- Allah (c.c.)'un buyruklarına aykırı düşen ve suç sayılan iş ya da davranış: "Günah işlemek isteyince Allah'ın görmediği yerde işle!.." (İbrahim Ethem Hz.)
- Herkesin vicdanını inciten iş, yazık. Hayvana zarar verme, günahtır.
- Sorumluluk, vebal: Günahı öyle diyenlerin boynuna.
- Günah keçisi:
- Eskiden Yahudilerin her yıl günahlarını yüklediklerine inanarak çöle saldıkları keçi.
- Kötü giden bir şeyin sorumlusu görülerek herkesçe suçlanan kimse.
- Günah olmak: Yazık olmak: Bu elbiseye bu kadar para vermek günah değil mi?
Günah ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "günah" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Günah çıkartmak: (deyiminin anlamı) (Hristiyanlarda) Tanrı tarafından bağışlansın diye papaza gidip günahlarını sayıp dökmek.
- Günah (birinden) gitmek (Günah benden gitti): Ters işler yapan birine gerekli uyarmayı yaptığı halde, o kişinin tutumunda değişiklik olmaması üzerine görevini yapmış kişinin rahatlığını duymak.
- Günah işlemek: Günah sayılan davranışta bulunmak.
- Günah yazılmak: Yapılan bir günahın Allah'ın görevli melekleri tarafından kaydedilmesi.
- Günaha girmek: Dince suç sayılan bir iş yapmak.
- Günaha sokmak:
- Günah işletmek.
- Birini kötü davranışta bulunma durumuna getirmek.
- Günahı (vebali) boynuna: Bu işte benim elim yok, sorumluluğu (söz konusu kişinin) olsun.
- Günahı kadar sevmemek: Hiç sevmemek.
- (Birinin) Günahına girmek (günahını almak): Onun hakkında haksız olarak kötü düşünmek.
- (Birinin) Günahını çekmek: Biri tarafından ya da birine karşı yapılan kötülüğün cezasını görmek.
- Günahını vermez: Kendisine zararı olacak şeyi bile başkasına vermek istemeyecek kadar pinti.
Soru/Yorum Formu