İnşaat demiri
(denizcilik) Hareket etmeyen gemilerin dalgalara, akıntılara kapılarak yer değiştirmemesi için deniz dibine salınan, zincirle gemiye bağlı, ucu çengelli, ağır demir araç, çapa: Gemi demir atmıştı; sakin sakin soluyan denizin bağrında belli belirsiz alçalıp yükseliyordu. (R. Fiş)Gemi demiri - Bazı şeylerin demirden yapılmış parçası: Pencere demiri. Kapı demiri.
- Demirden yapılmış: Demir parmaklık.
- Ayakkabı topuğuna ve burnuna aşınmayı önlemek üzere çakılan, özel olarak yapılmış maden parçası, nalça: Ayakkabının demiri aşınmış.
Demir ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "demir" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Demir almak:
- (denizcilik) Gemi yola çıkmak için çapasını denizden çekmek, gitmeye hazırlanmak: Limandan meçhule giden bir gemi demir aldı. (M. E. Şencan)
- (mecazi) Uzunca süre bulunduğu bir yerden uzaklaşmak üzere ayrılmak: Tükenmeyen ayrılık sancıları. Zamanla demir aldı gönlümün yolcuları... (E. Şamur)
- Demir atmak:
- (denizcilik) Gemi çapasını denize salmak: Türk Donanması'na ait gemiler, Napoli'nin batısındaki Puzzuoli Limanı'na girdi ve demir attı. (T. Güler)
- (Bir kimse) Bir yerde uzun süre kalmak: Geldiği günden beri bu eve demir attı, gitmek bilmiyor. (B. Işık)
- Demir çarık, demir asa: Gidilecek yolun demir çarık ve demir asa gerektirecek kadar uzun ve meşakkatli olduğunu anlatmak için kullanılır: Oğlan, demir çarık demir asa düşer yollara... Gece demez, gündüz demez aşılmaz dağlardan, geçilmez sulardan geçerek dokuz dağın arkasındaki perili köşke varır. (F. Alsaç)
- Demir don: Zırh: Merkezde demir donlu on iki bin Yeniçeri çelikten duvar örmüşlerdi. (Ş. Altın)
- Demir gibi:
- Pek sağlam, eğilmez, katı, sert: Beni, her delikten bir yılan sokmada. Ne de taş gibi bir canım, ne de demir gibi bir yüreğim varmış. Yoksa bu dertle çoktan erir, kan kesilirdim. (Mevlana Celaleddin Rumi)
- Çok kuvvetli, çok güçlü: Korku bir zamanlar ondan korkardı... Demir gibi bileği, çelik gibi yüreği vardı. (E. Sarı)
- Demir leblebi: (deyiminin anlamı)
- Başarılması çok zor olan iş: İsmail Hakkı İzmirli merhumun "Yeni İlm-i Kelâm" isimli eserinden takip ederdi. Adı geçen eserin dili, esasında Türkçe idi. Fakat bir demir leblebiydi. Onun Türkçesinin altından ancak, eser müellifinin en kıymetli talebesi Celâl Hoca çıkabilirdi. (İ. Karaçam)
- Başa çıkılması, alt edilmesi güç kimse: Öyle ya, adıyla sanıyla Arap Abdullah'a posta koymuştu. O bir demir leblebiydi ki öyle yenilir yutulur şey sayılamazdı. (İ. Pala)
- Demir taramak: (denizcilik) Gemi rüzgar veya akıntı yüzünden çapasını sürümek: Kanalda demirli beş altı geminin tümü demir tarıyor, kontrolsüz sürükleniyordu. (A. Kıyat)
- Demir üzerinde: (denizcilik) Demirleyip bir yerde yatmakta olan gemilerin duruş ve yatışlarına verilen addır: Rüzgarın da etkisiyle gemi demir üzerinde sancağa dönmeye başlar. (A. Anıker)
- Demire vurmak: (Birini) Demir zincir ile bağlamak, prangaya vurmak: ... reislerini Cezayir'e götürüp demire vurdular. İki sene demirbent kaldı. (A. Z. Ilter)
- Yer bakır gök demir kesilmek: Tamamen tükenmek, bitmek, yoksul duruma düşmek: Dallar meyvesiz, ekinler başaksız kalmış; otlar kurumuştu. Adeta yer bakır, gök demir kesilmişti. (M. Uslu)
- Yer demir, gök bakır: Hiçbir yardım görme olanağı ve umudu kalmayan durum: Yaşar Kemal'in "yer demir gök bakır" dediği günler eskidendi, şimdi "yer arsız gök acımasız"dı. (Ç. Babacan)
Demir ile ilgili atasözleri ve anlamları
Demir |
( * yaygın bilinen )
- Demir ıslanmaz, deli uslanmaz*: Her nesnenin, her kişinin değiştirilemeyen bir niteliği vardır.
- Demir kızgın iken dövülür: Bir işi yapmak için en uygun zamanı beklemek gerekir.
- Demir nemden, insan gamdan çürür*: (atasözünün anlamı) Demir nemden dolayı nasıl paslanır, çürürse, insanda gamdan öyle yıpranır harap olur.
- Demir tavında, dilber çağında (Demir tavında gerek)*: Her işin, yapılması için uygun olan bir zamanı vardır.
- Demir tavında dövülür (Demiri tavında dövmeli)*: → Demir tavında, dilber çağında.
