Din ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 1

Din ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "din" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Dinden imandan çıkmak: (deyiminin anlamı) Ne yaptığını, ne söylediğini bilmeyecek kadar öfkelenmek: Etin yeni fiyatını öğrenince, dinden imandan çıktı (M. Semih). "Ya Niyazi, adamı dinden imandan çıkarma iç çayını. Zaten canım burnumda." (E. Öztürk)
  • Dinden imandan olmak: Dini inancını kaybetmek, dini inançla ters düşen şeyler yapmak: Kimimiz dinden imandan oldu. Kimimiz Avrupalıya özendi. Namus dediğimiz şey nereye kayboldu? Ahlâksızlık çoğaldı bereket kayboldu... (A. B. Baloğlu)
  • Dine davet etmek: Bir dini kabul etmeye çağırmak: Firavuna gitti onları hak dine davet etti. (C. Çekiç)
  • Dini bir uğruna (Din-i mübîn uğruna): Müslümanlık davası uğruna: Aramızdaki geçimsizlikleri unutacağız. Dini bir uğruna yapışarak bize Yunan değil yedi kral dayanamaz (K. Kahraman). Ey dini mübin uğruna canından geçen yiğitlerin serdarı! Ey göğsünde imanı coşan, Peygamber bayrağını Anadolu içlerinde dalgalandırmaya koşan, ey Allah huzurunda âciz, küffar önünde heybetli Sultanım! (Y. Bahadıroğlu)
  • Dini bütün (olmak): Dinine çok bağlı (olmak): Düzmeci değildi, dini bütündü. Allah'ın adını eksik etmezdi dilinden... (R. Enis)
  • Dini gibi bilmek: Çok iyi bilmek: Camgöz dümbüğünün eve boşuna gittiğini ya da hiç gitmeden şurada iki dolanıp geleceğini dini gibi biliyordu. (K. Tahir)
  • Dini imanı para: Tek düşüncesi para olan (kimse): Paradan başka söz etmiyordu. Dini imanı paraydı. (Ç. Yiğenoğlu)
  • Dini yiyip, imanı sırtına (arkasına) atmış: Her kötülüğü yapabilecek yaratılışta olan (kimse).
  • Dinim hakkı için (aşkına): "Dinimi tanık tutarım" anlamına büyük bir ant: Görmedim Mustafa Usta, dinim hakkı için görmedim.
  • Dinince dinlensin: Müslüman olmayan bir ölü için Allah’tan merhamet dileme sözü: Kendisine şükran borcum vardır, kendisi Yahudi idi, dinince dinlensin. (M. Ayaşlı)
  • Dinine yandığım: (teklifsiz konuşmada) Bir şeye karşı duyulan hasret ve esefi ifade eden sitem ve serzeniş sözü: Şansın güzel olacak dinine yandığım, şansın (Kolektif). Dinine yandığım gençliği, ne çabuk da gelmiş geçmişti (K. Bilbaşar).
  • Gizli din taşımak: Göründüğünden farklı bir din veya inanç sahibi olmak: Burada bir Ermeni papaz vardı, herkes onun için gizli din taşıyor, derdi. Öldüğü vakit odasından bir tespih ile bir seccade çıkmış. (M. Ş. Esendal)


