Dizgin nedir ne demektir? Dizgin ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Dizgin takılmış bir at
Dizginlenmiş at
Dizgin, at veya başka binek hayvanlarını yönlendirmek ve kontrol etmek için kullanılan, gemin uçlarına bağlı olan kayışlardır. Binici, dizginleri çekerek veya gevşeterek hayvanın hareketlerini kontrol eder; böylece hayvanın hızını artırabilir, yavaşlatabilir, yön değiştirebilir veya durdurabilir. Genellikle deriden veya sağlam dokuma malzemelerden yapılan dizginler, binicinin elleriyle doğrudan temasta olduğundan at ile binici arasında önemli bir iletişim aracı olarak görev yapar. Dizginler, atın itaatini ve yön bulma becerisini geliştiren önemli bir binicilik ekipmanıdır.


Dizgin ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "dizgin" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Dizgin boşaltmak: Atı hızlı bir biçimde sürmek: Yorgun yolcu atını mahmuzladı. Üç Kayalara doğru dizgin boşalttı. Biraz sonra tepenin eteğine sarmıştı. (H. N. Atsız)
  • Dizgin vurmak:
    1. Ata dizgin takmak: Subay önümde atına dizgin vurdu.
    2. (mecazi) Önlemek, engellemek: Emperyalizmin ihtirasına dizgin vurdu. (S. Amin)
  • Dizgine gelmek: Düzelmek, belli bir disipline ve sisteme girmek: Dizgine geldi Çin Ejderi, onu kendi amaçlarımıza koştuk. (G. D. Kalyoncu)
  • Dizginine çarpmak: Yanlış yolda olan bir kimseyi doğru yola yöneltmek için sert sözlerle uyarmak: Düşman saflarına aslanlar gibi boşanıp, gurur merkebine binerek gelen Cehennem ehlinin dizginine çarptı. (Sarı Mehmet Paşa)
  • Dizginini çekmek:
    1. (Atı) Durdurmak: Atın dizginini çekti. At uysalca emre uydu ve durdu. (Y. Yalçın)
    2. (mecazi) Aşırı davranışlarına engel olmak: Kanatlı at misali yayılan açık seslerin dizginini çekti. (A. Morkoç)
  • Dizginini kısmak: Birinin başıboş gidişine, aşırı davranışlarına engel olmak, üzerindeki baskıyı artırmak: Bu çocuk iyice ele avuca sığmaz oldu. Dizginini kısmak lâzım. (H. F. Gözler)
  • Dizginleri ele almak: İşi yönetmeyi tümüyle kendi eline almak ya da geçirmek: Oğlunun müesseseyi yürütemeyeceğini anlayan baba, yeniden dizginleri ele almaya mecbur kaldı. (İlgili cümle kaynağı: N. Muallimoğlu)
  • Dizginleri ele vermek: Başkasının yönetimini kabullenmek: Dirilerin dizginleri niçin ölülerin eline verilmiştir? (Z. Gökalp)
  • Dizginleri elinde tutmak: Yönetim, idare ve kontrol gücüne, bu gücün başkasının eline geçmesine izin vermeksizin sâhip olmak: Diplomasiyi paşalara bırakmıyor, bütün dizginleri elinde tutuyordu. (F. M. Emecen)
  • Dizginleri gevşetmek: Birinin veya binek hayvanının üzerindeki baskı ve kontrolü azaltmak: Dizginleri iyice gevşetmiş ve âdeta kendini atının sezgilerine bırakmıştı (Y. R. Efe). Zor günler geçinde dizginleri gevşetmeye karar vermişti.
  • Dizginleri koparmak: Her türlü bağ ve baskıdan kurtulmak: Dizginleri koparmış bir öfkeyle onlara yaklaşmaktaydı. (M. R. Serşar)
  • Dizginleri salıvermek: Önceki sıkı tutumundan vazgeçip başıboş bırakmak: Güçlü, buyurucu eli bu gücünü yitirdi, dizginleri salıverdi. (E. Pelin)
  • Doludizgin gitmek:
    1. Son hızla koşmak: Esrarengiz adam da atını büyük bir azimle kamçılıyor ve Anadolu bozkırlarında doludizgin gidiyordu. (Y. R. Efe)
    2. (mecazi) Kendini kaptırıp sürüklenmek: Düşlerinin son sınırına dek doludizgin gider... (H. Dizdaroğlu)


Dizgin ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "dizgin" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Akıl bir attır, dizgini arifin elinde gerek: Akıl ve bilgeliğin önemli olduğunu, ancak bu gücün doğru şekilde kullanılabilmesi için bilge bir rehberliğin gerekliliğini anlatır.
  • At bir dizginde, öküz bir çizide belli olur: Bir kişinin iş ve becerilerinin, iş başına geçer geçmez hemen ortaya çıkacağını ifade eder. Tıpkı atın dizginle kontrol edilebilmesi ve öküzün toprak işleme gücüyle anlaşılabilmesi gibi, insanların yetenekleri de ancak görevde olduklarında belirginleşir (çizi: Saban demirinin toprakta bıraktığı iz).
  • Beleş (bahşiş) atın dişine (dizginine) bakılmaz*: Bedava gelen şeyde kusur aranmaz, iyi mi kötü mü olduğuna bakılmaz, hemen olduğu gibi kabul edilir.
  • Ersiz avrat, dizginsiz at gibidir: Kadının eşi olmadan toplumsal yaşamda zorlanabileceği ve denetim ihtiyacını vurgular. Dizginsiz atın kontrolsüz hareket etmesi gibi, yalnız kadının da zorluklarla baş etmede destek veya yönlendirici birine ihtiyaç duyabileceği anlamına gelir.
  • Gemsiz ata, dizgin olmaz: Bir şeyin gerektiği gibi işlemesi için gerekli olan sıralı temel bileşenlerin veya niteliklerin eksikliğini vurgular.
  • Yürük at dizgin istemez: Çalışkan, becerikli ve dürüst kişiye daha iyi çalışması için baskı yapmaya gerek yoktur. Çünkü o işini daima özveriyle ve en iyi şekilde yapmaya çalışır (yürük: Hızlı giden).
( 0 soru/yorum )