|
| Hokka ve divit ucu kalemi |
- Maden, cam ya da topraktan yapılmış, içine özellikle mürekkep, boya, şeker gibi şeyler konulan, kutu biçiminde küçük kap: Hokka da eğer bir divit yoksa sadece bir mürekkep taşıyıcısı olarak kalır. Onu değerli kılan, divitin içine dalması, damla damla mürekkebi çekmesi ve sonra çektiklerini beyaz kâğıda ucuyla aheste aheste sızdırmasıdır. (A. İlker)
- Hokkabazların, içine bir şey koyup el çabukluğu ile kaybettikleri yuvarlak kap: Ya içinin boş olduğunu önceden gösterdiği hokkanın içinden top çıkartır yahut da içine topu koyduğu hokkanın boş olduğunu göstererek kendisini seyredenleri hayrete düşürür. (Necati Bey)
Hokka ile ilgili birleşik kelimeler
- Hokka oyunu: El çabukluğu ile yapılan birtakım şaşırtıcı olaylar, hokkabazlık: Hokka oyunu yapan adam seyircileri şaşırtan, onları meraka düşüren daha başka el marifetler de bilir. (İ. Hinçer)
- Hokka takımı: Yazı için gerekli bir ya da iki hokkası, rıh (ince kum kutusu) ve kalem konacak yerleri olan takım: Başkanlık edeceğini öğrenince, bu hokka - kalem takımını Ayan Meclisi Riyaset Makamı'ndan getirtmişti. (C. Kutay)
Hokka ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "hokka" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Hokka gibi: Ufak ve düzgün (ağız): Yemyeşil gözlü, küçücük burunlu, belli belirsiz çilli, hokka gibi ağızlı kızdan gözlerini alamadı. (İlgili cümle kaynağı: D. Duman)
- Hokka gibi oturmak: Dikilen ya da satın alınan bir giysi vücuda tam uymak: Hokka gibi oturdu sevgili kralımızın üzerine! (M. Pekdemir)
- Hokka oynamak: (eskimiş) Hokkabazlık etmek: El çabukluğu ile yuvarlak tanelerle hokka oynayan, hüner gösteren sanatkara verilen isimdir. (A. Kartal)
- Hokkanın altına gitmek: → Okkanın altına gitmek.
Soru/Yorum Gönder