- Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği, özlem: Hasretimden yandım; âlem duymuyor avâzımı! / Alemi yaksam da söndürsem muazzam gayzımı! (F. Tevetoğlu)
- (halk dilinde) Özlem çeken kimse: Bu dağlar ulu dağlar / Etrafı sulu dağlar / Hasretler kavuşunca / Göz ağlar bulut ağlar (mani, N. Ahmet Özalp)
Hasret ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "hasret" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Hasret bırakmak: Gerektiği anda bir kişinin veya bir şeyin yokluğunu hissettirmek: Bizi birbirimizden ayırdı, birbirimize hasret bıraktı (M. Özdemir). İmam Hüseyin ve körpe yavrularını Fırat ırmağından bir damla suya hasret bırakmıştı. (A. Çuhacıoğlu)
- Hasret çekmek: (deyiminin anlamı) Uzaktaki bir şeye, sevdiğine kavuşma isteği, özlem duyarak kıvranmak: O kutsal topraklara hasret çekiyordu (M. Kasadar). Tek başına bıraktığı yavrusuna nasıl hasret çekiyordu. (N. Muhiddin)
- Hasret gidermek: Özleme son vermek, kavuşmak: Sarılarak gözyaşı döktüler, hasret giderdiler. (M. E. Yıldırım)
- Hasret gitmek: Özlemini çektiği, sevdiği bir yere ya da kimseye kavuşamadan ölmek: Sonunda ona hasret gitti. Belki ahirette görüşmeyi Allah nasip eder. (Sümmanı̂)
- Hasret kalmak: Özlemek, özlediği şeye bir türlü kavuşamaz olmak: Ah neyleyim şu gönlüme, / Hasret kaldım sevdiğime.
- Hasreti içine çökmek: Çok göreceği gelmek, görme isteğini gönlünün derinliklerinde duymak: Uzaklarda bir sevdiği var da, hasreti içine çökmüş, gözyaşı döküyor... (N. N. Türk)
- (birinin veya bir şeyin) Hasretini çekmek:
- Gereksindiği halde o şeyi elde edemeyerek üzüntü içinde bulunmak: Dünya, barışın hasretini çekiyor.
- Çok özlemek: Uzun zamandır kızının hasretini çekiyor.
- Hasretiyle yanmak: Birbirlerinden ayrı olduklarından çok acı duymak: Maşukunun hasretiyle yanıyordu her gece... (M. B. Tapan)
- (bir şeyin) Yüzüne hasret kalmak: O şeyden yoksun kalmak: İnsan yüzüne hasret kalmıştı haftalardır. (H. Erdem)
Hasret ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "hasret" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Hasret ateşten gömlektir: Sevdiklerinden ayrı kalmanın insana büyük bir acı verdiğini ifade eder. Özlem, insanın yüreğinde yakıcı bir etki yapar ve bu acı zamanla daha da derinleşir.
- Dadıya dadanan evlat yüzüne hasret kalır: Evde durmayıp çocuğuna bakıcı tutan anne baba çocuk sevgisini doyasıya yaşayamaz.
- El deliye, biz akıllıya hasret kaldık: Bazı kimseler bazen öylesine anormal davranışlarda bulunurlar ki herkes onun aklından şüphe eder.
Soru/Yorum Formu
»