Çiçek nedir ne demektir? Çiçek ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Pürüzsüz taç yapraklı, etli, beyaz renkli, ortası sarımsı renkte olan bir çiçek
Güzel bir beyaz çiçek
Plumeria
  1. (botanik) Bir bitkinin, genellikle bir kılıf içinde olan üreme organlarını taşıyan, göz alıcı renklerle bezenmiş ve çoğu güzel kokulu bölümü.
  2. Çiçek veren bitki: Çiçek yetiştirmek. Ayçiçeği. Çuhaçiçeği.
  3. (kimya) Süblimleşme ya da çiçeksime yoluyla elde edilen toz: Kükürtçiçeği. Çinkoçiçeği.
  4. (mecazi) İyi görünüşünün tersine, niteliği kötü olan: Onun ne çiçek olduğunu hep biliriz.
  5. (hekimlik) İrinli kabarcıklar dökerek yüzde izler bırakan, ateşli, ağır ve bulaşıcı bir hastalık.


Çiçek ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "çiçek" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Çiçek açmak (vermek):
    1. Çiçeklenmek: Bademler çiçek açtı, derdi annem, bahar geldiğinde (N. Kuyaş). Yedi defa çiçek verdi erguvan ağacı. (A. Sevinç)
    2. (mecazi) Yeniden ortaya çıkmak, görüntü vermek: Ey hayat ırmağından su içen! Eğer Sevgili'ye kavuşmak ümidin çiçek çiçek açtı ise, Sevgili'nin hitabını hiç unutmazsın. (Yunus Emre)
  • Çiçek çıkarmak: Çiçek hastalığına tutulmak: Kimisi çiçek çıkarıyor, kimisinde aşı tutuyor. (A. S. Ünver)
  • Çiçek gibi: (deyiminin anlamı)
    1. Çok temiz: Çiçek gibi oda.
    2. Gözü okşayan: Çiçek gibi giyinmiş.
  • Çiçek gibi olmak: Tertemiz ya da gözü okşayıcı duruma gelmek: Ev eski haline dönüştürülmüştü. Döşendi, dayandı, resimler asıldı. Çiçek gibi oldu. (İ. S. Çağlayangil)
  • Çiçek göndermek: Bir durumu, bir şeyi kutlamak veya anmak ya da birine duyulan sevgiyi göstermek için çiçek hazırlatıp yollamak: Seni çok özledim diyerek çiçek göndermiş. (S. Yeşildağ)
  • Çiçek olmak: Açılıp saçılmak, aşırı derecede serbestleşmek, yaşına, durumuna uymayan aşırı davranışlarda bulunmak: "Avrupa'ya gitti, çiçek oldu geldi."
  • Çiçeğe kesmek: Çiçek açmak: Bahçesindeki genç erik ağacı çiçeğe kesti, her tarafı bembeyaz. (T. Erdağ)
  • Çiçeği burnunda (çiçeği burnunda, çamuru karnında): Genç, taze, henüz olmuş ya da henüz çıkmış: Yeni bitirmişti üniversiteyi, çiçeği burnunda bir doktordu (Y. Kemal). "Çiçeği burnunda, çamuru karnında Langa hıyarı" diye dillere destandı. Körpe, kıtır kıtır, haza badem. (S. M. Alus)
  • Bal alacak çiçeği bilmek (bulmak): Kendine çok yarar sağlayacak kişiyi, şeyi veya yeri bilmek (bulmak): Çok akıllıymış. Bal alacak çiçeği iyi bilir derler. Sizi boşuna istememiştir. Bence hemen kabul edin. (E. Bener)
  • Gülü tarife ne hacet, ne çiçektir biliriz: Birinin hoşa gitmeyen, uygunsuz durumlarından söz edilirken, bunların herkes tarafından öteden beri bilindiğini anlatmak için kullanılır: Kamar'a gelince; Ziya Paşa adında bir Türk vardı, O şöyle derdi: "Gülü tarife ne hacet, o ne çiçektir biliriz; İti tarife ne hacet, o ne köpektir biliriz." (M. Işık)
  • Kabak çiçeği gibi açılmak: Utangaçlıktan çabucak sıyrılarak aşırı ölçüde serbest davranmak: Köyden geldiğinde yol yordam bilmezdi hiç. Şehirde kabak çiçeği gibi açıldı. (A. Sarıismailoğlu)
  • Ne çiçektir, biliriz: "Ne denli yeteneksiz, niteliksiz olduğunu biliriz" anlamında kullanılan bir söz: Gülü tarife ne hacet ne çiçektir biliriz / Harı tarife ne hacet ne eşektir biliriz


Çiçek ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "çiçek" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Çiçek olan yerde bal da olur: Güzelliklerin bulunduğu yerde mutluluk ve faydalı şeylerin de bulunacağını, olumlu ve güzel ortamların, mutluluk ve yarar getiren sonuçlar doğuracağını ifade eder.