Din ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "din" sözcüğü geçen ya da o anlamda kullanılan atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Din olan yerde kin olmaz: Din, insanlara sevgi, hoşgörü, merhamet ve barış öğütler. Gerçek din inancının ve manevi değerlerin bulunduğu yerde, kin, nefret ve düşmanlığın barınamayacağını ifade eder.
  • Din yıkılmazsa düşman yıkılmaz: İnancı kuvvetli ve manevi değerlerine bağlı olan insanların veya toplulukların, karşılaştıkları zorluklar ve düşmanlar karşısında daha dayanıklı ve dirençli olacaklarını ifade eder.
  • Dini dinara satmak olmaz: Gerçek dindar kişiler menfaatler, para ve maddiyat karşılığında inançlarından vazgeçmez.
  • Dininden döner, dediğinden dönmez: İnsanların inatçılıklarının ve sözlerinde diretme eğilimlerinin, bazen inanç değişikliklerinden bile daha güçlü olduğunu vurgular.
  • Dinini pula satan dinden de olur puldan da: Çıkarı için din ve ahlâk kurallarını hiçe sayan kişi inancını kaybettiği gibi yaptığı işten de kazanç sağlayamaz.
  • Dinsiz ile konuşanın eli kılıçta gerek: Dine saygısızlık eden kişilere karşı sert ve kesin bir tavır alınması gerektiğini vurgular.
  • Dinsizin hakkından imansız gelir*: (atasözünün anlamı) Kötü kişiyle, kendinden daha kötü bir kimse başa çıkabilir.
  • Dinsizin içinde din artmaz, müflisin içinde mal artmaz: Dini inancı olmayan bir kişinin içsel olarak manevi değerleri gelişmez, aynı şekilde iflas etmiş ve mali açıdan zor durumda olan bir kişinin de kolayca mal varlığı artmaz.
  • Acı (kötü) söz insanı (adamı) dininden, tatlı söz yılanı ininden (deliğinden) çıkarır*: Kötü sözler insanları kızdırır, kötü davranışlara sürükler, iyi ve güzel sözlerse en olmayacak kişileri bile yola getirir.
  • Dünyada bir iki dinliden, bir de iki donludan korkmalı: Dini inançlarını terk eden veya sadakatsiz davranan iki yüzlü insanlardan her türlü kötülüğün beklenebileceğini ifade eder.
  • Gelinin dini yok, kaynananın imanı: Gelin ve kaynananın çoğu zaman birbirine zıt düştüklerini ve birbirlerinin düşüncelerini, isteklerini kabul etmediklerini ifade eder.
  • Irzının kadrini bilmeyen dinini bilmez: Bir kişinin kendi onurunu, namusunu ve ahlaki değerlerini korumayı bilmezse, dini inançlarına da gereken önemi veremeyeceğini ifade eder.
  • İki kıblesi olanda din olmaz: İki kıbleye yönelmek, kişinin kararsızlığına ve sadakatsizliğine işaret eder. Bu atasözü, dini inançların samimi ve dürüst bir şekilde yaşanması gerektiğini, aksi halde gerçek bir iman ve ahlak sahibi olunamayacağını vurgular.
  • İki kişi dinden olursa bir kişi candan olur*: İki kişi yalan yere yemin edip dinden çıkarak bir kimsenin cinayet işlediğine tanıklık ederlerse o kimse asılır.
  • İnsaf dinin yarısıdır: Merhamet ve dini inançlar insanları iyi yola sevk eder. İnançları olan bir insan merhametsiz olamaz.
  • İnsafı olmayanın imanı da olmaz: İnançsız, imansız kimselerin acıma ve merhamet duygulan da yoktur.
  • İslam'ın şartı beş, altıncısı insaf demişler: İmanı ve inancı olan kimse merhametli ve bağışlayıcı olur.
  • Kardeş, din kardeşidir: Gerçek kardeşliğin aynı dini inançları paylaşan insanlar arasında olduğunu, dini inançların insanları bir araya getiren, birleştiren güçlü bir bağ olduğunu vurgular.
  • Kaynana dinsiz, gelin dilsiz olur: Kaynanalar bazen sert, eleştirel veya baskıcı olabilirken, gelinler ise genellikle bu duruma karşı sessiz kalarak çatışmadan kaçınmayı tercih ederler.
  • Kötü söz insanı dininden çıkarır*: Kötü ve olumsuz sözlerin kişinin inancını ve ahlaki değerlerini zedeleyebileceğini ifade eder.
  • Merhamet imandan gelir: Bağışlayıcı ve hoşgörülü olmanın dini bir gereklilik olduğunu, gerçek merhametin güçlü bir inançtan kaynaklandığını ifade eder. Gerçek iman sahibi olan kişiler, başkalarına karşı merhametli ve şefkatli olurlar.
  • Namusu akıl, dini nakil muhafaza eder: Bir kişinin onuru ve ahlaki değerlerini koruyabilmesi için aklını kullanması gerektiğini, dini inançlarını ise aktarım yoluyla (nakil) sürdürebileceğini ifade eder.
  • Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder*: İşinin tam ehli olmayanların, kendilerinden yardım bekleyenlere yardımları şöyle dursun, büyük zararları dokunur.
  • Yalan ile iman bir yerde durmaz: Yalan söylemek din ve ahlâk kurallarıyla bağdaşmaz; bu yüzden yalanla iş yürüten dürüst ve namuslu sayılmaz.
  • Zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar: Zorbalığın hüküm sürdüğü yerde din kuralları, kanun emirleri yürümez.

Soru ve Yorumlar: 1


Anonim:
ilginçşçççç birşeyyyyyyyyy yaniiiiii
19/10/11 17:17