Gelmek ne demektir? Gelmek ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
  1. Konuşana göre uzak bir yerden daha yakın bir yere ya da kendi bulunduğu yere varmak: Ankara'dan İstanbul'a gelmek.
  2. Bir yerden kalkıp konuşan ya da kendisiyle konuşulan kimsenin yanına varmak: Akşam bize geldiler.
  3. (Bir şey) Çıkmak, getirilmek, gönderilmek: Kakao Afrika'dan geliyor.
  4. Olmak, dokunmak: Bilgisizlikten kimseye yarar gelmez, okumaktan da kimseye zarar gelmez.
  5. Kazanılmak, sağlanılmak: Bu işten gelse gelse günde bin lira gelir.
  6. Türemek: Adın nereden geliyor?
  7. Çıkıp akmak: Ağzından kan geldi.
  8. Düşmek, rasgelmek: Karşıya ışık gelmiyor.
  9. Görünmek, sanılmak: Anlattıkları masal gibi geliyor.
  10. Uymak, uygun düşmek: Ona yüz vermeye gelmez. Böylesi, işime gelmez.
  11. Yetişmek, erişmek: Boyu omuzuma geliyor.
  12. Etkide bulunmak: İlaçlar iyi gelmedi. Bu toz yaraya iyi geldi.
  13. Varmak: Yol ayrımına geldik.
  14. Dayanmak, katlanmak: Bu kadar sıkıntıya gelemem.
  15. Ele almak: Şimdi sizin isteğinize gelelim.
  16. (Bir şeyi) Etmezken sonradan etmek: İnsafa geldi. Dediğime geldi. Merhamete geldi.
  17. Görünmek, ortaya çıkmak: Bana bir merak geldi. Ona şüphe geldi.
  18. Mal olmak: Çoraplar bana bedavaya geldi.
  19. (Dilbilgisinde) Katılmak: Virgülden sonra "ve" gelir mi?
  20. (Konuşana) Bir yere giderken arkadaşlık etmek: Köşeye kadar benimle gelsene.
  21. Çatmak, başlamak: Günü geldi. Borcun vadesi geldi. Kış geldi.
  22. Gereksinme anlatan deyimler kurmaya yarar: Uykusu gelmek. Çişi gelmek. Gülesi gelmek.
  23. Sürerlik eylemi yapmaya yarar: Alışagelmek. Yapılagelmek.
  24. Yapmacık anlatan deyimler yapmaya yarar: Duymamazlıktan gelmek.
  25. Yönelme durumundaki kimi sözcüklerin arkasına getirilerek bileşik eylem yapar: Akla gelmek. Meydana gelmek. Aşka gelmek. Yola gelmek. Hatıra gelmek. Dünyaya gelmek.
  26. Gelmek eyleminin olumlu buyruk kipi, kimi durumlarda öğüt anlatır: Gel, şu işi bitiriverelim.
  27. Aynı biçim (gel, gelsin) bazı durumlarda "elindeyse" anlamında da kullanılır: Sen gel de, bu işin içinden çık.
  28. Olmak, -e uğramak: Haciz gelmek. Felç gelmek.
  29. Varlığını sürdürmek, aktarılmış olmak: Folklor ürünleri, yüzlerce yıldan geçip bize gelmiştir.


  • Gel de: "Elinde ise" anlamında kullanılan bir söz: Sen gel de, bu kalbe: «kilit vur!..» de. (G. Samanoğlu)
  • Gelip geçici: Sürekli olmayan: Bu dünya gelip geçici.
  • ...e gelince:
    1. "Söz konusu olunca", "sıra geldikçe" anlamına gelip, bir konu bittikten sonra sözü başka konuya geçirmeye yarar: Sana gelince, sen biraz daha çalışırsan derslerinde başarılı olabilirsin.
    2. Ayrılık gösteren bir düşünceye ya da davranışa geçildiğini anlatır: Bize gelince, bu fikirlere kesinlikle katılmıyoruz.


