Zil nedir ne demektir? Zil ile ilgili deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Elde çalınan ahşap saplı zil
Zil
  1. Bir çan ve bu çan içinde sallanıp çana vurarak çınlama sesi çıkaran bir tokmakçıktan oluşan uyarıcı araç: Kapı zili, ders zili vb.
  2. (müzik) Birbirine vurarak ince tiz sesler çıkarmak için kullanılan yuvarlak ve yassı olan iki metal nesneden oluşan alet.
  3. (argo) Parasız: Amcam ise her zamanki gibi zildi. (Hesap bana kalmıştı) (M. Uyurkulak)
  4. (argo) Sarhoş: Herkes, orucunda, namaz niyazındayken, o, yine her zamanki gibi zildi. (V. Çıracıoğlu)


Zil ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "zil" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

Parmaklara takılmış zil
Zil (müzik)
  • Zil gibi: Çok sarhoş: Öyle zil gibiydi ki neler olduğundan haberi bile olmadı.
  • Zil kalmak: Parasız kalmak: Elindeki üç beş kuruşu da içkiye verdikten sonra büsbütün zil kaldı. (O. Kemal)
  • (Neredeyse) Zil takıp oynamak: (deyiminin anlamı) Çok sevinmek: Serkan neredeyse zil takıp oynayacaktı. Ali de onun bu sevincine ortak oldu. (E. Bektaş)
  • Zil zurna sarhoş: "Aşırı derecede sarhoş" anlamına gelen çok içmiş ve iyice kendinden geçmiş kişileri anlatır: ... düğünde zil zurna sarhoş olan ve yerlerde sürünen, komşumuz Hamide ninenin büyük oğlu Cevdet abiydi. (M. Genç)