- Bulunduğu yerden gizlice ayrılmak, gizlice sıvışmak: Ve ben ruhu olmayan bu kasabadan kaçmak için can atıyordum. (S. Ali)
- Kendini göstermemek: Pijaması üstünde, misafirlerin önünden yan odaya kaçtı.
- Kaçınmak, esirgemek: Masraftan kaçınmak için işe yürüyerek gidiyorum.
- Sızmak: Balon hava kaçırıyor.
- İpliği kopmak: Kazağım kaçtı. Çorabım kaçtı.
- Girivermek: Gözüne toz kaçmak. Kulağına su kaçmak.
- Yeri hafifçe değişmek: Yana kaç da, ben de göreyim.
- Görünmeden gitmek, savuşmak, sıvışmak.
- Bir şeyden kurtulmak için hızla koşmak: Ahali, birbirini ezerek kaçmaya başladı. (R. N. Güntekin)
- Yok olmak: Meclisin tadı iyice kaçmışa benziyordu (İ. Tarus). Uykusu kaçmak. Rahatı kaçmak. Neşesi kaçmak.
- Benzemek, yaklaşmak: Mora kaçan kırmızı elbisesiyle biraz mübalağalı kaçıyordu.
- Belirteç olarak sıfat aldığında "düşmek"te olduğu gibi "oluş" anlamıyla yardımcı eylem değerinde olur: Eteğin boyu kısa kaçtı. Bu söz soğuk kaçtı.
- (Renk için) Uçmak, ağarmak, solmak, kendi rengini kaybetmek.
Kaçmak ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "kaçmak" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Kaçacak delik aramak: (deyiminin anlamı) Korkudan saklanacak yer aramak: İşte bu onun yenilmesi demekti, bir fare gibi kaçacak delik arıyordu. (İlgili cümle kaynağı: A. Tekin)
- Kaçmaktan kovalamaya vakit olmamak: Birinci derecede önemli işler yüzünden ikinci derecedekileri yapmaya fırsat kalmamak.
Kaçmak ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kaçmak" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Kaçan balık büyük olur (Kaybolan koyunun kuyruğu büyük olur): Kaçırılan fırsat her zaman gerçekte olduğundan daha büyük sanılır ya da öyle anlatılır: Derler ki, kaçan balık büyük olur, en iri yaban keçisi atıp da tutturamadığındır ve en güzel kadın erkeğe eyvallah'ı çekendir. (Benim Dağıstanım)
- Kaçanı kovmazlar (kovalamazlar), yıkılanı vurmazlar: Yenilgiyi kabullenenin ya da düşkün olanın üstüne varmak mertliğe sığmaz.
- Kaçanın anası ağlamazmış: (atasözünün anlamı) Tehlikeden kaçan kazançlı çıkmış.
Soru/Yorum Formu
»