- Bir şeyi bir yere veya bir kimseye ulaştırma, eriştirme: Konsolos telgrafın gönderildiğini bize iblağ etmişti. (İlgili cümle kaynağı: A. H. Bey)
- Bir şeyin miktarını artırma: Parasını yüz bin liraya iblağ etmek için çalışıyor. (derleme cümle)
- Bir şeyin miktarını bir şeye tamamlama: Münhal olan yerleri derhal tamamlanır ve ordu mevcudu kırkaltı bine iblağ olunurdu. (A. Taneri)
Soru/Yorum Formu