genç:
- Yaşlı olmayan, henüz yetişmiş olup daha orta yaşa gelmemiş olan: Genç adam. Genç kız.
- (mecazi) Yeni yeni gelişen, kısa bir geçmişi olan: Genç beyinler. Genç cumhuriyet.
- (Daha çok erkek için) Genç kimse: Birkaç genç oturmuş konuşuyorlardı.
gençlik:
- Genç olma durumu ve bu durumun çağı, çocuklukla orta yaşlılık arasındaki evre, ihtiyarlık karşıtı: Sen onu gençliğinde görecektin.
- Genç insanların tümü: Gençliğin sorunları. Öğrenci gençlik.
Genç ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "genç" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Genç irisi: Vakitsiz serpilip büyümüş, yaşına göre çok iri yapılı: Onu getiren genç irisi, tepsiyi bel hizasında tutmuş, kapının eşiğinde bekliyordu. (İlgili cümle kaynağı: T. Buğra)
- Gençliğine doyamamak: Genç yaşta ölmek: Bir trafik kazasıyla hayatının baharında, gençliğine doyamadan göçüp gitti bu dünyadan. (M. Yavaş)
- Atladı geçti Genç Osman!: Bir işin bittiğini veya tehlikenin atlatıldığını anlatan bir söz: Osmanlı ordusunda artık Adana'lı Osman da vardır. Bağdad'ın kale hendeğini ilk aşanda odur. "Atladı geçti Genç Osman!" sözü, yiğit Osman'ın bu kahramanlığından ötürüdür. (R. Enis)
Gençlik ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "genç ve gençlik" sözcükleri geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Genç beye hizmet etmek güçtür (Kır ata, genç ağaya hizmet zor olur / Genç beyle, küheylan atla geçinmek güç): Tecrübesiz ve sabırsız kişilere hizmet etmenin zorluklarını ifade eder. Genç ve deneyimsiz kişiler, beklentileri yüksek ve talepleri değişken olduğu için onlara uyum sağlamak zordur.
- Gençler bilse, yaşlılar yapabilse: Gençlerin bilgi ve güç açısından potansiyel taşıdığını, fakat deneyim eksikliği nedeniyle yeterince etkili ve başarılı olamadıklarını; yaşlıların ise tecrübe ve bilgiye sahip olmalarına rağmen, fiziksel güçlerinin azlığı sebebiyle bu bilgileri uygulamada zorluk çektiklerini ifade eder.
- Gençler ümitle, ihtiyarlar hatırayla yaşarlar: Genç insanın hayattan beklentisi çoktur. Yaşlı insan ise daha çok yaşadıklarıyla avunur.
- Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir*: (atasözünün anlamı) Gençlik, insanın en diri ve verimli olabileceği dönemdir ama değeri ancak yaşlanınca anlaşılır.
- Gençliğin kıymeti bilinse, ihtiyarlığın şikayeti az olur: İnsan gençliğini ileriyi düşünerek yaşarsa, yaşlandığında muhtaç duruma düşmez.
- Gençliğin lezzeti dinçlik: Sağladığı bedensel güç bakımından gençlik, yaşamın en sevilen çağıdır.
- Gençlik bir kuştur, uçtu mu tutamazsın: Hayatın en verimli dönemi gençliktir, tekrar yaşanamayacağı için iyi değerlendirilmelidir.
- Gençlik en büyük devlettir: Gençlik döneminin, enerjisi, potansiyeli ve canlılığıyla ömür içinde büyük bir değer taşıdığını anlatır. Gençlik ayrıca insanın geleceğinin şekillendiği ve geleceğinin nasıl yaşanacağına dair en kritik kararları ve fırsatları barındıran bir zaman aralığıdır.
- Gençlik ihtiyarlık birbirini çekemez: Bu iki yaşam evresinin farklı ihtiyaç ve bakış açılarına sahip olduğunu belirtir. Gençlik, yenilik ve değişim arayışındayken, ihtiyarlık ise sabitlik ve deneyime dayanır. Gençliğin ihtiyarlıkta, ihtiyarlığın da gençlikte yaşanması mümkün değildir.
- Gençlik ileriye, ihtiyarlık geriye bakar: Genç insan geleceğin, ihtiyar insan geçmişin özlemini çeker.
- Gençlik uçar kuştur, ihtiyarlık naçar iştir: Gençliğin serbest ve sınırsız bir şekilde, ihtiyarlığın ise çaresizlik ve kısıtlılık içinde geçirildiğini anlatır.
- Gençlikte kazanıp yemeli: İnsan gençken kazandıklarını iyi değerlendirirse yaşlandığında daha rahat bir yaşam sürer.
- Gençlikte ölüm, ihtiyarlıkta yoksulluk/açlık güçtür: Genç yaşta ölüm ne kadar üzücü ve acıysa, yaşlılıkta fakir ve muhtaç durumda kalmak o kadar zordur.
