Elma ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Üzerinde tek bir yaprağı olan parlak kırmızı elma
Elma

Elma ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "elma" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Elma gibi: Kırmızı (yanak): Elma gibi çıkık yanakları olan, kırmızı yüzlü asker ne yapacağını şaşırıp kalmıştı. (D. Karakurt)
  • Elma yanak: Kırmızı yanak: Karşıdan geliyor bir güzel, / Oldum ona meftun, / Elma yanak, / Kiraz dudak, / Kalem kaş, / Gözler ahu. / Masaldır bunun adı, / Söylemekle çıkar tadı. (N. A. Özalp)
  • Elmanın yarısı o, yarısı bu: (deyiminin anlamı) Birbirine çok benzeyen kimseler için kullanılır: Sanki elmanın yarısı o yarısı ben. O kadar benziyormuş bana. (İlgili cümle kaynağı: H. R. Gürpınar)
  • Çürük elma:
    1. Karaktersiz, yalancı, sahtekar kimse: Gidenler çürük elmalardı, ayıklandılar. Sağlamların çürümesini engellediler. (N. Doymuş)
    2. Bozuk kalitesiz iş.


Elma ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "elma" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Elma ağacı armut vermez: Herkesin ve her şeyin kendine has bir niteliği veya kapasitesi olduğunu ve bu yüzden herkesin veya her şeyin aynı sonucu veremeyeceğini anlatır.
  • Elma da alma da demesini biliriz*: "Şartlara ve yerine göre uygun davranırız" anlamında kullanılan bir atasözü: Biz elma demesini de, alma demesini de biliriz. / Kârın da zararın da topunu görmüşüz. / Biz küçüğe sevgiyi, büyüğe saygıyı, / Değersize yergiyi hak edene övgüyü, / İnsan olan insana sıcak duyguyu, / Vermesini de almasını da bilmişiz... (S. Ak)
  • Elmanın dibi göl, armudun dibi yol (olmalı)*: (atasözünün anlamı)
    1. Elma ağacı sulak yerde, armut ağacı ulaşılabilecek yerde olmalı.
    2. Her kişi ve olay özelliğine göre ayrı bir davranış gerektirir.
  • Elmanın okkası bin kuruşa ise yine soy, armudun bini bir paraya ise yine soyma (Bir elma bin akçaya, soy; bin armut bir akçaya, soyma): Elmayı soyarak yemeli, çünkü kabuğunun hazmı güçtür. Armudu soymaya gerek yoktur.
  • Elmayı çayıra, armudu bayıra*: Elma fidanını düz ve sulak yere, armut fidanını bayıra, su tutmayan yere dikmeli.
  • Elmayı havaya (göğe at), düşünceye kadar Allah kerim: Bir işte başarılı bir sonuç için iyi bir başlangıç ve planlama esastır; sonrasında ise sonuçların ne olacağını beklemek ve Allahü Teala'ya güvenmek gerekir.
  • Elmayı soy da ye, armudu say da ye*:
    1. Elma kabuğu soyularak yenmeli, armut ise çok yenmemelidir.
    2. Her işi yoluna, yöntemine göre yapmak gerekir.
  • Al elmaya taş atan çok olur*: Değerli kimselere çatarak, onlara saldırarak bundan ün ve çıkar sağlamayı amaçlayan insanlar az değildir.
  • Daldaki elmaya kırk kişi taş atar, kısmet kiminse onun olur: İnsanlar ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, kazanacak şanslı ve bahtlı olandır.
  • Hatır alma bir elma: Bir kimseye karşı sevgimizi göstermek için sunduğumuz armağanın değeri pahalı olmasında değil, duygumuzu taşımasındadır.
  • Sabah aç karnına elma, bir daha ilaç alma: Elmanın sağlık üzerindeki olumlu etkilerini vurgular, sağlıklı bir yaşam için dengeli ve doğal beslenmenin önemini ifade eder.
  • Yarım elma, gönül alma*: Armağan küçük de olsa, gönül almaya yarar: Dayı kimseleri unutmamış, yarım elma gönül alma diyerek ufak da olsa herkese bir şeyler getirmişti. (Z. Aygül)
  • Yâr beni ansın bir çürük elma ile: Sevdiklerimizin küçük, belki değersiz gibi görünen hediyeleriyle bile bizi anmaları durumunda bu durumu büyük bir mutluluk olarak değerlendirmeyi ifade eder. Kıymetli hediyeler yerine, küçük ve basit şeylerle bile hatırlanmak veya düşünülmek, sevdiklerimizin bize olan değerini gösterir.
( 0 soru/yorum )