Kavga |
- Düşmanca davranış ya da sözlerle ortaya çıkan tartışma ya da dövüş: Babamla aramızdaki ilk kavga bu yüzden koptu (N. Cumalı). Nerede kavga dövüş, nerede bir hır gür çıksa bil ki, Mülayim kesin oradaydı. Ama sorarsan, “İsmim Mülayim!” derdi. (Ö. Öze)
- Eskiden "savaş" anlamında kullanılırdı.
- Bir dava uğruna yapılan savaşım, uğraş: İşte bu da hala hasretini çektiğimiz, hala kavgasını yaptığımız insan hakları. (Y. Z. Ortaç)
- Kavga etmek: Biriyle atışmak, dövüşmek: Her gittiği bölükte kavga etmiş, ama ona kalsa her kavgasında haklı olan kendisiymiş. (Z. Genç)
Kavga ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "kavga" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler
- Kavga çıkarmak: Kavgaya yol açmak: Hepsinin sinirleri gergindi ve kavga çıkarmak için bahane arıyorlardı.
- Kavga çıkmak: Dövüş meydana gelmek: Kazanların bulunduğu yerde kavga çıktı. Çorbayı dağıtanlar önlerindekilerin kafalarına kepçeyle vuruyorlardı. Birisi kazanı devirince, iş hepten çığırından çıktı; tekme, tokat birbirine karıştı. (M. Niyazi)
- Kavga dövüş: Kavga ede ede, çekişe çekişe: Her şeyi böyle çözemezsin kavga dövüş... Vardır bir yolu (B. İnce). Kavga dövüş işi bitirip eve geldik.
- Kavga kaşağısı: Ara bozup kavga çıkartan, kavgaya neden olan: Tabii terane malumdur: muhalefettir asıl kavga kaşağısı!.. (B. Faik)
- Kavga kopmak (patlamak): Dövüş başlamak: Çok geçmeden aralarında bir kavga koptu. Beş ahmak kardeşimin yerde yattığını hatırlıyorum. (G. Ceylan)
- ... kavgasını yapmak: ... uğrunda mücadele etmek: Türkiye'nin geri kalmışlık zincirini kırıp başkalarının pazarı haline gelme durumundan bir an önce kurtulması şarttır. Biz bunun kavgasını yapıyor, bunun savaşını veriyoruz. (O. Cengiz)
- Kavgaya girişmek: Kavgaya başlamak: Kavgaya giriştiler, nerede ise saç saça, baş başa, tekme ile yumruk da ilavesi. (Y. Almelek)
- Kavgaya kaşınmak: Kavga çıkarmaya çalışmak, kavga etmek istemek.
- Kavgaya tutuşmak: Kavga etmeye başlamak: "Ne oldu onlara? Neden kavgaya tutuştular? Yazık, şu olanlara bak..." (K. Altan)
- Boğaz içinde kavga var: Açlığını aşırı bir biçimde gidermeye çalışanlar için söylenen bir söz.
- B*kuyla kavga etmek: (kaba) Çok sinirli ve geçimsiz olmak, her şeye öfkelenir olmak: Tahsin Ustayı yıllardır tanıyordu. Hiç böyle b*kuyla kavga eder bir halde görmemişti. (A. Çimen)
- Sen ben davası (kavgası): Bir konuda anlaşmazlığa düşüldüğünü anlatan bir söz: İnci boncuk diyenler dünya deyip dururlar / Sen ben kavgası verip birbirini vururlar (İ. Kuzi)
Kavga ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kavga" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Kavga bizim yorganın başına imiş*: Başkalarının düzme bir sorunu sonunda zarar gören biz olduk.
- Kavga evliliğin tadı tuzudur (Kavgasız ev, çalgısız düğüne benzer): Evliliklerde zaman zaman yaşanan tartışmaların, ilişkideki duygusal derinliği ve samimiyeti artırabileceğini ifade eder. Evlilikteki küçük kavgaların, çiftler arasındaki bağı güçlendiren unsurlar olabileceği düşünülür.
- Kavga ile sofraya teklif olmaz: Kavga tarafların birbirini davet etmesiyle başlamaz. Mutlaka bir anlaşmazlık yüzünden çıkar. Birine yemek ikram edilirken de ister misin diye sorulmaz.
- Kavga kızıştı mı oradan kaç: Kavga eden kimseler taşkınlıklarıyla çevrelerindekilere de zarar verirler. Bu yüzden kavga olan yerden uzak durmalıyız.