- Demirci yüreği, demirden sert gerek (Demircinin canı demirden berk gerek): Bazı durumlarda sertlik ve dayanıklılığın önemli olduğunu ve başarılı olmak için güçlü olmanın gerektiğini vurgular. Bir zorluğun üstesinden gelmek isteyen kişi, kararlılık, inanç ve güç gibi niteliklere sahip olmalıdır.
- Demirciden kömür alınmaz: Herkesin kendi uzmanlık alanında bilgi ve yetkinlik sahibi olduğunu ve başkalarından beklenmeyen şeyleri talep etmenin uygun olmadığını anlatır.
- Aldığı bir iğne, demirini yoklar: Bazı insanlar alacakları şeyin maddi değeri çok düşük olduğu halde sağlam mı, değil mi diye her tarafını inceler, bu da satıcıyı sinirlendirir.
- Altın kılıç demir kapıyı açar: Maddi güç veya değerli şeylerin, genellikle engelleri ve zorlukları aşmada etkili olduğunu belirtir.
- Aşk bir demirden leblebidir, çiğneyene aşk olsun: Aşık olan kişi pek çok acılara, türlü güçlük ve sıkıntılara katlanmak zorunda kalır.
- Aşk ile pençeleşmeye demir pazı gerek: Aşkın acılarına, güçlüklerine katlanmak için kişi, dayanıklı olmalıdır.
- Birlikte (Birlikle) demir yumuşar: İnsanlar güçlerini birleştirdikleri zaman her türlü zorluğun üstesinden gelebilirler.
- Demir donlu ölüp gider, deri donlu kalıp yaşar: Sağlam ve güçlü görünen şeylerin bile zamanla yok olabileceğini, ancak daha esnek ve uyumlu olanların hayatta kalabileceğini ifade eder.
- Elin kapısı ateşten gömlek, demirden leblebidir: Yabancı kişilerin iyi niyetle de olsa söyledikleri, kendilerine muhtaç olanların ağrına gider.
- Emir demiri keser: Yetki sahibi bir kişinin verdiği emrin mutlaka yerine getirilmesi gerektiğini ifade eder. Otoritenin gücünü ve verilen talimatların sorgusuz sualsiz uygulanması gerektiğini vurgular.
- Eski pamuktan bez olmaz, kötü demirden kılıç olmaz: Kalitesiz, çürük malzemeyle yapılan işten başarılı bir sonuç alınmaz.
- Gürültü istemeyen adam demirci dükkanına girmez: Bir şeyden rahatsızlık duyan kimse o şeyin bulunduğu yerden uzak durur.
- Güzel söz demir kapıyı açar: Güzel, yumuşak sözler en inatçı, sert insanları bile yumuşatır, etkiler.
- Ham demir dövülmez: Bir işi yapmak için elde yeterince imkan yoksa o işe kalkışılmaz.
- İnsan demirden sert, taştan berk, gülden naziktir: İnsanlar olaylar karşısında değişik tepki ve duygular gösterebilirler.
- İnsan demiri döve döve demirci olur: Bir kişinin bir beceriyi veya uzmanlığı zamanla, sürekli pratik yaparak ve tecrübe kazanarak elde edeceğini ifade eder. Ustalaşmanın ve yetkinliğin, sürekli çaba ve tekrarlarla mümkün olduğunu vurgular.
- İşleyen demir paslanmaz (pas tutmaz, ışıldar)*: Çalışan kişinin gittikçe yeteneği gelişir, daha yararlı işler yapma gücü kazanır.
- Kalp (kötü) demirden kılıç olmaz (Yaramaz demirden yahşi kılıç olmaz): Sahte veya düşük kalitedeki şeylerin, gerçek ve etkili sonuçlar veremeyeceğini vurgular. Yani, bir şeyin değerli ve etkili olabilmesi için onun gerçek ve kaliteli olması gerektiğini belirtir [kalp: (sıfat) sahte, işe yaramaz, güvenilmez].
- Karıncalı demirden yapılan kılıç, peyniri bile zor keser: Düşük kaliteli veya dayanaksız malzemelerden yapılan şeylerin, beklenen işlevi yerine getiremeyeceğini anlatır (karınca: Metallerde, döküm sırasında arada hava kalmasından veya pastan ileri gelen ufak boşluk veya gözenek).
- Sinek demirden ne anlar: İnsanların sadece tanıdıkları ve bildikleri tehlikelerden korktuklarını ifade eder. Bilgi ve farkındalık düzeyine göre insanların neyin tehlikeli olduğunu anlayabileceklerini ve bilmedikleri şeylerden korkmayacaklarını vurgular.
- Sivri demir çuvalda durmaz: Gizlenmesi veya saklanması zor olan bir işin veya gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkacağını ifade eder.
- Toprak testi, demir güğümle çarpışacakmış: Güçlülerle baş etmeye çabalayan ve kaybedecekleri apaçık ortada olan güçsüzler kendilerini gülünç hale sokarlar.
- Türkün sözü, demirin kertiği: Türkler namuslarına düşkün insanlardır. Bu yüzden söz verince bunu mutlaka yerine getirmek gerektiğine inanırlar.
- Yiğidin sözü, demirin kertiği*: "Mert insan sözünden dönmez" anlamında kullanılan bir atasözü.
Soru ve Yorumlar: 3
Soru/Yorum Formu