- Bir şey ya da yerin sınırını oluşturan kısım ya da çizgi: Çokgenin kenarları. Karenin kenarları.
- Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı ya da yakını, kıyı: Bahçenin kenarı. Deniz kenarı. Uçurumun kenarı. Yolun kenarı.
- Bir şeyi süsleyen pervaz, çizgi, antika, baskı gibi dar kısım: Bu mendilin kenarı ötekinden daha sade.
- Merkezden uzak olan: Kenar mahalle.
- Kuytu yer, köşe: O bayıldığım pekmezli ekmeğe elimi bile sürmedim, koydum bir kenara. (E. Öz)
Kenar ile ilgili birleşik kelime ve fiiller
- Kenar baskısı: Elbise ya da örtülerin içe kıvrılan kısmı.
- Kenar çekmek:
- Elbise ya da örtülerin yanlarını bastırmak.
- Bir yazı ya da resmi çizgiyle çerçevelemek.
- Kenar mahalle: Genellikle yoksul halkın oturduğu kent merkezinden uzak semt.
- Kenar pervazı: Mendil, kumaş ya da tahta kenarlarına çepeçevre konulan dar, süslü kısım.
- Kenar suyu: Kenar süslemesi.
- Kenar taşı: Araç yoluyla yaya kaldırımı arasındaki taşlar, bordür taşı.
Kenar ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "kenar" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Kenar gezmek: Bir şeyden uzak durmak: Tellerini tarar gezer / Yar benden kenar gezer (A. Caferoğlu)
- Kenara atılmak: (deyiminin anlamı) Dikkate alınmamak, üzerinde durulmamak: Kenara atılmış bir eser dikkatini çekti. (D. Dali)
- Kenara atmak: Üzerinde durmamak, önemsememek: Sonra hemen kendine geldi içindeki can sıkıcı düşünceyi bir kenara attı. (F. Ç. Kabadayı)
- Kenara çekilmek: Artık hiçbir şeye karışmamak: Fakat, anlattıklarıyla etkili olamadığını, Yılmaz'ın gülerek onu dinlediğini görünce, "ne halin varsa gör" diyerek kenara çekildi... (A. Kahraman)
- Kenarda kalmak: Eski önemini yitirmek, önemsiz bir duruma düşmek: Bu, ilk aşkın, ateş, kan ve ıstırapla yoğrulmamış o başlangıcın, bir kenarda kalmış hâtırasıydı. (S. Ayverdi)
- Kenarda köşede: Dikkati çekmeyen ya da umulmayan yerlerde, kıyıda bucakta, kıyıda köşede: Bazen, kenarda-köşede kaldığını ve hiçbir şey yapamadığını zanneden kişilerin bazı davranışları, Allah katında çok kıymetli olur. (E. Şimşek)
- Kenarın dilberi: Kibarlığa özenen bir kız ya da kadının görgü eksikliğini anlatmak için söylenir: Kenarın dilberi, ancak "kenarlı" olmanın şerefsizlik teşkil etmediğini takdir ettiği kadar güzelliğinden de emin ve bununla mağrur bir şey. (İlgili cümle kaynağı: K. M. Altınkaya)
Kenar ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kenarın" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz: (atasözünün anlamı) Kibar çevrede yetişmemiş olanlar, kaba davranışlardan kurtulup kibarlığın tüm inceliklerini gösteremezler. (...) adabı muaşeret dediğimiz görgü kurallarına son derece riayet eder, karşısındakilerden de aynı hassasiyeti, aynı inceliği beklerdi. O kadar ki, bu hususta en küçük bir yanlışlığı en basit bir hatayı bile kabul etmez, böyle durumlarda, "Kenarın dilberi nazik olsa da nâzenin olamıyor" sözünü mırıldanıp dururdu. (D. Gürlek)
Soru/Yorum Formu