Kader |
Kader ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "kader" kelimesi geçen ya da o anlama gelen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
( atasözlerine geç )- Kader böyle imiş (Kaderde varmış): Başa gelen nahoş bir durum karşısında söylenen tevekkül ve kadere rıza sözü: Sen de ve Allah da biliyor ki ben günahsız bir musibete uğradım. Kader böyle imiş. Sabır ve tahammül etmelidir. Belki hayır da bundadır (S. Ağaoğlu). Kaderde varmış bir kere ne yapsak önüne geçemezdik. (H. F. Gözler)
- Kadere boyun eğmek: "Yazgısını, talihini kabul etmek" anlamında bir deyim: Kadere büsbütün boyun eğdi; kendini çırpınmadan, isyansız, akıntıya bıraktı. (R. H. Karay)
- Kadere meydan okumak: (deyiminin anlamı) Alın yazısının kişisel iradeyle değiştirilebileceğine inanarak savaş vermek: İnşallah de... Kadere meydan okumağa gelmez... (H. E. Adıvar). Elleri, birbirinin avucunda, gözleri birbirinin içinde, kadere meydan okuyan iki gönül halinde, yürüyorlar, gidiyorlar! (E. M. Karakurt)
- Kaderin buyruğuna boyun eğmek: Başa gelene katlanmak: Kendini uzun uzun müdafaa ettiyse de kalbi sonunda yine onu suçlu çıkardı. Ve neticede kaderin buyruğuna boyun eğdi.
- Kaderine küsmek (talihine küsmek): Karşılaştığı talihsizliklerden ümitsizliğe düşüp mücadeleyi bırakmak, hayata karşı küskün bir durum almak: Mukadderat! Diye söyleniyordu. Nihayet kaderine küstü ve göz yaşlarını kalbine akıtarak gidip kamarasına kapandı. (S. İ. Sedes)
- Kaderine terk etmek: Yardım veya müdahale edebilecek iken etmemek, kendi haliyle baş başa bırakmak: Artık işe yaramadığı için kaderine terk edilmiş bir çoban köpeğiydi. (C. Kavukçu)
- Allah'ın emri: Kader: Rasûlullah'ın vefatı Abdullah bin Zübeyr'e çok ağır gelmişti. Ancak ne yapabilirdi ki; Allah'ın emriydi. Mecburen boyun eğiyordu. (M. Şakir)
- Alnına yazılmak: Kaderinde bulunmak, ezelde kader olarak belirlenmiş olmak: Ölüm, insanların alnına yazılmıştı... (Yaşanmayan Zaman). Yiğidin alnına yazılan gelir. Acaba onun alnına ne yazılmıştı ve ne gelecekti. (E. Hiçyılmaz)
- Alnının kara yazısı: Kötü kaderi, kötü talihi: Amanın a dostlar! Nedir benim bu başıma gelenler? Vah, alnımın kara yazısı! Pederim duyarsa ben ne cevap veririm? (C. Kudret)
- Kazaya rıza göstermek:
- Kadere, alın yazısına boyun eğmek: Kazaya rıza, kanaatin başıdır. Kazaya rıza, ibadetin başıdır. (Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.)
- Yargıya, verilen hükümlere boyun eğmek: Israr ettikçe inat ediyor ve Paşa'ya esaret kararının tatbikinden vazgeçmiyorlardı. Artık kazaya rıza göstermekten başka çıkar yol kalmıyordu. (E. Subaşı)
Kader ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kader" sözcüğü geçen veya o anlama gelen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Kader olmayınca kadir bilinmez*: (atasözünün anlamı) Bir kimse ne kadar iyi insan olursa olsun, talihsiz biriyse değeri bilinmez.
- Kaderde varsa görülür (Alında yazılan, görülür): Allah insanın kaderini nasıl yazmışsa olduğu gibi yaşamak zorundadır.
- Kaderden kaçılmaz: İster kötü olsun, ister iyi olsun, kaderinde ne varsa insan bunları yaşamak zorundadır.
- Kadere keder olmaz: İnsan kaderini olduğu gibi kabul etmelidir, keşkeler ile kendini fazla üzmemelidir. Kaderine karşı gelmek Allah'a karşı gelmektir. Onun için isyan etmek veya üzülmek doğru değildir.
- Kaderin yaptığını kimse yapamaz: Hayat boyunca insanın başına iyi veya kötü öyle şeyler gelir ki olacak şeyler olmaz, olmayacak şeyler oluverir. Bunları yapmaya insanın gücü yetmez. Çünkü bunun olmasını isteyen Alemlerin Rabbidir.
- Kaderinde (kısmetinde) ne varsa kaşığında o çıkar: Her insan ancak kaderinde, kısmetinde olanı elde eder.
- Acele etsen de iş olacağına varır: Aceleciliğin bir yaran yoktur, çünkü acele edilse de edilmese de bir iş kadere uygun olarak sonuçlanır.
- Akacak kan damarda durmaz*: Kişi, alın yazısında olanla kesinlikle karşılaşır.
- Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz*: Alın yazısı ne ise o olur.
- Allah'ın dediği olur: İnsanların kaderi Allah'ın elindedir. O ne derse o olur.
- Allah'ın ondurmadığını peygamber sopa ile kovar*: Allah'ın takdiri ile bir kimsenin başına olumsuzluklar gelecekse hiç kimse onun kaderini değiştiremez.
