al (I)
- Kızıl alev rengi, kan rengi, narçiçeği rengi, kızıl, parlak kırmızı: Her rengi istemez, gönlümüz şimdi aldadır. (Y. K. Beyatlı)
- [At donu (at rengi)] Dorunun açığı: Al bir ata binmişti, al. (F. H. Dağlarca)
- Yüze sürülen pembe boya, allık, düzgün: Gözüne sürme çekmiş, yüzüne al sürmüş.
Al Bayrak |
- Al bayrak (sancak): Türk bayrağı, Bayrağımız.
- Albastı: Doğum sırasında temizliğe dikkat edilmemesi yüzünden lohusanın (yeni doğum yapmış kadının) tutulduğu ateşli hastalık.
- Al duvak: Eskiden gelinlerin yüzüne örtülen, kenarları sırma işlemeli kırmızı duvak.
al (II)
- Aldatma işi, dolap, düzen: İstanbul, insanı kendi haline bırakmaz, zorlar, büyüler, binbir al ile ta içine işleyip ille de kendi düşüne sürükler. (İlgili cümle kaynağı: N. Ataç)
- Al etmek: Aldatmak, oyuna getirmek: Dedim lebin şeker midir, bal mıdır? / Dedi bana edeceğin al mıdır? (Gevheri)
- Ala düşmek: Tuzağa düşmek, aldatılmak: Ahmet beni ala düşürdü.
Al (III)
- (kimya) Alüminyum elementinin simgesi.
Al ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "al" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Al al olmak: Pençe pençe kızarmak, kıpkırmızı olmak: O gül yüzlü, bu soruma alındı ve yüzü al al oldu. (S. Murad)
- Al bağlamak: (deyiminin anlamı) (Eskiden genellikle kadınlarda) Fesin, başlığı üzerine al yazma sararak mutluluğunu ve sevincini belli etmek: Al bağlarım divanına dururum. (Karacaoğlan)
- (Loğusayı) Al basmak: (Loğusa) Albastı hastalığına uğramak.
- Al giyen alınır (Al giymedim ki alınayım): Bir kimsenin, belirli bir durumda alınganlık göstermesi için herhangi bir neden olmadığını belirtmek amacıyla kullandığı söz.
- Al kanlara boyanmak (bulanmak): Yaralanmak, vurularak ölmek, şehit olmak.
- Alı al moru mor: Yüzü telaş ya da coşkudan kıpkırmızı olmuş: Neden bırakacakmışım, bak kız ne hale girdi, alı al moru mor. (A. Rasim)
- Alı sat doru al: Değersizi bırakıp değerliye bakmak için öğüt niteliğinde söylenir.
Al ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "al" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Al elmaya taş atan çok olur: Değerli kimselere çatarak, onlara saldırarak bundan ün ve çıkar sağlamayı amaçlayan insanlar az değildir.
- Al (kırmızı) gömlek gizlenemez: (atasözünün anlamı) Çevrenin dikkatini çekecek işler gizli kalamaz.
- Al kiraz üstüne kar yağar: Umulmadık, beklenmedik, olanaksız gibi görünen şeyler de olabilir (kirazın iyice kızardığı sıcak havalarda bile kar yağabilir, hiçbir şey imkansız değildir).
- Al (aldatma) ile aslan tutulur, güç ile sıçan (gücüğen) tutulmaz (al arslan tutar, güç sıçan tutmaz): Gücün yetmediği birçok konuda zeka sayesinde başarı kazanılabilir.
Soru ve Yorumlar: 1
Soru/Yorum Formu
»