![]() |
Bardak |
- Sıvıları içmek için kullanılan, genellikle cam, plastik ya da topraktan yapılmış küçük kap: İçecekler için kullanılacak cam bardaklar masanın bir köşesinde hazır bekliyordu. (S. Can)
- Bir bardağın alacağı miktar: Bir bardak su.
- Ağaç gövdesi oyularak yapılmış su kabı: Eski çamlar bardak oldu. (Atasözü)
- Testi, ibrik.
Bardak ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "bardak" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
Bardağı taşıran son damla: Fazla ileri giden, insanın sabrını tüketen ölçüsüz davranış, olay ya da söz: Onu bulamayınca ailesine olmadık hakaret ve eziyetlerde bulundu. Bu hareket, bardağı taşıran son damlaydı... (S. Yetkin)Bardağı taşıran son damla - Bardağı taşırmak: Sabrını tüketmek, dayanamaz duruma getirmek: Bu son haysiyetsizlik damlaları, bardağı taşırmıştı. (C. Başar)
- Bardaktan boşanırcasına (yağmak): Çok ve şiddetli yağan yağmuru anlatır: Korkunç bir şimşek çaktı. Bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı (B. Fırat). Bir kaç dakika sonra adeta gök delindi ve yağmur bardaktan boşanırcasına yağmaya başladı. (H. Erdem)
- Bir bardak suda fırtına koparmak: Önemsiz, küçük bir sorunu büyütmek: Ama konunun İslamiyet ile ilgisinin bulunması bir bardak suda fırtına koparılmasına yetti. (Türkiye kültür ve sanat yıllığı)
- Sebilhane bardağı gibi: Hoşa gitmeyen kalabalık (insan topluluğu): Herkes somurtmuş, paslı sebilhane bardağı gibi dizi dizi duruyorlar. (H. Yılmaz)
- (bir şeyin) Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek: (alay yollu) O işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, o işten vazgeçmek: "Sen ondan o beş yüz lirayı kat'iyen alamazsın. Üstüne bir bardak soğuk su içsen iyi olur." (H. F. Gözler)
Bardak ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "bardak" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Bardağı taşıran bir damladır: Büyük bir sorun veya patlamanın genellikle öncesinde birikmiş küçük sıkıntıların son bir tetikleyiciyle ortaya çıktığını ifade eder. Ufak gibi görünen bir olay, sabır sınırını aşarak büyük sonuçlara yol açabilir.
- Amasya'nın bardağı, biri olmazsa biri daha*: Ele geçirilemeyen ya da elden kaçan bir şey için üzülmek boştur, çünkü her zaman bir benzeri sağlanabilir.
- Dolu bardak su almaz:
- Mevcut durumun sınırlılığını ve yeni fırsatların veya kaynakların var olan durumu iyileştiremeyeceğini ifade eder.
- Her insanın belli bir kapasitesi olduğunu ondan fazlasını alamayacağını anlatır.
- Eski çamlar bardak oldu*: Zaman değişti, eski tutumların değeri kalmadı: Eski çamlar bardak oldu, nerede o eski aşklar? (F. Babacan)
- Su bardakta, gelin ırakta güzel görünür: Suyun en iyi şekilde bardakta, gelinin ise uzaktan bakıldığında daha güzel göründüğünü ifade eder. Bazen bazı şeylerin uzaktan daha cazip ve hoş göründüğünü, yakından bakıldığında ise gerçeklerin farklı olabileceğini anlatır.
- Suyu bardakta gemiyi duvarda seyretmelidir: Kişi büyük tehlike oluşturabilecek şeylerle yakından ilgilenmemelidir.
- Taze bardağın suyu soğuk olur*: Yeni bir başlangıcın veya deneyimin taze ve ferahlatıcı bir etkisi olacağını ifade eder.
- Yemeyenin malını yerler (üstüne bir bardak su içerler)*: Cimri insanların mallarını sağlığında yakınları, öldükten sonra da mirasçıları yer: "İş dünyası böyledir, yemeyenin malını yerler diye kendimi avutmaya çalıştım. Kurtlar sofrasında çok kuzu yedim. İstediğimi elde ettim. Çok zengin oldum ama kanser de oldum" diyen bir adam... (N. Gün)
Soru/Yorum Gönder