( * yaygın bilinen )
- İyi adama kötü laf söylenmez: İyilik ve yardımsever kişilerin hakkında kimse kötü konuşmaz.
- İyi adamın karısı, kurna başında belli olur: Erkeğin eşine iyi davranıp davranmadığı, iyi bakıp bakmadığı diğer kadınlarca (hamamda) anlaşılır (?).
- İyi arkadaş kardeşten ileridir: İyi bir arkadaşın, zor zamanlarda en az bir kardeş kadar önemli bir destek sağlayabileceğini; hatta bazen kardeşten bile daha değerli ve önemli olabileceğini ifade eder.
- İyi arkadaş uzun yolu kısaltır: İyi bir arkadaşın, zor veya uzun bir yolculuğu ya da süreçleri daha katlanılabilir ve keyifli hale getireceğini ifade eder.
- İyi aşçı, güzel aşçı, kendi pişirir kendi yer: Becerikli ve yetenekli kişilerin, işin kalitesinden emin olmak için işlerini kendilerinin yapmayı tercih ettiklerini vurgular.
- İyi at kendine çubuk çaldırmaz/vurdurmaz: Dürüst ve iyiliksever kişi başkalarının tepkisine yol açacak davranışlarda bulunmaz.
- İyi ayakkabı adama yürüme öğretir: Doğru araç ve gereçlerin, kişiye bir işi daha iyi yapmayı öğretebileceğini ifade eder. Kaliteli ve uygun koşullar, kişinin başarısını ve yeteneğini artırır.
- İyi dirliğe çok harç gerek: Barış ve huzur içinde yaşamanın çok fedakârlık istediğini, barışı korumanın önemli ve zor olduğunu anlatır.
- İyi dost kara günde belli olur: Gerçek dost üzüntülü, sıkıntılı günlerde insanı yalnız bırakmaz. (→ Dost kara günde belli olur)
- İyi evlat babayı vezir, kötü evlat rezil eder*: Baba, akıllı, şerefli evladıyla övünür, kötü, şerefsiz evladından da utanır.
- İyi evlat tutar ananın malını, kötü evlat satar ananın malını: İyi evlat anasına saygı gösterir, malını korur; kötü evlat ise, anasına üzüntü verir, çalışmaz, serserilik eder, malını tüketir.
- İyi gitmeyince kişinin işi, muhallebi yerken kırılır dişi*: Kişi, işler ters gitmeye başlayınca, şanssızlık yakasına yapışınca, en basit işleri yaparken bile sorunlarla karşılaşır.
- İyi gün doğuşundan bellidir: Bir günün nasıl geçeceğinin, güne nasıl başlandığına bağlı olduğunu ifade eder. "İyi gün", güne olumlu bir şekilde başlamakla mümkündür.
- İyi günde yağlı ekmeği beğenmeyen fakirlikte kuru ekmeğe selam durur: Kişi beğenmediği veya aşağıladığı bir şeyin gün gelir çok daha kötüsüne razı olmak zorunda kalır.
- İyi günle iyi dosta doyum olmaz: Sıkıntıdan uzak ve çevresinde kendisini seven dostlarının bulunması insana büyük mutluluk verir.
- İyi ile konuşan, çuvalına un doldurur: İyi arkadaşın insana değer katacağını, faydalar sağlayacağını anlatır.
- İyi inekten süt umarlar: Güvenilir ve yetenekli kişilerden başarı ve verim beklenir anlamına gelir. İnsanlar, nitelikli ve güvenilir olanlardan olumlu sonuçlar beklerler.
- İyi insan lafının (sözünün) üstüne gelir*: Orada yokken kendisinden söz edilen kimse, konuşmanın üzerine gelirse, kendisi için iyi bir insandır denir.
- İyi insan nerede olsa belli olur: Dürüst ve iyi huylu kimse nereye giderse gitsin her yerde nasıl biri olduğunu gösterir.
- İyi ipek kendini kırdırmaz, iyi kadın kendini dövdürmez: Kadın eviyle gerektiği gibi ilgilenir, kocasını kızdıracak davranışlarda bulunmazsa kocasından kötü muamele görmez.
- İyi iş altı ayda çıkar*: Kusursuz, güzel bir iş başarmak için uzun zaman gerekir.
- İyi kadının kocası, cübbesinden bellidir: Bir kadının eşi, toplumda önemli bir konuma sahipse veya iyi bir itibara sahipse, bu durum, kadının da iyi bir karaktere sahip olduğunu düşündürür.
- İyi koca karıyı gül, yaprak; kötü koca kül, toprak yaparmış: Kadını güzelleştirende çirkinleştiren de erkektir.
- İyi kötü, geçit başında belli olur: Birinin gerçek karakterinin, özellikle zor durumlarda ortaya çıktığını vurgular.
- İyi mal, kötü gün içindir: Kişinin zor zamanlarda kullanmak üzere birikim yapmasının önemini vurgular. İyi günlerde biriktirilen mal, kötü günlerde ihtiyaç anında kişiyi rahatlatır.