Gelmek ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "gelmek" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Gel keyfim gel: (deyiminin anlamı) Yer, iş ve durumdan çok memnun olmayı -kimi kez alaylı bir yolla- anlatan söz: Ayran elden, su gölden, gel keyfim gel! (İ. İlhan)
  • Gel zaman, git zaman: Aradan uzunca bir zaman geçtikten sonra: Gel zaman git zaman çocuklar büyümüşler. (İlgili cümle kaynağı: M. H. Yavuz)
  • Geleceği varsa, göreceği de var: Yiğitlik taslayıp kötülük yapmak için gelirse, bunun karşılığını elbette görecektir: İyilik için gelmiş ise hoş geldi, safa geldi. Yok, eğer kötü niyetle geliyorsa geleceği varsa göreceği de var! (A. Zeynep)
  • Gelip çatmak: (Belli bir zaman ya da o zamanla ilgili durum) İyice yaklaşmak, kaçınılmaz olmak: Zaman yine su gibi aktı ve ayrılık saati gelip çattı. (S. Koç)
  • Gelirse hane boş, gelmezse daha hoş: "Gelirse buyur etmezlik yapmam, geri çevirmem ama gelmezse daha çok memnun olurum" anlamında gelmesi istenmeyen veya hoşlanılmayan kimseler için söylenir.
  • Gelmiş geçmiş: Bugüne kadar bilinen: Gelmiş geçmiş en büyük müzik ustası.
  • Gelsin... Gitsin...: Yalnız sözü edilenle vakit geçiriliyor, başka iş görüldüğü yok: Gelsin çaylar, gitsin kahveler, işe güce baktığı mı var?
  • Gelen ağam, giden paşam: Başa kim gelirse gelsin, işimize bakalım, yolumuza gidelim: "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın", "gelen ağam giden paşam" onların esas felsefesi! (S. Sürmen)
  • Gelen giden?: "Uğrayan kimse var mı, arayan soran var mı?" anlamında kullanılır.
  • Gelen giden: Bir yere gelenler, uğrayanlar; bir yeri gezenler, bir yerden gelip geçenler: Gelenimiz gidenimiz çoktur.
  • Gelene ağam, gidene paşam demek: Görevden ayrılanla göreve yeni gelen yöneticiye karşı çıkarcı tutumunu hiç değiştirmeden sürdürmek, güçlüye boyun eğmek: Mademki gemisini kurtaran kaptandı ve gemiyi kurtarmak için gelene ağam, gidene paşam denmesi gerekiyordu, o da bunun alasını yapardı. (H. Dönmez)
  • Gelgelelim: Fakat, ama, ancak, şu var ki, ne var ki, ne çare ki: Gelgelelim, işler her zaman umduğumuz gibi yürümüyor. Çalışkan, zeki, gelgelelim yaramaz.


Gelmek ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "gel" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Gel demesi kolay ama git demesi güçtür: (atasözünün anlamı) Bir kimseyi işe almak, konuk çağırmak, git demekten kolaydır; bu nedenle bir kimseye gel demeden önce düşünmek gerekir.
  • Gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme: Çağrıldığın yere gitmekten çekinme; gelme dedikleri yereyse gitme; gidersen iyi karşılanmazsın.
  • Geldik yüze, çıktık düze: Kasımın yüzüncü günü (Şubatın on beşi) gelince kışın en zorlu günleri geride kalmış olur.
  • Gelen geçer, konan göçer: Kimse, dünyada ya da bulunduğu yerde sonsuza dek kalıcı değildir: Gelen geçer, konan göçer, / Nasip oldukça yer içer / Ecel ömre kefen biçer, / Anadur ölümün zinhar (Yunus Emre)
  • Gelen gidene rahmet okutur: Beğenilmeyen, bir an önce işbaşından ayrılması beklenen kişinin yerine, onu aratacak daha anlayışsız biri gelirse, giden anılmaya başlanır.
  • Gelen gideri aratır: İşbaşına bulunduğu sırada gitmesi istenen yöneticinin yerine onu bile aratacak daha kötü biri gelirse oradakiler gideni arar duruma düşerler: "Gelen gideni aratır, derler. Yokluğunu hep hissedeceğim" dedi içlerinden en yaşlı olanı. (Y. Özbek)
  • Gelene git denilmez:
    1. Bir konuktan ev sahibine bıkkınlık gelse bile, bunu ona sezdirmemek gerekir: Gelene git gidene kal denilmez. Gelene hoş geldin, gidene uğurlar olsun. Geleni ağırla, gideni uğurla. (E. K. Eyüboğlu)
    2. Kendiliğinden gelen güzel bir şeyi kabul etmemek olmaz.