- Her ağaç kökünden kurur (çürür): Temel bozulursa o temele dayanan her şey de bozulur.
- Her ağacın meyvesi olmaz: Dıştan verimli gibi görünse bile herkes verimli olmayabilir.
- Her ağaçtan kaşık olmaz: İyi bir iş için rastgele bir şey kullanılamaz.
- Her başın (herkesin) bir derdi var, değirmencininki su: Herkesin kendi yaşayışıyla ilgili bir derdi vardır ve kimsenin derdi bir başkasınınkine benzemez.
- Her çiçek koklanmaz: Güzeldir diye her kadına kapılmak, kanmak doğru değildir.
- Her çok, azdan olur: Varlıkların çoğalması, artması azların birikmesiyle olur.
- Her damardan kan alınmaz: Herkesten, her önüne gelenden yardım istenmez ya da yardım alınamaz.
- Her deliğe (taşın altına) eline sokma, ya yılan çıkar ya çıyan: Sonu düşünülmeden, aceleyle kalkışılan, zarar görme olasılığı bulunulan davranışlardan kaçınmak gerekir.
- Her firavunun bir Musa'sı çıkar: Her zalimin hakkından gelecek bir kurtarıcı çıkar.
- Her gün baklava börek yense bıkılır: Hep aynı şeyle uğraşmak, bunlar güzel şeyler olsa bile usandırır.
- Her gün bir olmaz: → Gün güne uymaz.
- Her güzelin bir kusuru (huyu) vardır: Her iyi şeyin ufak da olsa kusurlu bir yanı vardır.
- Her horoz (tavuk) kendi çöplüğünde (küllüğünde) öter (eşinir): Herkes ancak kendi çevresinde sayılır ve sözü orada geçer.
- Her yokuşun bir inişi vardır (Her inişin bir yokuşu vardır): Her iş yolunda gitme evresinden sonra sarpa sarma evresine girebilir, sarpa sardıktan sonra da düzelebilir.
- Her işin başı sağlık: İnsan sağlıklı olmazsa hiçbir şey yapamaz.
- Her işte bir hayır vardır: İstediğimiz gibi olmamış ya da olmayacak bir işi kendimize üzüntü konusu yapmamalı, karamsarlığa kapılmamalıyız.
- Her kaşığın kısmeti bir olmaz: Herkesin talihi ve kazancının farklı olduğunu ifade eder. İnsanların sahip olduğu fırsatlar, rızık ve başarılar birbirinden farklıdır.
- Her kimin bağı var, yüreğinde dağı var: → Dağda bağın var, yüreğinde dağın var.
- Her koyun kendi bacağından asılır: Herkes kendi davranışlarından sorumludur, herkes kendi hatasının cezasını kendi çeker.
- Her kuşun eti yenmez: Herkes zorbalığa boyun eğmez, buna karşı gelecekler de çıkar.
- Her sakaldan bir tel çekseler, köseye sakal olur: Herkes biraz özveride bulunsa, olmaz gibi görünen şeyler gerçekleştirilebilir.
- Her şeyin vakti var, horoz bile vaktinde öter: Her şey zamanı geldiğinde, koşullar oluştuğunda yapılmalıdır, yoksa istenilen sonuç elde edilemez.
- Her şeyin yenisi, dostun eskisi: İnsanoğlu her şeyin yenisini arar fakat dost için bu düşünülmez; dostluk, eskidikçe güç ve değer kazanır.
- Her şeyin yokluğu yokluktur: İnsan için pek çok şey gereklidir ve bunlar çok küçük şeyler olsa bile, yoklukları kendini belli eder, sorun yaratır.
- Her taş baş yarmaz: (atasözünün anlamı) Korkulan her şey tehlikeli değildir.
- Her yerde okka (okka her yerde) dört yüz dirhem: → Nereye gitsen okka dört yüz dirhem.
- Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır: Herkesin kendine özgü bir görüş, anlayış, çalışma yolu, yöntemi vardır.
- Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar: Kim olursa olsun, herkesin kendine göre yüksek bir emeli vardır.
- Her zaman eşek ölmez, on köfte on paraya olmaz: İstenen şeyi kolayca elde etme fırsatı her zaman çıkmaz.
- Her zaman gemicinin istediği rüzgar esmez: Olaylar herkesin dileğine uygun olarak gelişmez.
Ayrıca bkz.: Her sözcüğü ile başlayan deyimler ve anlamları
Soru/Yorum Formu