- Gençlikte para kazan, kocalıkta kur kazan*: İnsan gençliğinde çalışıp kazancını biriktirmelidir ki yaşlanıp çalışamadığı yıllarda rahat bir yaşam sürebilsin.
- Gençlikte taş taşı, kocalıkta ye aşı*: Gençlikte, sağlık ve dinçlik varken en zor işlerde bile çalış, yaşlılıkta rahat edersin.
- Gençlikten ihtiyarlığa ömür saklamalı: Gençliğin kıymetini bilip geleceğe yönelik hazırlık yapmanın önemini vurgular.
- Gençlikten kocalığa can sakla, varlıktan yokluğa mal sakla: İnsan gençken kendine iyi bakmalı, eline geçen fırsatları yaşlılığını da düşünerek en iyi şekilde değerlendirmeli, kazandıklarını harcarken savurgan olmamalı, yokluğa düşebileceğini de hesaplamalıdır (kocalık: yaşlılık).
- Genci gence ver de, rızıklarını Allah versin/verir: Gençlerin evlenmeye teşvik edilmesinin önemini ve evlilik kurumunun Yüce Allah'ın bir lütfu olduğunu vurgular.
- Avrat, at, bağ sahibini hep genç ister: Kadın, at ve bağ gibi şeylerin bakımının sürekli dikkat ve enerji gerektirdiğini, dolayısıyla bunlarla ilgilenen kişinin genç ve dinç olmasının önemli olduğunu ifade eder.
- Atın iyisini genç, kadının iyisini ihtiyar alır: Kadınları tanımanın zaman ve tecrübe gerektirdiğini ifade eder. Yani, bir atın kalitesini gençken değerlendirmek mümkünken, kadınların karakterini ve kişiliğini anlamak için daha fazla zaman ve yaşanmışlık gerektiğini vurgular.
- Cemal gider ama kemali kalır: İnsan zamanla gençliğini yitirir, fakat olgunluğunu ve tecrübesini yitirmez.
- Çocuk kundakta, gelin duvakta terbiye olur: Genç yaşta edinilen terbiyenin ve öğretilen değerlerin ilerideki yaşam biçimini ve davranışları şekillendireceğini vurgular.
- Çocuklar oynamaktan, gençler işlemekten, ihtiyarlar da söylemekten yorulmaz: Çocuklar yalnızca oyundan ve eğlenceden hoşlanır, gençler türlü işlerle vakit geçirir, yaşlılar ise ellerinden fazla bir şey gelmediği için devamlı söylenir ve yakınırlar.
- Delikanlının gönlü tez olur: İnsan gençliğinde daha çok arzu ve istekli olduğu için gayretli de olur.
- Gitti gelmez gençlik, geldi gitmez ihtiyarlık: En güzel çağ olan gençlik yılları tekrar elde edilemeyeceği gibi, yaşamak için ihtiyarlığın zorluklarına da katlanmak zorundayız.
- Güzelim diye mağrur olma, tez geçer vakti şebab: Gençlik ve güzellik zaman geçtikçe azalır ve yok olur (şebab: gençlik).
- Hayatın kıymeti bir gençlikte bir de ihtiyarlıkta bilinmez: Hayatın değerinin genellikle gençlikte anlaşılmadığını ve kıymetinin bilinmediğini, yaşlılıkta ancak fark edildiğini; fakat bu seferde yaşamın tatsız ve sıkıntılı olacağı için yine kıymetinin bilinmeyeceğini ifade eder.
- İhtiyar deme, genç deme, evde kadın bulunsun; arpa deme, darı deme, evde unun bulunsun; çalı deme, çırpı deme, evde odun bulunsun: İnsanın bazı temel ihtiyaçları vardır. Evi çekip çeviren bir kadın, bir lokma ekmek için un ve ısınmak için odun bulunan evin önemli ihtiyaçları gerçekleşmiş ve karşılanmış demektir.
- İhtiyarı gençleştiren paradır: Zenginlik insana ihtiyarlığında da güçlü bir yaşam sağlar.
- İhtiyarlık dünü, gençlik yarını özler: Gençler gelecek planları kurarak, yaşlılar ise gençlik yıllarının özlemiyle yaşarlar.
- İnsan gençliğinde ihtiyarlığı, sağlığında hastalığı düşünmeli: Kişinin gelecekte karşılaşabileceği zorlukları önceden hesaplayarak bugünden tedbir alması gerektiğini ifade eder. Gençlik ve sağlık gibi geçici nimetlerin değerini bilmek ve bunları geleceğe yönelik akıllıca kullanmak önemlidir.
- Ölüm, genç koca demez: Ölüm insanın yaşlılığına gençliğine bakmaz, çocuk yaşta bile insanın başına gelebilir.
Soru/Yorum Formu
»