  • Ağaç çiçeklenmeden meyve vermez: Bir şeyin olgunlaşması veya sonuç vermesi için gerekli hazırlıkların ve aşamaların tamamlanması gerektiğini ifade eder. Bu deyim, başarıya veya sonuca ulaşmanın, sabır ve doğru adımların izlenmesiyle mümkün olacağını vurgular.
  • Arı bal alacak çiçeği bilir*: İşini bilen kimse yarar sağlayacağı yeri iyi seçer: Öteki bakkallar gibi alıcı peşinden koşmaz, canının istediğine verirdi malını. "Bilir bizim kepenkli bakkal bal alacağı çiçeği!" derlerdi onun için. (B. Günel)
  • Ateş kış gününün çiçeğidir (meyvesidir): Kişinin ihtiyaçlarının mevsimine göre değiştiğini, soğuk ve zorlu kış günlerinde ateşin, rahatlık ve sıcaklık sağlayan en değerli şey olduğunu ifade eder.
  • Bahar çiçeğiyle güzeldir: Her şeyin kendi zamanında ve doğal haliyle en güzel olduğunu ifade eder. Belirli bir zamanın veya dönemin, kendine özgü unsurlarıyla değerli ve güzel olduğunu vurgular.
  • Bir çiçek koparsa bir kişinin, kopmazsa bin kişinin(dir): Bir şeyin özel mülkiyet haline geldiğinde yalnızca bir kişinin yararına olduğunu, ancak korunduğunda veya doğal halinde bırakıldığında herkesin faydalanabileceğini ifade eder.
  • Bir çiçekle bahar (yaz) olmaz*: Küçük bir belirtiyle, beklenen güzel günler hemen gelmiş sayılmaz.
  • Bir çiçektir ki, koklayanın burnu düşer: Dışarıdan cazip görünen bazı şeylerin aslında zararlı olabileceğini ifade eder. Görünüşe aldanmamak gerektiğini ve çekici görünen şeylerin beklenmedik olumsuz sonuçlar doğurabileceğini vurgular.
  • Bir dirhem çiçek takar, iki dirhem güzel olur (?): Küçük bir dokunuşun veya eklemenin bir şeyin güzelliğini veya çekiciliğini büyük ölçüde artırabileceğini ifade eder.
  • Gelin çiçek, her dediği gerçek; kaynana yılan, her dediği yalan (Ana yılan, sözü yalan; karı çiçek, sözü gerçek): Gelin ve kaynananın birlikte yaşadığı ailelerde sık sık huzursuzluk yaşandığını ifade eder. Bu tür tartışmalarda genellikle gelinin haklı olduğunu, ancak iftiraya ve haksızlığa uğradığını vurgular.
  • Her çiçeğin bir kokusu var: Her insanın kendine özgü özellikleri, hoşa giden ya da gitmeyen yönleri olduğunu ifade eder. İnsanların farklılıklarını ve benzersiz niteliklerini vurgular, herkesin kendine has bir yapısı olduğunu anlatır.
  • Her çiçek koklanmaz*:
    1. Güzeldir diye her kadına kapılmak, kanmak doğru değildir.
    2. Kolay elde edilebilecek gibi görünen güzel şeyleri, bazen elde etmek zordur.
  • Martta açan çiçek, torbaya girmez: Mevsiminden önce çiçek açan ağaçların meyve veremeyeceğini ifade eder. İşlerin veya olayların doğru zamanda ve uygun koşullarda gerçekleşmesi gerektiğini, aksi takdirde beklenen sonucun alınamayacağını vurgular.
  • Vakitsiz açan çiçek boy almaz: Zamansız veya uygun olmayan bir dönemde yapılan işlerin istenilen verimi ve kazancı sağlamayacağını ifade eder.