Mutlu bayramlar |
- Ulusal olarak sevinç içinde kutlanan dini ya da milli bakımdan önemi olan gün veya günler: Kurban bayramı. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.
- (mecazi) Sevinç, neşe: Bu gezi bizim için gerçekten bir bayram oldu. (A. Yugunerler)
Bayram ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "bayram" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?: (deyiminin anlamı) Gösterilen bu yakınlığın gizli bir nedeni olmalı: Biz neden davet edildik? Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü? durumu söz konusuydu sanki. Bu işte bir iş vardı.
- Bayram etmek (yapmak): Çok sevinmek: Herkes bayram etti. Dillerinde mutluluk şarkıları vardı. (Y. Yenidinç)
- Bayram haftasını mangal tahtası anlamak: (şaka) Sözü, konu ile hiçbir ilgisi olmayacak biçimde ters anlamak: Onların konuşmalarına, boğuk sesli Karagöz'ün bayram haftasını mangal tahtası anlayışına altımıza kaçıracak derecede katıla katıla gülerdik. (A. R. Akyavaş)
- Bayram havası esmek: Ortam neşeli, sevinçli bir duruma gelmek: Evde bir bayram havası esiyordu. Loğusa şerbetleri dağıtılıyor, hayırduaları ediliyordu. (Ş. Akşun)
- Bayram koçu gibi: (Erkekler için) Gösterişli ve aşırı bir biçimde süslenmiş olan: Altı üstü bir akşam yemeğine gideceğiz dedik bayram koçu gibi çıkmış gelmişsin.
- Bayram yerine dönmek: Bir yer kalabalıklaşıp hareketlenmek: Tören yeri bayram yerine dönmüştü. (N. D. Sayılan)
- Bayramlık ağzını açmak: Uzun bir süreden sonra kaba kaba konuşmak, sövmek: Bayramlık ağzını açar, verip veriştirir Fadıma. Yok o da yetmezse, yerden bir taş alıp bir hışımla fırlatır. (karabatak)
- Arifeyi gösterip bayramı göstermemek: Bir işi sonuna kadar başarılı götürüp, sonunda olumlu sonuca ulaşamamak: "Müdürlük biz üreticilere Arifeyi gösterip, bayramı haram etmiştir." dediler. (H. Albayrak)
- Ciğerleri bayram etmek: Temiz havaya çıkmak: Babam arabanın camlarını açtı. "Ciğerlerimiz bayram etsin biraz! Doğa gibisi var mı?" diyen annem, derin bir nefes aldı. (A. Portakal)
- Düğün bayram etmek: Çok sevinmek: Mektubunu alınca, yeni bir işe girdiğini öğrenince, inan olsun hepimiz düğün bayram ettik. (M. Şeyda)
- Düğün değil, bayram değil, eniştem beni niye öptü?: "Durup dururken bu yakınlık niye?" anlamında söylenen, gösterilen yakınlığın, iltifatın gizli bir nedeni olduğunun düşünüldüğünü anlatan bir deyim: ... aradığını görüyorum. Ne alaka şimdi. Düğün değil, bayram değil. Eniştem beni niye öptü diye düşünerek açıyorum telefonu. (F. Küçük)
Bayram ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "bayram" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Bayram geçtikten sonra kınayı başına çal: İnsan bir şeyi ihtiyaç duyduğu anda elde edemezse, daha sonra ele geçirdiği zaman, değerli bile olsa o şeyin önemi kalmaz.
- Bayramda borç ödeyene Ramazan kısa gelir* (Bayram günü borç ödeyecek olana Ramazan uzun sürmez): Vadesi yaklaşan bir borcu ödemek zorunda olan kimseye günler çok çabuk geçer.
- Bayramdan sonra bayramın mübarek olsun: Zamanında yapılması gereken bir işin gecikmesi durumunda söylenir. İhtiyaç duyulan bir şeyin zamanı geçtikten sonra elde edilmesinin, o şeyin önemini yitirdiğini ifade eder.
- Acemi gelin kendine çeki düzen vereyim derken, düğün bayram savışır: Bazı şeylerin zamanında ve doğru şekilde yapılmasının önemini vurgular. Bazı konular vardır ki eğer zamanında yapılırsa anlamı olur.
- Akıllı düşünesiye kadar deli bayram eder: Her şeyi çok inceleyerek kolay kolay karar veremeyen kimselere göre fazla düşünmeden hemen seçimini yapan kimseler istediklerini daha çabuk elde ederler.
- Arife günü yalan söyleyenin bayram günü yüzü kara çıkar*: Bir sözün yalan olduğu çabuk anlaşılır ve söyleyen toplum içinde utanılacak bir duruma düşer.
- Aş pişti bayram geçti: Bir işin veya durumun geç kaldığını, fırsatın kaçırıldığını ifade eder. Zamanında yapılması gereken bir şeyin geciktiği için artık anlamını yitirdiğini veya faydasının kalmadığını vurgular.
- At ölür, itlere bayram olur* (Atın ölümü itin bayramıdır): Önemli bir insanın ölümü ya da görevden ayrılması, kimi zaman niteliksiz kimselerin işine yarar.