- Allah'tan yazılmış başa gelecek: Bir insanın hayatı iyi veya kötü tüm yaşadıkları veya yaşayacakları Allah tarafından belirlenmiştir.
- Alın yazısı değişmez: İnsanın kaderinde ne varsa onu yaşamak zorundadır. Bunun aksi mümkün değildir.
- Alın yazısını kullar değiştiremez: İnsanların kaderlerinin önceden belirlenmiş olduğunu ve bunu değiştiremeyeceklerini ifade eder. Kader, insan iradesinin ötesindedir ve değişirse ancak Allah'tan dilemekle değişir.
- Alına yazılan başa gelir* (Alnın yazısı, başa gelir / Alında yazılan görülür): "Kişi, kaderi ne ise onu görür" anlamına gelen bir atasözü.
- Atalar çıkarayım der tahta, döner dolaşır gelir bahta*: Ana baba, çocuğuna mutlu bir yaşam sağlamaya çalışır ancak kaderde yazılı olan gerçekleşir.
- Az yaşa, çok yaşa, akıbet gelir başa: İnsan ne kadar yaşarsa yaşasın, başına gelecek olaylar kaderinde yazılıdır.
- Ecel ne bir saat geri, ne bir saat ileri: Ölümün belirlenen zamanda geleceğini ve bu zamanın ne öne alınabileceğini ne de ertelenebileceğini ifade eder. Kaderde yazılan vakit değişmez; ecel, vaktinde gelir.
- Felekle dövüşen akıbet yenilir: Bir insan kaderiyle yaşamak zorundadır. Kaderini değiştirmesi mümkün değildir.
- Hasta yatan ölmez, eceli yeten ölür*: Kişi hasta da olsa, sağlıklı da olsa ancak kaderinde yazılı eceli geldiğinde ölür.
- İnsan kısmetini aramazsa kısmeti insanı arar: Allah bir şeyi insana uygun görmüşse o şey insanı nerde olsa gelir bulur.
- İş olacağına varır*: Kişi kaderin çizdiği doğrultuda sonuçlanacak bir olayın akışını değiştiremez.
- Kaşığa ne gelirse bahtına: Bir insanın karşılaştığı her şey kaderinde yazılandır. Onun için kabul etmekten başka çaresi yoktur.
- Kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar* (Kısmetten fazlası olmaz): Kişi ne kadar çabalarsa çabalasın alın yazısındaki şeye ulaşır.
- Kısmetse gelir Hint'ten Yemen'den; kısmet değilse ne gelir elden: Bir şey bizim kısmetimizse en uzak yerlerden bile gelip bizi bulur, kısmetimizde yoksa ne yapsak boşunadır.
- Kul yazısını, baş sızısını çeker: İnsanın yaşamakta olduğu kaderini veya yaşamının getirdiği zorlukları kabul etmesi ve sabırla karşılaması gerektiğini vurgular.
- Ne gelirse kula, Hak'tan gelir: Her şey insanın kaderinde yazılıdır. Bu kaderi de hazırlayan Allah olduğuna göre sonuçta her şey Allahtan gelir.
- Olacak ile öleceğe çare yoktur (bulunmaz)*: Kişinin alnına ne yazılmışsa mutlaka başına gelir.
- Takdire yazılan tedbirle bozulmaz (Takdir, tedbiri bozar): Önlem alınsa da alın yazısı değişmez.
Kader ile ilgili birleşik kelimeler
- Kader birliği: İyi ve kötü günlerde aynı durum ve sonu paylaşma durumu: Mağarada ölüm tehlikesi içinde kader birliği yapmışlar nice zorluklara birlikte göğüs germişlerdi. (H. Köroğlu)
- Kader çizgisi: Allah tarafından insanın başına gelmesi ezelde kararlaştırılmış olan şeyler; alın yazısı, baht, ezelî takdir: Bilirim ki, bütün bunlar kader çizgisi içinde olup durmaktadır. Teslimiyet kılıcıyla kadere itiraz ipini kesince, zikr-i ilâhîye erişilmiş olur. (M. Kaya)
- Hasbelkader:
- Rastlantı sonucu olarak (daha çok bu anlamda kullanılır), kendi gayreti olmadan, tesadüfen: Böyle bir iş yapmayı, böyle bir yerde çalışmayı sen kendin mi tercih ettin, yoksa hasbelkader burası mı oldu? (M. Şen). Oradan hasbelkader geçen birilerinin yardım etmesini beklemekten başka çaremiz yoktu. (Bir Kayıkta Üç Kafadar)
- Yazgıdan dolayı, kader gereğince: Neyse sadede geleyim! Hasbelkader bu çağda, bu memlekette, bu sıralarda dünyada hayatımız idame ettiriyoruz (Z. Menak). Malûmdur ki, insan, hasbelkader çok yollara sülûk eder. Ve o yolda çok musibet ve düşmanlara rast gelir. (S. Çetinoğlu)
Soru ve Yorumlar: 62
Kaderin üstünde bir kader vardır,
Ne yapsalar boş,
Göklerden gelen bir karar vardır.
olduğu kadar, olmadı mı o kader
( çok resmi konuştum bee )
O zaman yeni facebook hayırlı olsun
Gençler...
Soru/Yorum Formu