- İyi malın müşterisi çok olur: Kaliteli ve değerli ürünlerin her zaman alıcı bulacağını ifade eder. İyi ve nitelikli şeyler, daima talep görür.
- İyi nasihat verilir, iyi ad verilmez*: Bir kimse başkasına iyi öğüt verebilir ama iyi ad, ün veremez, bunu ancak kişinin kendisi kazanabilir.
- İyi oğul bilir ana halini, kötü oğul satar baba malını: İyi yetiştirilmiş çocuk ana babası sıkıntılı olduğu zaman bunu anlayışla karşılar, onlara yardımcı olmaya çalışır. Anlayışsız evlat ise ailesi kötü durumda bile olsa o yine kendi çıkarını düşünür.
- İyi olacak hastanın, hekim ayağına gelir*: (atasözünün anlamı) Kötü bir durum iyiliğe dönecekse bunu yapacak kimse işin üstüne gelir.
- İyi pirinç çok su götürür: İyi bir şey genellikle daha fazla emek ve çaba gerektirir.
- İyi söylersen iyi işitirsin, kötü söylersen kötü işitirsin: İyi davranışlar genellikle iyi sonuçlar doğururken, kötü davranışlar da genellikle olumsuz sonuçlar doğurur. Dolayısıyla, nasıl davranılırsa, muhtemelen aynı şekilde karşılık bulunur.
- İyi söz, demir kapıyı açar: Nazik ve etkili iletişim, birçok durumda insanlar arasındaki ilişkileri güçlendirebilir ve sorunların çözümüne yardımcı olabilir.
- İyi yalan bu yalan, fili yuttu bir yılan: Ustalıkla yalan söyleyebilen kimseler inanması güç olan şeylere bile herkesi inandırabilirler.
- İyide kötülük durmaz: İyi niyetli, hoşgörülü insan birine sinirlenip ona zarar vermek istese bile bunu gerçekleştirmeden bundan vazgeçer. Çünkü böyle kişiler hiç kimsenin kötülüğünü istemezler.
- İyiden kötülük gelmez: Dürüst, kalbi iyilikle dolu kişilerden kimseye zarar gelmez.
- İyinin ekmeği gökyüzünde, kötünün ekmeği dizinin dibinde: Allah iyi insanı hiçbir zaman muhtaç durumda bırakmaz. Kötü insan ise iyilik yapmayı sevmediği için İlahi yardım görmeden geçimini sağlamak zorunda kalır.
- İyiyi kötüyü el bilir, dereyi tepeyi sel bilir: Kişi kendi hakkında yansız olamaz, kişi hakkında en doğru yargıyı ilişkide olduğu insanlar ve içinde yaşadığı toplum verir.
- İyiyle konuşan iyi olur: Dürüst, ahlaklı, iyi karakterli insanlarla arkadaş olan onları örnek alır ve onlar gibi iyi olur.
- Adamın iyisi işbaşında (alışverişte) belli olur*: Bir kişinin iyi ve becerikli olduğu yaptığı işlerden anlaşılır.
- Armudun (ahlatın) iyisini ayılar yer*: Kendilerine yakışmayan güzel bir şeyi eline geçirenler için kullanılan bir söz.
- Al malın iyisini, çekme kaygısını*: "Malın iyisini alan, onu tasasız kullanır" anlamında bir söz.
- Atın iyisini genç, kadının iyisini ihtiyar alır: Kadınları tanımanın zaman ve tecrübe gerektirdiğini ifade eder. Yani, bir atın kalitesini gençken değerlendirmek mümkünken, kadınların karakterini ve kişiliğini anlamak için daha fazla zaman ve yaşanmışlık gerektiğini vurgular.
- Attan düşmek eşekten düşmekten iyidir: Büyük riskler almanın, küçük ve değersiz işlerde başarısız olmaktan daha onurlu olduğunu ifade eder. Yüksek hedeflerde başarısız olmak, değersiz uğraşlarda kazanıp kaybetmekten daha anlamlı kabul edilir (?).
- Bir fena kırk iyiyi bozar, kırk iyi bir fenayı düzeltemez: Kötü bir kişinin birçok iyi insanı olumsuz etkileyebileceğini ifade eder. Ancak, çok sayıda iyi insan bile tek bir kötüyü düzeltmekte yetersiz kalabilir.
- Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek*: Borçlu ve dertli bir biçimde yaşanılmaz; borçtan kurtulmanın yolu onu vermek, onulmaz dertten kurtulmanın çıkar yolu ise ölmektir.
- Borç iyi güne kalmaz*: "Borcu ilk fırsatta ödemek gerekir" anlamında söylenir.
- Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir*: Sağlanmış bir kazanç beklenen, umulan daha büyük bir kazanca feda edilemez.
- Çocuğa iyi kötü huy anadan gelir: Çocuğun kişilik sahibi olmasında anne en büyük paya sahiptir.
