İleri |
- Ön taraf ve ötesi, geri karşıtı: Som gümüşten sular üstünde giderken ileri (Y. K. Beyatlı). İlerideki adamlar kim?
- Bir şeyin geleceği: Bu çocuk ileride çok büyük işler yapacak.
- "İleriye" tümleci yerine kullanılır: Koltuğu biraz ileri alalım.
- En önde bulunan: İleri karakol, ileri hat vb.
- Doğru zamandan daha sonrayı gösteren saat: Onun saati yirmi dakika ileri, daha vaktimiz var.
- (mecazi) Benzerlerini geride bırakmış: Ben sadece ölen babamdan ileri / Doğacak çocuğumdan geriyim (N. Hikmet).
- "Amaca doğru durmadan yürü" anlamında bir ünlem: Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri! (Atatürk)
- (spor) Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön.
İleri ile ilgili birleşik kelime ve fiiller
- İleri geçmek:
- Öne geçmek, ön tarafa gelmek.
- Üstün bir yere geçmek.
- İleri hat: (askeri terim) Herhangi bir taktik durumda en çok ilerleyen birliklerin oluşturdukları cephe hattı.
- İleri karakol: (askeri terim) Durmalarda, kamp, ordugah ve konaklarda ya da bir savaş mevziinde, büyük bölümü düşmanın baskın ve gözetlemelerinden korunmak için, bu bölümün belirli uzaklığına çıkarılan güvenlik müfrezesi.
- İleri sürmek: Öne doğru yürütmek, dermeyan etmek.
İleri ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "İleri" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- İleri gelenler: Bir yerde, bir topluluk içinde önemli yer tutan, sayılır, sözü dinlenir kimseler, eşraf: Her gün sabah olunca, köyün ihtiyarları ve ileri gelenleriyle beraber oturuyoruz. (Y. K. Karaosmanoğlu)
- İleri gelmek: Olmak, bağlı bulunmak, oluşmak, doğmak, onun etkisiyle meydana gelmek: Birçok hastalık pislikten ileri gelir.
- İleri geri konuşmak (laf etmek, söylemek): Yersiz, ne dediğini bilmez, gücendirici, gönül kırıcı biçimde konuşmak.
- İleri gitmek (varmak): (deyiminin anlamı) Bir işte ölçü dışına çıkmak, gereksiz, aşırı davranışta bulunmak.
- İleri sürmek: Başkalarının kabul etmesi için görüş önermek.
- (Bir şeyin) İlerisine gitmek: O şeyin inceliklerine girmek.
- (Bir işin) İlerisine gitmek: O işin sonuna kadar gitmek.
- İlerisini gerisini hesaplamamak (düşünmemek): Herhangi bir şey üzerinde fazla durmamak, davranışlarının neler doğuracağını düşünmemek.
- İleriyi görmek: Tahminlerinde varsayımlarında ve öngörülerinde isabetli olmak.
Soru/Yorum Formu