- Hiçbiri dışta tutulmamak, eksik olmamak üzere, bütün: Hep birlikteyiz. Hep İngiliz oyunuydu bu dönen işler (N. Cumalı).
- Her zaman, sürekli olarak, daimi: Hep ağır, ezici, sıkıntılı şeyler düşündükleri belliydi. (S. Faik)
- Bir şey oluşturan parçaların bütünü anlamında, tümü, topu: Hepimiz biliyoruz. Hepsine bakacak gücü vardı. (N. Cumalı)
Hep sözcüğü ile ilgili deyim ve birleşik kelimeler
İçinde "hep" kelimesi geçen birleşik kelimeler, deyimler ve açıklamaları:
- Hep beraber: Birlikte.
- Hep bir ağızdan: (Söylemeyle ilgili olarak) Beraber, beraberce: Hep bir ağızdan türkü söyleyip / Hep beraber çekmek sulardan ağı / Demiri oya gibi işleyip hep beraber / Hep beraber sürebilmek toprağı... (Nazım Hikmet)
- Hep ile hiç ilkesi: (mantık) Genel hakkında söylenen bir yargının bütün bireyler için de geçerli olması ilkesi.
- Hep bir ağız olmak: (deyiminin anlamı) Söz birliği etmek, anlaşarak bir konuda aynı şeyleri söylemek.
Soru/Yorum Formu