 |
Boyabat Kalesi - SİNOP |
- Eskiden düşmana karşı koymak için stratejik yollar üzerinde, askeri önemi olan kentlerde, geçit ve dar boğazlarda yapılan yüksek, kalın duvarlı, burçlu ve mazgallı geniş yapı, kermen, germen.
- (spor) Futbol gibi kimi spor oyunlarında topun içinden geçirilmesine çalışılan, birbirine koşut iki dikey direk ve bunların üzerine bindirilmiş yatay bir direkten oluşan, arka ve yan yüzleri ağ ile kapatılmış yer.
- Satrançta, sağa, sola ve ileri, geri olarak bir ya da daha çok hane sürülebilen taş.
- (mecazi) Bir şeyin savunulduğu, sürdürüldüğü, o şeyin güçlü bir merkezi durumundaki yer: Komünizme karşı milli ve manevi varlığımızın en yıkılmaz kalesiydi (P. Safa). Osmanlı İslâm'ın kalesiydi, düşmanlıkları bundandı. (E. Subaşı)
- Denizli ve Malatya illerine bağlı ilçelerden her biri.
Kale ile ilgili birleşik kelimeler
 |
Futbolda kale |
Kale alanı: (spor) Hem kalecinin özel koruma hakkını, hem de kale vuruşu için topun yerleştirileceği yeri gösteren çizgilerle sınırlandırılmış, kale önündeki alan.
- Kale bedeni: Kalenin ana duvarları.
- Kale burcu: Kalelerin savunma kulesi.
- Kale çizgisi: Kale doğrultusunda iki yana uzanan ve oyun alanını sınırlayan, topun, oyun sırasında, kale direkleri arasında, bu çizgiyi aşarak kaleye girmesi gol olmasına yol açan çizgi.
- Kale dışı: Futbolda topun, karşı takım oyuncularınca kale direkleri dışında kalan dip çizgiden dışarı atılması, aut.
- Kale direkleri: Kaleyi oluşturan üç direk.
- Kale dizdarı: (tarih) Osmanlı Devleti'nde kaleyi korumakla görevli asker ya da komutan.
- Kale hendeği: Surları çevreleyen, savaş sırasında içine su doldurulan hendek.
- Kale korkuluğu: Kalelerde mazgal ve mazgal siperlerinin oluşturduğu, dişli gibi girintili, çıkıntılı duvarlar.
- Kale meydanı: Kalenin ortasında kale muhafızlarının toplanma ve eğitim yeri.
- Kale vuruşu: (spor) Top karşı takım oyuncularınca kale çizgisi dışına çıkarıldığında, yeniden oyuna sokulması için yapılan vuruş.
Kale ile ilgili atasözü ve deyimler
İçinde "kale" kelimesi geçen atasözü, deyimler açıklamaları ve örnek cümleler:
 |
Satrançta kale |
Kale gibi: - Pek büyük ve sağlam (yapı): Bey konağı kale gibiydi. Etrafı kalın duvarlarla çevrilmişti. Duvarların yüksekliği iki boy kadardı. Kapıyı bulmak için duvar boyu at sürmeye başladılar. (Y. Bahadıroğlu)
- (mecazi) Kendisine güvenilen güçlü (kimse): ... benim için baba demek, kale gibi dimdik bir varlık demekti. Benim babam güçlüydü. (S. Alkan)
- Kaleyi içinden (içten) fethetmek:
- Savaşı, davayı veya elde edilmek istenen bir şeyi, karşı tarafın adamlarından birini yanına çekerek onun yardımıyla kazanmak: O zaman tek çare kaleyi içten fethetmektir. İçerde yaşayan azınlıkları kullanıp, onların haklarını bahane edip, ülkenin birlik ve bütünlüğünü bozmak... (D. Saral). Kaleyi içinden fethetmek dışından zorlamaktan daha kolaydı.
- İçine girmek istediği ailenin bir ferdinin sevgisini ve güvenini kazanarak söz konusu aile tarafından kabul edilme imkanı elde etmek: ... arkadaşı olan dayısından isteyemiyor, kaleyi içinden fethetmek için, Zinnur'a durmadan aşk mektupları yazıyordu (H. N. Zorlutuna). Ailesinin içine girmiş ve beni gerçekten çok sevdiklerine inanmıştım. Kaleyi içten fethetmiştim! (S. Çiprut)
- Ağırlık altın kale, hafiflik başa bela: Ağırbaşlılık ve ciddiyetin insanı yücelten, değerli kılan özellikler olduğunu ifade eder. Buna karşılık, hafifmeşreplik ve düşüncesizlik kişinin saygınlığını zedeler, saygı yerine sıkıntı getirir.
Soru/Yorum Gönder