- Utanma, utanç, sıkılma: Hicabından konuşamıyor, suçlu bir çocuk gibi önüne bakıyordu. (İlgili cümle kaynağı: M. Savaş)
- Perde, örtü, engel: Çünkü mazlumun duası ile Allah arasında hicap ve perde yoktur. (İ. H. Er)
Hicap ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "hicap" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Hicap duymak (etmek): Utanmak, sıkılmak: Kendi gözlerinin bu günahsız bakışından, yine kendi hicap duydu. Büyük bir suç işlemiş gibi hemen başını öne eğdi. (E. M. Karakurt)
- Hicap perdesi: (deyiminin anlamı) Utanma, namus, ar: Küçük yaşında, hicap perdesi kalbini öylesine sarmıştı ki, ömrünün sonuna kadar iffet denince akla o [Hz. Meryem] geldi. (M. S. Kafalı)
- Hicabından yere geçmek: Çok utanmak, utançtan kimsenin yüzüne bakamamak: Biçare adam hicabından yere geçti. (A. R. Rey)
Soru/Yorum Formu