Gün nedir ne demektir? Gün ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Gün boyunca güneşin 12 saatlik doğuş, yükseliş ve batış görüntüleri
Gün
  1. Güneş: Hani, denize gün doğarken Sanki denizde yıldız varmış gibi parlar ya... (M. Tandoğan)
  2. Gündüz: Günler uzadı diye seviniyordum... (C. Gündoğdu)
  3. (gökbilim) Dünya'nın kendi ekseni çevresinde bir kez dönmesi sırasında geçen zaman. Bu zaman, süre bakımından 24 saate, ortalığın aydınlanıp kararması bakımından da gece ve gündüz olarak iki vakte bölünür: Hastalık başlayalı 40 güne yakın oluyor. (H. E. Adıvar)
  4. Zaman, sıra: Bu işin de günü gelecek.
  5. Çağ, devir: Bu köprü o valinin gününde yapılmıştır.
  6. (mecazi) İyi yaşanmış zaman: Fakir, fukara, köylümüz, işçimiz Anadolu'lumuz bu hükümet zamanında gün gördü (T. Bayrak)
  7. Bayram vb. özel bir anlamı olan gün: Doğum günü. Kurtuluş günü.
  8. Çoğunlukla evde oturan bayanların ayın belirli günlerinde yaptıkları konuk ağırlama toplantısı: Yarın annemin günü var.
  9. Tarih.


Gün ile ilgili birleşik kelime ve fiiller


Deniz kıyısında akşam gün batımı manzarası
Gün batımı
  • Gün ağarmak: Tanyeri aydınlanmak.
  • Gün ağılı: Güneşin çevresinde oluşan aydınlık halka.
  • Gün batışı: Güneşin batı ufkuna yaklaşması ve kaybolması olayı.
  • Gün dikilmesi: Tam öğle vakti, zeval.
  • Gün dinlenmek: (halk dilinde) Güneş batmak.
  • Gün doğmak: Sabah olmak.
  • Gün eğişmesi: Öğleyle ikindi arası.
  • Gün kavuşması: Güneş batmak, akşam olmak.
  • Gün-tün eşitliği: (gökbilimi) Geceyle gündüzün eşit uzunlukta olması. Bu eşitlik, 21 Martta ve 21 Eylülde olmak üzere yılda iki kez olur, ekinoks.
  • Gün yalımı: Sıcak havalarda toprağa yakın hava katının gözle görülen titreşimi.
  • Gün yayı: (gökbilimi) Güneş'in gök küresinde bir gün boyunca çizdiği çemberin gözerimi üstünde kalan parçası.


Gün ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "gün" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Gün almak:
    1. Bir yerden, belli bir nedenle zaman ayırtmak, randevu: Doktordan gün almak.
    2. Tamamladığı yaşı izleyen yılın bir ya da birkaç günü daha geçmiş olmak: Beş yaşından iki gün aldı.
  • Gün bugün: Tam sırası, fırsat bu fırsat.
  • (Birine) Gün doğmak: (deyiminin anlamı) Ummadığı iyi bir duruma erişmek ya da eline olağanüstü bir fırsat geçmek.
  • (Birine) Gün geçmek: Güneş çarpmak.
  • Gün gibi açık (ortada): Çok açık, çok belli.
  • Gün gibi aşikar: Besbelli, açık.
  • Gün görmek: Esenlik, bolluk, mutluluk içinde yaşamak.
  • Gün görmemek: Sıkıntı içinde yaşamak.
  • Gün görmez: Hiç güneş ışığı almaz (yer).
  • Gün görmez sultan: Vaktini hep evde kapalı geçiren, hiç dışarı çıkmayan, kimseyle konuşmayan kız ya da kadın.
  • Gün görmüş:
    1. İyi yaşamış.
    2. Tecrübeli, görgülü.
  • Gün günden: Günden güne, her gün biraz.
  • Gün koymak: Yapılacak bir işin, önceden gününü belli etmek.
  • Gün yapmak: (Çoğunlukla evde oturan bayanlar) Ayın belirli günlerinde konuk ağırlamak.
  • Gün yemek: Hapis cezası almak: Üç yıl gün yedi.
  • Günden güne: Gün geçtikçe, her gün biraz daha.
  • Günlerden bir gün: Bir zaman, vaktiyle, geçmiş zamanda bir gün.
  • Günleri gece olmak: Çok kederlenecek bir duruma uğramak.
  • Günleri sayılı olmak:
    1. Ölümü yakın olmak.
    2. Bir yerde kalmak için ancak bir kaç günü bulunmak.
  • Günü gününe: Tam vaktinde, her gün, gününde.
  • Günü gününe uymaz: Her zaman aynı durumda bulunmaz, değişken.
  • Günü yetmek:
    1. Vadesi tamam olmak.
    2. Eceli gelmek.
  • Günün adamı:
    1. O günlerde çok sözü edilen kimse.
    2. Her devrin isteklerine kolayca uyabilen kişi.
  • Günün birinde: Belli olmayan bir günde.
  • Gününü doldurmak: Geçmesi gerekli görülen belli zamanını tamamlamak.
  • Gününü görmek:
    1. Kötü bir sonla karşılaşmak, cezaya çarptırılmak.
    2. Çocuklarının mürüvvetini görmek.
  • Gününü göstermek: Hak ettiği cezayı vermek.
  • Gününü gün etmek: Gününü hoş geçirmeye bakmak.
  • Gününü (günlerini) saymak: (Kurtulamayacak hasta) Son günlerini yaşamak.


Gün ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "gün" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Gün doğmadan kemliği söylenmez: Bir iş iyice belli olmadan sonucu hakkında yargı yürütülemez.
  • Gün doğmadan neler doğar: (atasözünün anlamı) Beklenmedik bir sırada, şu anda içinde bulunulan bütün kötü durumlardan kurtulunabilinir, umutsuz olmamak gerekir: Sen kendini helak etme, var yat, Allah'a tevekkül et. Rabbimiz birdir, dergâhı bindir. Gün doğmadan neler doğar. (B. Bozgeyik)
  • Gün geçer, kin geçmez: Aradan uzun zaman geçse de, bir kimsenin başkasına beslediği kin sönmez.
  • Gün güne uymaz (her gün bir olmaz): Koşullar günden güne değişir ve bir günün işleri, koşulları, başka bir günküne benzemez.
  • Gün olur (var) yılı besler, yıl olur (var) günü beslemez: Pek kısa sürede kazanılan büyük para uzun bir zamanı karşıladığı gibi uzun bir zaman kazanılan bir para da bir günlük masrafı bile karşılamayabilir.
  • Gün varken davarını eve götür: İşlerini en uygun ve emin zamanda yap.
  • Güne göre kürk giyinmek gerek: Kişi, içinde bulunduğu koşullara hemen ayak uydurmalı, geçerli olan neyse onu yerine getirmelidir.