- Boyu az olan, uzun karşıtı: Kısa boylu. Kısa saç. Pantolon kısa geldi.
- Az süren, uzun olmayan, az bir zamanı kapsayan: Kısa bir zaman. Kısa bir film. Kısa bir konuşma.
Kısa ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "kısa" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Kısa geçmek: Ayrıntıya girmeden bahsi çabuk kapamak: Bazı gazeteler bildiriyi kısa geçtiler ve yalnız "Atatürk gripten rahatsız" demekle yetindiler. (B. N. Şimşir)
- Kısa görüşlü: Görgülerinde, düşüncelerinde derinleşmeyen, yüzeysel düşünen kimse: Fakat kısa görüşlü adam, ilk işten başka bir şey görmez. Aklı yerde yetişen otlara benzer, yere mahkûmdur, gezmez dolaşamaz. (M. Ukray)
- Kısa günün kârı: (deyiminin anlamı) "Hiç yoktan iyidir, bu da olmasaydı" diyerek kabul edilen ve yeterli bulunan kazanç: Enişte kısa günün kârı demiş, mahkemeye gitse seneler sürecek, git gel dünyanın parası, iyisi mi al traktörü, otur aşağı. (A. Tunç)
- Kısa kes Aydın havası (abası) olsun: Sözü fazla ve gereksiz yere uzatma: Mahalle kadınlarının vıdı vıdı konuşmalarını andıran biçemlerde, ayaküstü tüketim kıvamında metinler isterler, “kısa kes aydın havası olsun” kadardır bütün duyarlıkları. (R. Yılmaz)
- Kısa kesmek: Sözü uzatmamak: "İyiyim gördüğün gibi," diye kısa kesti Saim. (G. Tahincioğlu)
- Kısa ömürlü: Uzun süreli olmayan: En kısa ömürlü olanıydı tan vakti zaman içerisinde devinen. En kısa ömürlü ve en huzur verici olanı... (İlgili cümle kaynağı: C. Y. Budan)
- Kısa tutmak: Gereği kadar uzunluk vermemek: Diğer okurlarını bekletmemek için kısa tuttu konuşmayı. (U. Günel)
- Kısa yoldan: Uzatmadan, süreyi geçirmeden: Kısa yoldan başarılı olmak veya zengin olmak isterler. (N. Keles)
- Lafı kısa kesmek: Söyleyeceğini kısa veya özet olarak belirtmek, az ve öz konuşmak: Lafını kısa keser, söylediğini de unutmazdı. (A. F. Gürses)
- Saçı uzun aklı kısa: Eskiden akıl yönünden kadınların erkeklerden aşağı olduklarını belirtmek için kullanılmış olan gereksiz bir söz.
- Uzun lafın (sözün) kısası: Uzatmayalım, özet olarak, kısacası: Uzun lafın kısası eski hali yok sözlüğün ama ben yine de umutsuz değilim çünkü toparlanması aslında kolay. (Kolektif)
Kısa ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kısa" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Kısa günün kârı (kazancı) az olur*: (atasözünün anlamı) Kısa süre çalışmayla elde edilen kazanç az olur.
- Bacağı kısadan, sakalı köseden sakınmalı: Bir kişinin fiziksel özelliklerine dayanarak güvenilir veya yetkin olmadığını ima eder. Ancak, bu tür genellemeler yanıltıcı olabilir ve insanların dış görünüşlerine göre yargılanmaması gerektiği de unutulmamalıdır.
- Bayramda borç ödeyene Ramazan kısa gelir* (Bayram günü borç ödeyecek olana Ramazan uzun sürmez): Vadesi yaklaşan bir borcu ödemek zorunda olan kimseye günler çok çabuk geçer.
- Beygirin iyisi yolu kısaltır: İyi bir beygir, yolculuğu daha hızlı ve sorunsuz hale getirir; aynı şekilde, işinde uzman olan biri de işleri daha kısa sürede ve etkili bir şekilde yapar.
- Borçlunun dili kısa gerek*: Borçlu, alacaklısına karşı ileri konuşmamak, aşağıdan almak zorundadır.
- Elin tuttuğu kuşun kuyruğu kısa olur: Başkalarının bize sağladığı ya da verdikleri şeylerin genellikle eksik, yetersiz veya beklenenden düşük olabileceğini ifade eder.
- Emanetin ömrü kısadır: Ödünç alınan veya geçici olarak elde tutulan şeylerin uzun süre kalıcı olmayacağını ifade eder. Emanet edilen şeylerin, er ya da geç sahibine geri döneceği anlamına gelir.
- Eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun der, kimi kısa*: Kimseyi ilgilendirmeyen işleri kendi kendine karar verip yapmalısın.
- Eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır*: Geliri, işi, durumu hiçbir gelişme göstermez, görevinde hiçbir ilerleme olmaz, şimdiye dek nasıl geldiyse öyle sürüp gider.
- Garip yiğidin dili kısa, boynu eğri olur: Garip, savunmasız insanları en doğal haklarını bile savunmaktan aciz olurlar.
- İyi arkadaş uzun yolu kısaltır: İyi bir arkadaşın, zor veya uzun bir yolculuğu ya da süreçleri daha katlanılabilir ve keyifli hale getireceğini ifade eder.
- Kadın aklı gah uzar, gah kısalır: Kadınlar erkeklere nazaran daha sık fikir değiştirirler. Bu yüzden onların bir anı bir anını tutmaz.
- Kavak uzun tepesi çok, gül kısa kokusu çok: Her şeyin hem olumlu hem de olumsuz yönleri olduğunu ve her şeyin kendi güzellikleri ve zayıflıkları olduğunu ifade eder.
- Lakırdının kısası, sözün temsili: Bir şeyi anlatırken az ve öz konuşmaya özen göstermeliyiz. Aksi halde konuşmayı uzun tutarsak dinleyenlerin anlaması daha güç olur.
- Mecliste dilini, sofrada elini kısa tut: Kişinin sosyal ortamlarda ve yemek sofralarında ölçülü davranması gerektiğini ifade eder. Kişi, az konuşup öz konuşmalı, yemek konusunda da aşırıya kaçmamalıdır.
- Yemeği uzun sürenin ömrü kısa olur: Çok yemek yiyen doymak bilmeyen kimseler çok yaşamazlar.
Kısa ile ilgili birleşik kelime ve fiiller
- Kısa dalga: (fizik) Dalga boyu bir metreden küçük olan elektromanyetik dalga.
- Kısa devre: → Kısa devre
- Kısa film: (sinema) Kota sınırlaması ve sağlanan mali desteğe göre uzunluğu ülkeden ülkeye değişen, fakat süre sınırı genellikle 30 ila 45 dakikaya kadar kabul edilen film.
- Kısa menzilli: Mermiyi kısa mesafeye gönderebilen, kısa mesafelerde etkili olabilen silah.
- Kısa mesaj: Genellikle cep telefonlarıyla bir telefondan diğer bir telefona (herhangi bir internet uygulaması aracılığı olmadan) direkt olarak gönderilen ileti.
- Kısa odaklı mercek: Odak uzaklığı olağandan daha kısa olan mercek.
- Kısa ünlü: (dilbilim) Ses süresi uzun olmayan ünlü (harf). Türkçe'de bütün ünlüler (a, e, ı, i, o, ö, u, ü) kısa ünlüdür.
- Kısa vade: Senetlerde genellikle 30 gün ya da daha kısa süre.
Soru ve Yorumlar: 1
Soru/Yorum Formu