![]() |
Lokman Hekim |
İnsandaki hastalıkları teşhis ve tedavi etmek için eğitim görüp bunu kendine meslek edinmiş ve bu konuda yetkili olan kimseye hekim adı verilir. Tabip, doktor eş anlamlarıdır.
Hekim (Doktor) ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "hekim ve doktor" kelimeleri geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Doktor doktor gezmek: Tedavide çabuk ve kesin sonuç almak ümidiyle birçok hekime başvurmak: Bu aralar Murat amca doktor doktor geziyor çok hasta... (O. Kömürcü)
- Doktora görünmek: Bir hekime muayene olmak: Sen bir ara bir doktora görün oğlum sen hiç iyi değilsin. (K. Doğan)
- Lokman hekimin ye dediği: Tadı güzel olan şeyler için kullanılan bir söz: Börek kesicisi şangır şangır tezgâha vurarak bağırıyor: Buyurun dedik! Lokman hekimin ye dediği! (H. Yücebaş)
Hekim (Doktor) ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "hekim ve doktor" sözcükleri geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Hekim kim, başına gelen* (Başına gelen hekim): Bir hastalığın en iyi hekimi, o hastalığı geçirmiş olan kimsedir.
- Hekimden sorma, çekenden sor*: Bir sıkıntının, bir hastalığın acısını, çaresini, hastayı iyileştirmeye çalışan hekim, sıkıntıyı çekmeden çarelerini göstermeye çalışan kimse değil, o hastalığı çeken ve o sıkıntıyı yaşamış olan kimsedir.
- Hekimsiz, hakimsiz memlekette oturma*: Sağlık ve toplum güvencelerinin bulunmadığı yerde yaşanmaz.
- Az yiyenin hekimle, düz gidenin hakimle işi olmaz: Sağlıklı bir yaşam için ölçülü beslenmenin, huzurlu bir yaşam için de dürüst davranmanın önemini vurgular. İnsan, aşırılıktan kaçınırsa ne sağlık sorunlarıyla ne de adli meselelerle uğraşır.
- Bir duvar yıkılsa duvarcı getirirler, biri hasta olsa herkes hekim kesilir: İnsanların sağlık konularında bilgileri olmadığı halde fikir yürütmeye eğilimli olduklarını eleştirir; her işin ehli olan kişiye bırakılması gerektiğini ifade eder.
- Ecele çare olsaydı, Lokman Hekim bulurdu (Lokman hekim bulurdu ecele olsa çare): Ölümün kaçınılmaz olduğunu ve hiçbir kimsenin bu gerçeği değiştiremeyeceğini ifade eder. Lokman Hekim gibi bilgeliğiyle ünlü biri bile çare bulamadıysa, kimse bulamaz anlamında kullanılır.
- Esvap yamaya can hekime düşmesin: Elbise yıprandığında nasıl eski haline gelmesi zor oluyorsa, insanın da ağır bir hastalığa düşmesi durumunda eski sağlığına kavuşmasının zor olduğunu ifade eder. Hem eşyaların hem de bedenin zamanında korunmasının önemini vurgular.
- Güneş girmeyen eve doktor girer* (Güneş girmeyen evden doktor çıkmaz): Bir evin yeterince güneş ışığı almadığı durumlarda orada yaşayan insanların sağlık sorunları yaşayacağını ifade eder. Güneş ışığının sağlık için önemini ve yaşam alanlarının aydınlık olmasının gerekliliğini anlatır.
- Hasta hekimden derman gelmez (aranmaz): Kendisine faydası olmayan kişinin başkalarına hiç yararı olmaz.
- Hasta sağ kalırsa, hekime karşı gelir: İnsanlar zor zamanları atlattıklarında, kendilerine yardım edenleri bazen unuttuklarını veya onlara karşı geldiklerini ifade eder. Yani, bir kişi zor bir durumu atlattıktan sonra, bu durumu atlatmasında yardımcı olan kişiye nankörlük edebilir.
- Hasta sağ olacaksa hekim kapıya gelir: Vadesi gelmemiş kişi, çok ağır bir hastalığa yakalansa bile, ummadığı bir yerden gelen yardım sayesinde iyileşir.
- Hasta sağalınca doktor kapıya gelir: İnsan bazen bir şeye çok ihtiyaç duyar, ama o şeyi artık ona ihtiyaç duymadığı zaman elde eder.
- Hastaya naz etmek hekime yakışmaz: Yardım bekleyen birine karşı anlayışsız davranmanın doğru olmadığını ifade eder. Özellikle yardım etme sorumluluğu taşıyan kişiler, bunu nazlanmadan yerine getirmelidir.
- İyi olacak hastanın, hekim ayağına gelir*: Kötü bir durum iyiliğe dönecekse bunu yapacak kimse işin üstüne gelir.
- Kendini kollayan hekimdir: Sağlığına dikkat eden kişi kendisinin doktorudur.
- Lokman hekim "Uzun ömür isteyen başı serin, kalbi ferah, ayağı sıcak tutmalı" demiş: Üzüntüden sıkıntıdan uzak duran, soğuk ve sıcak havalardan vücudunu iyi koruyan kimseler kolay kolay hastalanmaz ve uzun ömürlü olurlar.
- Merhametli cerrah, yara sağlatamaz: Doktor, ameliyat olması gereken hastaya canı yanar diye gerekeni yapmazsa o kişinin hastalığını tedavi edemez (sağlatmak: Tedavi etmek).
- Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder*: İşinin tam ehli olmayanların, kendilerinden yardım bekleyenlere yardımları şöyle dursun, büyük zararları dokunur.
Soru/Yorum Gönder