- Daha iyisi can sağlığı*: "Bulunabileceklerin en iyisi oldu" anlamında söylenen bir söz.
- Eğriler kötü derse, doğrular iyi der: Genellikle bir konuda eğriliği, yanlışı veya haksızlığı temsil edenlerin eleştirdiği veya kötülediği şeylerin aslında iyi olduğunu, doğru veya dürüst olanlar tarafından takdir edildiğini ifade eder.
- Elin iyisi itin (köpeğin) dayısı olmaz (Tilkinin iyisi olmaz, itin dayısı olmaz): Kişinin yabancı insanlardan kolay kolay iyilik görmeyeceğini, aşağılık, adi ve serseri insanların toplumdan kayırıcı ve koruyucu bulamayacağını anlatır.
- Evlat kısmı şirin lokmadır, ne iyisinden geçilir, ne kötüsünden: İnsan iyi huylu olsun kötü huylu olsun evladından vazgeçemez.
- Güzele kırk günde doyulur, iyi huyluya kırk yılda doyulmaz*: Değerli olan yüz güzelliği değil huy güzelliğidir.
- Hiç yoktan iyidir*: Elde bulunanla yetinmek gerektiğini anlatır.
- Kanma kötünün sözüne, bilse iyisini söyler: Kötü karakterli insanların sözüne güvenilmez, onların aklı fikri kötü şeylerdedir.
- Komşunun iyisine paha biçilmez, kötüsüne çare bulunmaz: İnsanın komşusu iyi olursa onu kaybetmemek için her şeyi yapar. Fakat komşu bazen kötü de olabilir. O zamanda ona katlanmaktan başka çare bulamaz.
- Kötü gelmeyince iyinin kadri bilinmez: İnsan elindekini beğenmeyip daha kötüsüne muhtaç kaldığı zaman elindekinin kıymetini anlar.
- Kötü gün iyi olur, kötü insan iyi olmaz: Kötü zamanların zamanla düzelebileceğini, ancak kötü bir kişinin karakterinin değişmeyeceğini ifade eder. Zorlu dönemler geçici olabilir, ancak kötü davranışlar kalıcıdır.
- Kötüden it iyi, sirkeden bit iyi : Kötü şeylerin bile bazen daha kötü olanlardan daha iyi olduğunu anlatır. Kötü bir durum, daha kötü bir duruma göre daha kabul edilebilir olabilir.
- Kötüye iyilik etmek, iyiye kötülük etmek gibidir: Suçsuz, günahsız kimselere kötülük etmek nasıl doğru bir davranış değilse, kötü huylu, iyiliğin değerini bilmeyen kimselere de iyilik etmek doğru değildir.
- Lafın iyisi şaka ile söylenir: Etkili ve doğru mesajların genellikle espri veya şaka yoluyla daha iyi anlaşıldığını ifade eder.
- Malın iyisi boğazdan geçer*: Kişinin, yiyemediği malının bir değeri yoktur.
- Mermer iyi taştan, iyilik iki baştan*: Birbiriyle ilişkileri bulunan iki kişinin iyi geçinebilmeleri için yalnızca birinin iyi olması yetmez.
- Meyvenin iyisine kurt düşer: Değerli veya kıymetli şeylerin her zaman daha çok ilgi gördüğünü ve faydalanılmak/sahip olmak istendiğini bu yüzden zarar görme olasılığının da yüksek olduğunu ifade eder. İyi ve nitelikli olan şeyler, zayıf ve değersiz olanlara nazaran daha çok dikkat çeker ve daha çok kullanılmak ya da tüketilmek istenir.
- Misafirin iyisi gelir gider kuş gibi, misafirin kötüsü oturur baykuş gibi: İyi misafirin ev sahibini yormadan kısa süre kalıp gittiğini, kötü misafirin ise uzun süre kalarak rahatsızlık verdiğini anlatır.
- Odunun iyisi meşe, kızın iyisi Ayşe (odanın iyisi köşe): Her insan, her varlık aynı değerde değildir. İhtiyaç duyulan bir şeyin en iyisini tercih etmek gerekir.
- Öcün iyisi, bağışlamaktır*: Kötü bir davranış veya sözü, aynı biçimde karşılık vererek cezalandırmak yerine affetmek en büyük erdemdir.
- Son gülen iyi güler: Sabırlı olan ve sonunda başarıya ulaşan kişinin, en büyük mutluluğu yaşadığını ifade eder. Aceleci olmayan ve mücadeleden vazgeçmeyen, sonunda kazançlı çıkar.
- Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın*: Çiftçinin toprağı suya ne kadar yakınsa değeri o kadar çok olur; bakımı, ürünün güvenliği ve eve kolay taşınabilmesi bakımından toprağın eve yakın olması daha da önemlidir.
Bakınız:
İyi ile ilgili deyimler
İyilik ile ilgili atasözleri
İyilik ile ilgili deyimler
Soru/Yorum Formu