- Bir yandan girip öte yandan çıkmak: Boru bu delikten geçer. İplik iğneden geçti. Haddeden geçmek.
- Üstünde ya da içinde gidip arkada bırakmak: Köprüden geçmek. Tünelden geçmek.
- (Bir yere giderken) Yolu düşmek: Buralardan geçiyordum, size uğradım.
- (Bir duruma) Uğramak, konu olmak: Denetimden geçmek. Sıra dayağından geçmek.
- Bırakmak, vazgeçmek: Ne anadan geçerim, ne babadan!
- Bir şeyi artık yapma durumunda olmamak: Bizden geçti evlat, umudumuz sizde.
- Bulaşmak, sirayet etmek: Gribin bana da geçti.
- Herhangi bir durum, soyaçekim yoluyla birinde görünmek: Bu huylar sana kimden geçti anlamıyorum.
- Yer değiştirmek, yerini bırakıp başka yer almak: Siz şöyle geçin. Biz karşıya geçelim.
- (İçine) İşlemek, nüfuz etmek: Güneş beynime geçti.
- Etkisi olmak: Burada senin sözün geçmez.
- Üstüne görev almak: Başa geçmek. Yönetime geçmek.
- Geride bırakmak, aşmak: Bizim at öne geçti. Boyu benimkini geçti.
- Tükenmek, sona ermek, bitmek: Saatler bir türlü geçmiyor. Ömrümüz yolda geçti.
- Aşmak, katetmek: Yemek saati geçti. Seninki terbiyesizliği de geçti.
- Söylemeden ya da bitirmeden atlamak: Bu konuyu geçelim. Bu soruyu geçelim.
- Bir müzik parçasını öğrenmek, çalmak ya da söylemek: Şimdi de parçayı beraber geçelim.
- Birinden meşk etmek: Bu parçayı kimden geçtiniz?
- Sona ermek, artık kalmamak: Sıkıntı geçti. Tehlike geçti. Kış geçti.
- Yazılmak: Tarihe geçmek. Sözlüğe geçmek.
- Sürümü olmak, yürürlükte bulunmak, geçerli olmak: Parası geçmek. Hükmü geçmek.
- Konuşulmak, söylenmek, konuşma konusu olmak: Adı geçmek. Sözü geçmek.
- Okulda, sınavda başarı göstermek: Bu yıl oğlan sınıfını geçti. Bu sınav kağıdı geçmez.
- Yaşlanmış ya da fazla olgunlaşmış olmak: Karpuzlar geçmiş!
- İşin içinden çıkmak: Bilmiyorum, görmedim deyip geçti.
- (argo) Kimi sözcüklerle bileşik eylem yapar: Dalga geçmek. Matrak geçmek.
- Yermek, çekiştirmek: Beni sana geçmişler / Vallahi ben demedim (Halk Türküsü)
Geçmek ile ilgili birleşik kelime ve fiiller
- Geç! (geç efendim!): "Kulak asma, önem verme" gibi bir anlamda kullanılır: Gelen her çileye "geç bunları" diyen bir yüreğin varsa öp derdinin üzerine koy. (V. Sağıroğlu)
- Geçiniz:
- "Bu söylediklerini kabul etmiyorum, daha mantıklı şeyler söyleyin" anlamında söylenir: Geçiniz efendim. Eskiden öyleydi... (T. Akıncı)
- Yarışmalarda sorulan soru o an bilinemediğinden sonraki soruya geçmek için söylenir.
- Geçtim olsun: Vazgeçtim, kalsın: – Oğlum, benim güzel oğlum; geçtim olsun serdarlığın ekmeğinden!.. Bana sen kal, yeter! (N. F. Kısakürek)
Geçmek ile ilgili atasözü ve deyimler
İçinde "geçmek" sözcüğü geçen deyim, atasözleri ve açıklamaları:
- Geçti Bor'un (Bolu'nun) pazarı sür eşeğini Niğde'ye: Bu işin üzerinde durma zamanı geçti, fırsat kaçtı, artık iş işten geçti: Başta kavak yelleri estiği günler hani? Umduğumuz neşeler, şerefler, ünler hani? Beklenilen alaylı, şanlı düğünler hani? Servi gibi ümitler döndü birer iğdeye, Geçti Bor'un Pazarı sür eşeği Niğde'ye.
- (Birinin) Geçtiği yoldan geçmek: Daha önce aynı olayları yaşamış olmak, deneyimli olmak: Elbette ki benim hikâyem de ustaların geçtiği yoldan geçti. (N. Tosun)
- Geçme namert köprüsünden, ko aparsın su seni [Geçme namert köprüsünden, koy aparsın (bırak alsın) sel seni]: Namerde karşı minnet altında kalmaktansa sıkıntıya katlanmak daha uygun yoldur: Askerde teğmenimin bir sözü vardı: "Geçme namert köprüsünden ko götürsün sel seni, yatma tilki gölgesinde ko yesin aslan seni. ... demek ki şeherde "hep aslanı tilkiye boğduruyo namert insanlar" diye düşünüyordu. (İlgili cümle kaynağı: A. Yıldız)
Soru/Yorum Formu