- Beğenilen, duyguları okşayan, zevk veren, zevkli: Tadı hoş bir meyve. Hoş bir koku.
- (bağ.) Bununla birlikte: Hoş siz böyle dediniz ama.
- (Başında bir sıfatıyla) Tuhaf, garip: Bir hoş adamdı bu Feyzi Ahmet.
Hoş ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "hoş" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Hoş bulduk (safa bulduk): "Hoş geldiniz" sözüne, selamlamasına verilen karşılık.
- Hoş geldiniz (safa geldiniz, safalar getirdiniz): (deyiminin anlamı) Geleni karşılarken, geleni görmekten mutlu olunduğunu belirtmek için söylenen karşılama sözü.
- Hoş görmek: Gücenilecek ya da karşılık verilecek bir davranışı kusur saymamak, anlayışla karşılamak.
- (Birini) Hoş tutmak: Birine iyi ve sevecenlikle davranmak, incinmemesine özen göstermek.
- Hoşa gitmek: Beğenilmek.
- (Birinin) Hoşuna gitmek: Biri bir şeyi, bir kimseyi, bir yeri beğenmek, bir şeyden, bir yerden ya da bir kişiden hoşlanmak: Kadının bu sözü bayağı hoşuma gitti. (örnek cümle)
Soru/Yorum Formu