- Kavga "sen ben" demekle çıkar*: Sen ben çekişmesi, sonunda kavgaya dönüşür.
- Kavgacı köpekte yara eksik olmaz: Sürekli kavga eden veya anlaşmazlık çıkaran kişilerin, bu tutumlarının sonucunda zarar görebileceklerini ve sürekli olarak sorunlarla karşılaşabileceklerini anlatır.
- Kavgada kılıç ödünç verilmez*: Kişi, silahını başkasına verip kendisini savunmasız bırakamaz.
- Kavgada yumruk sayılmaz*: Kavgada hem yumruk yemenin hem de yumruk atmanın sıradan olduğunu ve kavganın doğasında bunların olağan şeyler olduğunu ifade eder. Kısacası, kavga sırasında yaşanan her şey normal kabul edilir.
- Kavgalı tavşan avcı başınındır: Geçimsiz ve saldırgan kişi er geç kendisini cezalandıracak birini bulur.
- Kavganın iyisi olmaz*: Sonucu zarar veren olayların hoşa gideni yoktur.
- Kavganın iyisi boğaz kavgasıdır: Kişinin zorunlu olarak yaptığı en önemli kavga geçim kavgasıdır yani geçim mücadelesidir.
- Kavganın sonu dayak*: Dayak kavganın kaçınılmaz sonucudur. Anlaşmazlığı kavgayla gidermeye çalışırsan, bundan bir şey elde edemediğin gibi yediği dayak da yanına kâr kalır.
- Kavgaya katılma, bilmediğin işe atılma: Kişi kendisiyle ilgisi olmayan kavga veya tartışmalara girerse, yine kendisi zararlı çıkar. İnsan üzerine vazife olmayan işlere karışmamalıdır.
- Aklı başında olan kuru kavgaya düşmez: Akılı insan gereksiz yere başkalarıyla kavga edip başını derde sokmaz.
- Babayla oğlanın pabucu bir olunca, evde kavga eksik olmaz*: Ortak mal, babayla oğul arasında bile anlaşmazlık çıkarabilir.
- Bal arıdan, kavga karıdan çıkar: Balın arıların emeğiyle üretildiğini, ancak kavga veya anlaşmazlıkların genellikle kadınlar arasından çıktığını ifade eder. Genellikle kadınlar arasındaki anlaşmazlıkların veya tartışmaların daha sık ve daha çabuk ortaya çıktığını vurgular.
- Ekmek bulursan yanaş, kavga görürsen dolaş (kaç): Gittiğin yerde bir şey ikram edildiği zaman utangaç olma. Bir yerde karışıklık veya kavga varsa da hemen oradan uzaklaş.
- Güzel nerde, kavga orda: Güzel ve çekici şeylerin talibi çok olur. Bu yüzden de ona sahip olmak için rekabet ve kargaşa çıkar.
- İş amana binince kavga uzamaz*: Çekişenlerden bir taraf aman dilerse kavga biter.
- İte dalaşmaktansa çalıyı dolaşmak yeğdir: Kişi geçimsiz insanlarla kavga edip başını derde sokacağına, onlardan uzak dursun daha iyi.
- Saltanat dedikleri ancak cihan kavgasıdır: Dünya üzerinde güç ve iktidar mücadelesinin asla bitmeyeceğini, saltanatın da bu mücadelenin bir parçası olduğunu ifade eder.
- "Sen birinsin" deyince kavga çıkmaz*: Bir konu üzerindeki görüşme sırasında uysallık gösterir, karşınızdakinin dediğini kabul ederseniz anlaşmazlık çıkmaz.
- Yağmur yağsa yaş görmez (değmez), dolu (kavga) olsa taş görmez (değmez): Öyle güvenli durumu var ki hiçbir tehlike ona zarar vermez.
- Yetimi giydir, açı doyur, kavgacıyı ayır: Hayır işlemek istiyorsan yoksul ve kimsesizlere yardım et, dargın olanları barıştır.
- Yorgan gitti, kavga bitti*: Anlaşmazlık sebebi olan şey ortadan kalktığında anlaşmazlık da sona erdi.
- Zayıf hayvan inatçı, aç insan kavgacı olur: Zor durumda olan kişilerin veya varlıkların daha fazla direniş gösterdiğini ve mücadeleci olduklarını ifade eder.
Soru/Yorum Formu