- Ay gör, oruç tut, ay gör, bayram eyle: Bayram günleri Hicri senenin belli aylarında kutlanır. İnsan bunların dışında kendi başına bayram yapamaz.
- Ayı görmeden bayram etme* (Ay gördünse bayram et): Bayram ayının doğduğunu görmeden bayram etmek yerinde olmaz. İş gerçekleşmeden sevinmek doğru olmaz.
- Balı olan bayram eder: Birinin elinde bulunan nimetlerden dolayı mutlu ve sevinçli olduğunu ifade eder. Sahip olunan güzel şeyler veya nimetler nedeniyle insanların mutlu olabileceğini ve bu durumun bir bayram havası yarattığını anlatır.
- Bastığın yer bayram olsun: Bir kişinin gittiği yerlerin, yaşadığı ortamların mutlu, huzurlu, bereketli ve güzel olmasının dilendiğini veya kişinin ortamları o hale getirmesi gerektiğini belirtir.
- Deliye (göre) her gün bayram*: Her fırsattan, olanaktan yararlanarak bayrammış gibi davrananlara ve yaşam sorumluluğunu düşünmeden her şeyi eğlenceli yönden alanlara taş atmak için söylenir.
- Dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda*: Çıkarından başka bir şey düşünmeyen kimse ile ilişki kurma, seni nerede rahatsız edeceği belli olmaz.
- El ile gelen düğün, bayramdır* (El ile gelen bela bayramdır): Bir sıkıntı herkesi ilgilendiriyorsa ona katlanmak kolaylaşır, daha kolay olur.
- Gün geçer ömür tükenir, deli sevinir ki bayram geliyor: Bazı kimseler ilerde kavuşacakları mutlu günlerin çabucak gelmesini isterler. Oysa bilmezler ki her geçen gün ömürlerinden gidiyor.
- Herkes sevdiğini öper, bayram bahane: Kişi sevdiği kişiye, yaklaşmak için türlü bahaneler uydurur.
- İki bayram arasında evlenilmez: İnanışa göre iki bayram arasında (Ramazan ve Kurban bayramları arasında) evlilik yapmak uğursuzluk getirir.
- İtin akılsızı durur durur da Kurban Bayramında sılaya gider: Akılsız insanlar herkesin fırsatlardan yararlandıkları bir sırada ortada yokturlar.
- Kasap evinde her gün kurban bayramı: Bir malın ticaretini yapan kimse o malın sıkıntısını çekmez.
- Kocam aldığında gibi, günüm bayramdaki gibi olsa: Kadınlar evlilikte sıkıntıya düşünce cicim aylarının hayalini kurarlar.
- Meyhanecinin yüzünü bayram topu güldürür*: Yasak yüzünden işi aksamış kimse yasağın kalkmasına sevinir.
- Sağ olana her gün düğün bayram: İnsanların yaşadığı sürece hayatın tadını çıkarmaya çalıştığını ifade eder. Sağlıklı ve hayatta olmanın, her günü kutlanacak ve değerli bir fırsat olarak görmeyi gerektirdiğini vurgular.
- Tembele her gün bayramdır: Tembel insanların sanki tatilmiş gibi sürekli bir zevk ve rahatlık içinde olmak istediklerini anlatan bir atasözü.
- Yatsıdan sonra nara, hoş geldin Bayram ağa: Olaylar sonuçlandıktan sonra, sonucunu değiştirmeye çalışmak boşunadır.
Bayram ile ilgili birleşik kelime ve fiiller
- Bayram alayı: (tarih) Osmanlı padişahlarının bayram namazını kılmak üzere camiye gidiş ve gelişlerinde yapılan törenin adı.
- Bayram ayı: Hicri takvime göre Ramazan'dan sonra gelen ay, şevval.
- Bayram havası: Bayram günlerindeymiş gibi neşeli, sevinçli bir ortam: Hulâsa bir bayram havası içinde herkes sofraya oturdu. (A. H. Tanpınar)
- Bayram namazı: Dini bayramlar olan Kurban ve Ramazan bayramlarının ilk günlerinde, sabah namazından sonra kılınan namaz.
- Bayram şekeri: Dini bayramlarda ziyarete gelenlere ya da kapı kapı dolaşıp el öpen çocuklara ikram edilen şeker.
- Bayram ziyareti: Genellikle, dini bayramlarda hısım akraba, eş dost evine yapılan kısa süreli ziyaret.
- Bayramda seyranda (Bayramdan bayrama): Çok seyrek olarak, arada sırada: "Bayramda seyranda ayağıma takıyorum, sana ne zararı var bırak dursun yerinde," dedim (H. Gökhan). Bayramdan bayrama neyleyim güzeli? / Güzel dediğin her Allah'ın günü / Yanıbaşımızda olmalı. (Ö. U. Şahin)
- Bayramlık ad: Birisinin kullandığı hakaret yollu sözün söyleyene dönük olduğunu anlatmak için kullanılır.
Soru ve Yorumlar: 10
Soru/Yorum Formu