dünyada sefa olmaz. (E. K. Eyüboğlu)
Mızrak ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "mızrak" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Mızrak çuvala girmez (sığmaz)*: Herkesin bildiği ve ortada olan büyük bir gerçeği gizlemeye çalışmanın imkânsız olduğunu ifade eder. Önemli ve bariz durumlar ne kadar örtbas edilmek istense de eninde sonunda ortaya çıkar.
- Mızrağa yumruk vurulmaz: Güçlü ve etkili kişilere karşı gelmenin faydasız olduğunu ifade eder. Herkesin boyun eğdiği ya da kabul ettiği bir duruma karşı direnmek, sadece kişinin kendine zarar vermesiyle sonuçlanır.
Soru/Yorum Gönder